Yazarları büyüten kitaplar

Güncelleme Tarihi:

Yazarları büyüten kitaplar
Oluşturulma Tarihi: Nisan 16, 2020 17:26

Yazdıkları romanlarla, hikâyelerle, çocuklar için kaleme aldıklarıyla hayal gücümüzü harekete geçiren, bizi besleyen yazarlar çocukluk çağlarında neler okurdu? Onları büyüten, heyecanlandıran, hatta belki de bugünün yazarları olmalarının yolunu açan romanlar, öyküler, çizgi romanlar hangileriydi? 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı vesilesiyle yazarlardan çocukluklarının en kıymetli, onları bugün bile heyecanlandıran kitaplarını dinledik...

Haberin Devamı

AHMET ÜMİT
Bilgece fabllar
La Fontaine’in fabllarına bayılırım. Hayatı, sevimli hayvan hikâyeleri üzerinden okumak hem eğlenceli, hem bilgece hem de hayal gücümüzü geliştiren bir yöntem. Daha da önemlisi hayvan dostlarımızla empati kurmayı sağlayan son derece vicdani bir yaratıcılık.

ŞEBNEM İŞİGÜZEL
İçimdeki asiyi uyandıran kitap
Sergei Mikhalkov’un ‘Afacanların Şenliği’ kitabı aklımı başımdan almıştı çünkü kendi başıma ilk okuduğum şeydi. “Okumak böyle bir şeyse harika” diye düşünmüştüm, insanın başka hiçbir şeye ihtiyacı kalmayabilirdi. Okuma eyleminin kendisinden büyülendiğim için kitap da büyülü bir nesneye dönüşmüştü gözümde. İçimdeki asiyi uyandırmıştı. Kitapta ebeveynler çocuklarını terk edip gidiyor, kasaba çocuklara kalıyordu. Doğrusu tam istediğim şeydi. Oturma odasında misafir sigaralarının tadına bakan, annesinin topuklu ayakkabılarının bellerini kıran, geceleri komşu pencerelerine avuç dolusu mercimek, fasulye fırlatıp “Cinler periler” diye güya korkutan, aşağıdan geçenlerin kafasına balkondan fındık fıstık kabuğu atan bir çocuk olarak benim adıma arsızlık dönemim için müthiş bir hikâyeydi, aynısını arzuluyordum çünkü.

Haberin Devamı

GÜLTEN DAYIOĞLU
Çocukken okuduğum romanların tadı hâlâ damağımda...
Kütahya’da ilkokulda öğrenciyken (1945) çocuklar arasında ip atlamak, yakan top oynamak, topaç çevirmek, beş taş oyunu pek yaygındı. Bir de çocuk dergilerine düşkündük. O dönemde Çocuk Haftası, Doğan Kardeş, Çocuk Sesi, Çocuk Gözü vb. dergiler çocuklar tarafından yaygın ve yoğun okunuyordu. Dergiler genelde sekiz kuruşa satılırdı. Dergi tutkunu dört sınıf arkadaşımla her hafta, kenarları çentikli ikişer kuruşları katışarak bir dergi alırdık. Yeni dergi elimize geçtiğinde öylesine coşkuya kapılırdık ki! Dergiyi ilk okuyacak kişiyi kura ile belirlerdik. Ama yine de mızıkçılığı elden bırakmazdık. “Haydi, çabuk oku bitir” diyerek, arkadaşımızın başının etini yerdik. O dergilerde okuduğum öykülerin, arkası haftaya yöntemiyle okuduğum romanların tadı hâlâ damağımdadır. Hepinizi bizim evden sevgiyle selamlıyorum.

MİNE SÖĞÜT
Behrengi’nin beni ben yapan masalları...
Ben okuma yazmayı ‘Küçük Karabalık’ı heceleyerek söktüm. Fırsat eşitsizliğinin ne anlama geldiğini Püsküllü Deve’den öğrendim. ‘Bir Şeftali Bin Şeftali’, dayanışma nedir, asıl güç nerede gizlidir, erkenden hayatın kıymetli sırlarını kulağıma fısıldadı. Bir de iktidarı kızdıran yazarların kötü muktedirler tarafından öldürülebildiğini öğrendim. Yine erkenden ve bizzat Behrengi’den... Beni ben yapan o masalları herkes okusun diye, arkadaşlarımın çocuklarına hep Behrengi kitapları hediye ederim. Behrengi de çocuklara hayatın ve insanın gerçeklerini hediye eder. Hâlâ.

