Kokpit

Uğur CEBECİ
Haberin Devamı

Devlerin it dalaşı

Havacılık endüstrisinin en büyük askeri jet uçağı projesi için iki dev, Boeing ve Lockheed Martin karşı karşıya geliyor. Kazanan Amerikan Hava, Deniz Kuvvetleri ve Piyade'lerinin yanı sıra İngiliz Kraliyet Donanması'nın yeni nesil savaş uçağını üretecek. İhaleyi alan ayakta kalacak ve yoluna devam edecek. Kaybeden belki de gökyüzünün askeri kanadından silinecek.

Amerikan Savunma Bakanlığı Pentagon 2001 baharında dev ihalenin sonucunu açıklayacak. Yaklaşık 7 yıl sürmesi planlanan mühendislik ve geliştirme çalışmaları sonrasında JSF 2008 yılında hizmete girecek. Kazanan uçak gelecek yüzyılda Amerikan Hava ve Deniz Kuvvetlerinin yanı sıra İngiliz Donanması'nın da temel savaş uçağı olacak. Kazanacak şirket ise askeri havacılık sanayinin en büyüğü haline gelecek. Ortak Saldırı Uçağı (Joint Strike Fighter-JSF) Amerikan Hava Kuvvetleri'nde F-16 ve A-10, Deniz Kuvvetleri'nde F-14 ve F-18, Deniz Piyadeleri ve İngiliz Kraliyet Donanması'nda ise dikine inip kalkabilen Harrier uçaklarının yerini alacak.

ÜÇ YIL ÖNCE

Geleceğin savaş uçağı için çalışmalar bundan 3 yıl önce başladı. Pentagon Boeing, Lockheed Martin ve McDonnell Douglas'a 250'şer milyon dolarlık araştırma bütçesi verdi. Rekabet ortamı oluşturan Savunma Bakanlığı imalatçılardan tek motorlu, tek pilotlu, her şartta uçabilecek, radara yakalanmayacak ve her üç kuvvet tarafından kullanılabilecek 30 milyon dolar birim fiyatlı bir uçak istedi. Ancak bu projede Pentagon'un tarihinde ilk defa yeni nesil savaş uçağının özellikleri arasında düşük maliyetler ilk sıradaydı.

JSF DOUGLAS'I BİTİRDİ

Proje başladıktan bir yıl sonra Pentagon üç şirketin tasarımlarını inceledi ve Douglas'ınkini eledi. Douglas için bu kararın bedeli çok ağırdı. Şirket çok önemli bir pazarı kaybetti ve Boeing'le birleşme kararı aldı. Trilyon dolarlık proje dev şirketin yok etti. Şimdi JSF için iki şirket kıyasıya mücadele ediyor. Bir tarafta sivil havacılığın en büyük üreticisi Boeing, diğer tarafta ise askeri havacılığın devi Lockheed Martin. Geçmiş yıllarda Boeing askeri havacılık konusunda rakiplerine oranla etkisizdi. Ancak son yıllarda McDonnell Douglas'ı bünyesine katmasıyla birlikte önemli güç kazandı. Lockheed ise yıllardır askeri uçak yapıyor. Üretim portföyünde ses hızının kat kat üzerinde uçan SR-71'den radara yakalanmayan F-117'lere kadar yüksek teknolojili uçaklar yer alıyor.

Her iki şirket de Amerikan Hükümeti'nin sağladığı bütçeyle en iyi uçağı imal etmeye çalışıyor. Üreticilerin işi çok zor. Bu tek motorlu uçak aynı gövde içinde hava, deniz ve deniz piyade kuvvetlerinde ayrı görevleri karşılayabilecek özelliklere sahip olacak. JSF hem karadaki uzun pistlere, denizde kullanılacak modeli de uçak gemilerine inip kalkabilecek. Deniz Piyadeleri ile İngilizler için üretilen modeller ise dikine kalkabilecek. Ayrıca stealth özellikleri ile radarlara yakalanmayacak. Tüm istekleri aynı gövde içinde birleştirmek ve daha da önemlisi bunları düşük maliyetlerle yapmak iki şirketi de çok zorluyor. Boeing ve Lockheed Martin ihaleyi alabilmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Kazanan trilyonlarca dolarlık mukavele imzalayacak ve yurtdışı satışlarla birlikte 5 bin civarında uçak yapacak. Uçağın yeni modellerinin imaliyle birlikte en az 25 yıl kazanan şirketin üretim hatları dolu kalacak.

