‘Sürekli başarı aramak sağlıksız bir şey’

Güncelleme Tarihi:

‘Sürekli başarı aramak sağlıksız bir şey’
Oluşturulma Tarihi: Kasım 15, 2018 15:58

Çaykovski Yarışması’ndaki performansının ardından efsane piyanist Glenn Gould’la karşılaştırılan Fransız piyanist Lucas Debargue, 20 Kasım’daki İş Sanat konseri öncesi sorularımızı yanıtladı.

Haberin Devamı

Klasik müziğin genç yıldızları arasında yer alan Fransız piyanist Lucas Debargue, Basel Oda Orkestrası eşliğinde 20 Kasım’da Mozart’tan F. Poulenc’e uzanan repertuvarıyla İş Sanat’a konuk oluyor. Le Huffington Post gazetesinin “Soğuk Savaş yıllarında Glenn Gould’un ya da Çaykovski Yarışması’nda Van Cliburn’un elde ettiği zaferden bu yana hiçbir piyanist böylesi bir heyecan ve coşku yaşatmamıştı” diyerek övgüyle söz ettiği Fransız piyanist Lucas Debargue, 2015’te Moskova’da gerçekleşen 15. Çaykovski Yarışması’ndaki performansıyla dikkat çekmişti.

Prestijli Çaykovski Yarışması’nda elde ettiğiniz başarı size ekstra bir sorumluluk hissettiriyor mu?
Çaykovski Yarışması’na kazanmak için katılmadım, bu yarışmayla Moskova Konservatuvarı’nın efsanevi salonunda çalma şansına sahip olacaktım. Bu bile benim için başlı başına bir ödüldü. Sürekli başarı aramanın sağlıksız bir şey olduğunu düşünüyorum. Birçok yetenekli piyanistin benim sahip olduğum gibi kendisini ifade etme fırsatı olmadığının bilincindeyim. Dolayısıyla onları temsil ediyormuşum gibi hissediyorum. Genç müzisyenlere müziğe odaklanmalarını ve öncelik olarak seçtikleri alanda ilerlemelerini öneriyorum. Saatlerce ve amaçsızca pratik yapmayı değil... Bir yön seçip onu takip etmenin ve onu takip ederken, beynimiz ve vücudumuz için egzersiz yapmaktan başka aktivitelerle de kendimizi beslemenin çok önemli olduğuna inanıyorum. Günümüzde, fark yaratmak isteyen birçok müzisyen, çalarak orijinal olamayacağı zaman, sahnede göz alıcı kıyafetler giymeyi veya herhangi bir şekilde şok etkisi yaratmayı seçebiliyor. Bence seçtiğiniz alana yoğunlaşmak ile alçakgönüllülüğü asla unutmamak sanat hayatınızda yanınızda taşımanız gereken iki önemli özellik...

Haberin Devamı

Mozart’tan Schubert’e uzanan geniş bir repertuvara sahipsiniz. Bunun yanında daha az bilinen Medtner, Roslavets, Magin gibi isimler de yer alıyor. Repertuvarınızı oluştururken öncelikleriniz neler?
Şu ikisi çok önemli: Birincisi, klasik piyano repertuvarının iyi yorumlanması. Diğeri ise seyircinin piyano müziğinin içerisindeki cevheri keşfetmesini sağlamak.. Repertuvarımı oluştururken bu ikisinin dengeli olmasına çalışıyorum.

Haberin Devamı

New York, Amsterdam, Londra, Berlin... Hepsinde çok önemli müzisyen ve şeflerle beraber sahnede yer aldınız. Unutamadığınız bir anınız var mı?
Çaykovski Yarışması benim için unutulmazdı. Sonrasında da müzikal hayatımın her bir saniyesinden keyif alıyorum diyebilirim.

Edebiyat eğitimi aldınız ve resim, sinema gibi alanlarla ilgilisiniz. Bu durum sizin için nasıl bir fark yaratıyor?
Bir kişi sanat eserlerini incelemeden, iyi filmler seyredecek zamanı yaratmadan, resimle ilgilenmeden ve gerçekten kitap okumadan kendini müzisyen olarak görebiliyorsa, o kişinin bir nevi rutine düşmemesinin nasıl mümkün olacağını bilmiyorum. Bana göre sanatla birlikte hayatı ‘iş ve hobiler’ olarak ikiye ayırmak imkânsızdır. Sanatçının hayatında yaptığı her şey onun sanatsal üretiminin bir parçası sayılır. Yasak olan tek şey sıkılmaya izin vermektir.

Haberin Devamı

Doğu müziği hakkında ne düşünüyorsunuz? Hiç piyanonuzda çalmayı denediniz mi?
Tabii ki! Müzik, müziktir. Nereden gelirse gelsin evrensel bir dildir.
Lucas Debargue, Basel Oda Orkestrası eşliğinde 20 Kasım saat 20.30’da İş Sanat’ta.

BAKMADAN GEÇME!