Yazarları büyüten kitaplar
Yazarları büyüten kitaplar
 
Yazarları büyüten kitaplar
Yazarları büyüten kitaplar



HAYDAR ERGÜLEN
Görkemli bir çocukluk hazinesi: Jules Verne
‘Bir Eşeğin Anıları’ kitabını unutmamam, tabii onun kahramanı Marsıvan’ı anımsamak bile güldürür beni. Öte yandan Jules Verne kitaplarını 50-55 yıl önce kısaltılmış çevirileriyle okuduktan sonra, şimdi özellikle İş Kültür Yayınları’ndan tam çevirileriyle yeniden ve soluk soluğa okuyunca, ne görkemli bir çocukluk hazinesi olduğunu anladım. Ben de bu yaşımda bir çocukluk yapıp tüm Jules Verne kitaplarını yeniden okumaya başladım. Özellikle ‘Denizler Altında Yirmi Bin Fersah’taki hayal gücü karşısında büyülendim, şaşırdım, ağzım açık kalakaldım!

BUKET UZUNER
Şimdiki kız çocukları daha şanslı...
1. Denizler Altında 20000 Fersah, Jules Verne
2. Peter Pan, James Matthew Barrie
3.Tenten, Herge
4. Kaşağı, Ömer Seyfettin
5. Seksen Günde Dünya Turu, Jules Verne
Benim çocukluğumda (1960-70’ler) çocuk macera kitaplarının hepsi erkek yazarlarca yazılmış ve kahramanları oğlan çocuklarıydı. Bir kız çocuğu olarak kendimi çok yalnız, dışlanmış ve uyumsuz hissederdim. Şimdiki kızlar biraz daha şanslı, biz kadın yazarlar artık kızların ve kadınların maceralarını da yazıyoruz. ‘Defne Kaman’ bu açıdan çok önemlidir benim için.

Haberin Devamı

HAKAN BIÇAKCI

Mutlu Prens, Oscar Wilde

MURAT MENTEŞ
Çizgi romanlar mahallede elden ele dolaşırdı
Yedi yaşındaydım. Okul yolundaki kitabevine haftada bir uğrar, kitap satın alırdım. ‘Geyik Olan Eşekler’ ilgimi çekmişti. ‘Kaya’ adında bir çocuğun başından geçenleri anlatan seriyi okumuştum. Sonraları Milliyet Yayınları’nın çocuk kitaplarına dadandım: ‘Uçan Otomobil’ (Ian Fleming), Çocuklara Genel Kültür (Ülkü Tamer), Kuş Ayak (Fazıl Hüsnü Dağlarca), Lokomotifçi Lukas (Michael Ende) gibi birçok kitap okudum. Altın Kitaplar’ın çocuk dizisinin kapakları beni büyülerdi: ‘Demir Maske’, ‘Küçük Lord’, ‘Güliver’in Gezileri’...
Mahallede çizgi roman okurduk. Bu harikulade kitaplar elden ele dolaşırdı: ‘Mandrake’, ‘Atlantis’, ‘Judas’, ‘Conan’, ‘Örümcek Adam’, ‘Zagor’ ve ‘Kızılmaske’ye bayılırdım. Muzaffer İzgü’nün çocuk romanlarını ayrıca severdim. Kemalettin Tuğcu kitaplarını da ilgiyle okuyordum.
‘Macera Tüneli’ serisi ise tüm çocukluğum boyunca beni en çok etkileyen kitaplar oldu. Hüseyin Rahmi, Ömer Seyfettin, Sait Faik, Jack London, Jules Verne, Robert Louis Stevenson, H.G. Wells... elimizden tutan yazarlardı.
Bugün eskisine kıyasla çok fazla çocuk kitabı var. Bazılarını çocuklarımla okuyorum: ‘Kaptan Düşükdon’, ‘Felaket Henry’, ‘Bay Çiklet’, ‘Darren Shan’... Açıkçası... Okuma serüveninin tavsiyelerle şekillenmesini sakıncalı buluyorum. Çocukluktan itibaren sezgilerimize güvenmemiz gerektiği fikrindeyim. Çocuklar kitabevinde gezmeli, ilgilerini çeken kitapları karıştırmalı ve hangilerini alacaklarına bizzat karar vermeli belki?