Bu uçak diğer savaş uçakları gibi Amerika dışında da bir çok ülkenin tercihi olacak. Her üç kuvvetin aynı uçağı kullanmasıyla parça, bakım ve eğitim maliyetlerinde önemli düşüşler sağlanacak. Uçakların parçalarının yaklaşık yüzde 80'i ortak olacak. Bu uçaklar aynı bomba ve füzeleri kullanabilecek.

Ancak bu müthiş ihale, bazı soru işaretlerini de getiriyor. Kazanacak olan şirket muhtemelen Ameri-ka'daki tek askeri uçak üreticisi olacak. Her iki şirkette de yüzbini aşkın çalışan bulunuyor. İhracatında bir numaralı yeri tutan havacılık sanayi için Amerikan hükümetinin devlerden birinin çökmesine izin verip vermeyeceği tartışılıyor. Uzmanlar aslında ihalenin kaybedilmesinin çok büyük sorunlar getirmeyeceğinin altını çiziyorlar. Kazanan taraf mühendislik açısından yönetimi elinde tutacak. Kaybeden ise üretim hattında taşeron imalat yapacak.

Her ne kadar Pentagon 3 bin civarında uçak alacağını açıklasa da sayının, savunma bütçesinin kısılmasıyla düşeceği sanılıyor. Büyük umutlarla başlanan ve F-15'lerin yerini alacak F-22 Raptor projesinde üretilecek uçak adeti 339'a kadar düşürülmüştü. Bu maliyetleri olumsuz yönde etkiledi. Her bir uçağın maliyeti 80 milyon dolara yükseldi.

İMALATÇILARIN İŞİ ZOR

Uçaklardan çok şey istenmesi tasarımı da olumsuz yönde etkiledi. Çalışmaları yakından izleyen Pentagon, Boeing'den tasarımının uçağın havada kontrol sorunları çıkartacağı nedeniyle düzeltilmesi istendi. Lockheed ise hala düşük maliyet oranlarını yakalayamadı. Her iki şirket de gizlilik içinde proje üzerinde çalışıyorlar. İlk uçaklar gelecek yıl uçuş testlerine başlayacak. Boeing ve Lockheed'in eskiden gizli uçaklar ve casus uyduların yapıldığı hangarlarda şimdi bu uçaklar imal ediliyor. Geliştirme giderlerinin yaklaşık 2.2 milyar dolar civarında olması bekleniyor. Şu ana kadar her iki şirkete 500'er milyon dolar ödendi. Uçakların motorlarını imal edecek olan Pratt and Whitney'e ise 832 milyon dolar verildi.

Pentogan'a yakın kaynaklar ise Amerikan Savunam Bakanlığı'nın iki üreticiyi yaşatacak kadar uçak siparişi veremeyeceğini belirtiyorlar. The Wall Streat Journal'ın haberine göre hava kuvvetleri modelini Lockheed Martin, deniz kuvvetleri ve piyadeleri modelinin üretimini Boeing yapacak. Böylece iki devden birinin çöküşü önlenecek.

Türkiye JSF projesinde

Gelecek nesil savaş uçağı projesi JSF için Türkiye'de konsorsyuma gözlemci sıfatı ile girdi. Türkiye ilk adım olarak projeye için 6.2 milyon dolar yatıracak. Yapılan anlaşma ile yerli katılımcılar Türk Havacılık ve Uzay Sanayi (TAI) ve Türk Motor Sanayi (TEI) oldu. Seçilecek uçak gelecekte Türk Hava Kuvvetleri'nde F-16'ların yerini alacak. Türkiye'nin JSF projesine girmesi 1998'de Amerika'nın teklifiyle başladı. Hava Kuvvetleri Komutanlığı projeyi olumlu karşıladı. Savunma Sanayi Müsteşarlığı (SSM) koordinasyonunda TAI ve TEI çalışma grubu oluşturuldu.

Şu ana kadar Boeing, Lockheed-Martin ve uçağın motorunu imal eden Pratt and Whitney şirketleri ile koordinasyon toplantıları yapıldı. TAI'nin ortakları arasında bulunan Lockheed-Martin, gövde üzerindeki kompozit erişim panelinin TAI'nin sorumluluğunda tasarımı ve geliştirilmesini istedi. Aynı tür çalışmalar Boeing ile de sürüyor. Türkiye'nin yanı sıra projeye Kanada, İtalya, Norveç, Hollanda, Danimarka, İsrail ve Singapur gözlemci olarak katılıyor.

Yazarın Tüm Yazıları