Yazarları büyüten kitaplar
Yazarları büyüten kitaplar
Yazarları büyüten kitaplar
Yazarları büyüten kitaplar


CEYDA DÜVENCİ
Kendimi ‘Ayşegül’ zannederdim
‘Ayşegül’ serisi (Gilbert Delahaye, Marcel Marlier) en sevdiğim çocukluk kitabımdı. Kendimi Ayşegül zannederdim. Hatta kâğıt bebekleri yapıldığında en sevdiğim şey, giyindikten sonra onu da giydirmekti. Yaşadığı her maceranın aynısını yaşamaya çalışırdım, lunapark kitabını okuduysam mutlaka lunaparka gitmek isterdim. Ayşegül’ü arkadaşım gibi hissederdim. ‘Balköpüğü’ serisini yazmamın en büyük sebebi, ilkokul yıllarında Ayşegül serisinden etkilenmiş olmam olabilir.

Haberin Devamı

ASLI TOHUMCU
Hayatımda bu kadar sürükleyici bir şey okumamıştım!
Çocukluğumun en kıymetli kitabı ‘Karpatlar Şatosu’ydu. Jules Verne’in kısa bir romanı. Kelebek Çocuk Kitapları’ndan, Verne’in ‘Piyango’ adlı bir başka kısa romanıyla birlikte yayımlanmıştı. Bilim, macera, gizem, aşk... Ne ararsanız vardı bu iki kısa romanda. Hayatımda (o zamana kadarki hayatım neydiyse, ne kadardıysa artık) bu kadar sürükleyici, bu kadar merak uyandırıcı bir şey okumadığımı düşünmüştüm. Enid Blyton’ın hiç yanımdan ayırmadığım cep baskısı ‘Gizli Yediler’ ve ‘Afacan Beşler’ serilerinden bile iyiydi, inanır mısınız! ‘Karpatlar Şatosu’nun arka kapağını kapattığım an hissettiğim o heyecanı hâlâ hatırlıyorum çünkü bu kitap bende de hikâyeler uydurma ve yazar olma arzusu uyandırmıştı. Hatta geçen yaz azıcık korka korka da olsa elime tekrar aldım da... Geçen otuz küsur yılda ne Jules Verne’in ustalığından ne de benim çocukluğumdan bir şey kaybettiğimizi fark edip sevindim. Her yaştan herkes okusun isterim Jules Verne’i, çünkü insanın merakının gıdıklanması, bir hikâyenin peşinde soluksuz sürüklenmesi şahane bir duygu.

Haberin Devamı

BURCU AKTAŞ
‘Gizli Bahçe’yi okurken capcanlı hatırlıyorum hâlâ kendimi...
Kitap okumak demek ‘Gizli Bahçe’ okumak demekti benim için. Takıntılı bir şekilde... Halının üzerine sırtüstü uzanıp Frances Hodgson Burnett’ın ‘Gizli Bahçe’sini okurken capcanlı hatırlıyorum hâlâ kendimi. Akrabasının yanına, koskoca bir malikâneye yollanmış bir kız çocuğu, üstelik uyumsuz. Malikânenin müthiş sırları, girilmesi yasak yerlerin cazibesi ve hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığı gerçeği beni çok etkilerdi.

METİN CELÂL
Her gece yatmadan önce ‘Hababam Sınıfı’ okurdum
60’lı, 70’li yıllar. Ankara’da, Küçükesat’ta oturuyoruz. Evde hiç kitap yok. Çevrede de kitap okuyan yok. Belki de kitabın hemen hiç bulunmadığı zamanlar. Ama bende doğuştan okuma merakı var. Paket kâğıdı olarak gelen gazeteleri bile okuyorum. Kitap okuma ihtiyacımı ‘Tommiks’, ‘Teksas’larla karşılıyorum. Cumartesileri sinema önlerinde değiş tokuş ediyoruz. Zamanla okumadığım çizgi roman kalmıyor. Sonra hoş bir tesadüfle Rıfat Ilgaz’ın ‘Hababam Sınıfı’ ile karşılaşıyorum. Her gece yatmadan önce onu okuyorum. Başucu kitabım oluyor. Sanırım 200-300 kez okumuşumdur ‘Hababam Sınıfı’nı.

Haberin Devamı

GUPSE ÖZAY
Bu kız bana çok benziyordu!
Çok meraklı bir çocuktum. Anaokulunda bile öğle uykusuna yatmayıp uyuma numarasıyla öğretmenlerin konuştuklarını dinlerdim. Nezihe Meriç’in ‘Küçük Bir Kız Tanıyorum 6 Yaşında’ kitabındaki kızı kendime çok benzetmiştim ve ilgi alanım komşularımızdı.

Yazarları büyüten kitaplar
Yazarları büyüten kitaplar
Yazarları büyüten kitaplar
Yazarları büyüten kitaplar
Yazarları büyüten kitaplar






BAKMADAN GEÇME!