Ön bahçemizden arka bahçemize geçmeye bir davet

Güncelleme Tarihi:

Ön bahçemizden arka bahçemize geçmeye bir davet
Oluşturulma Tarihi: Şubat 20, 2020 16:15

Psikoterapist Tuğçe Isıyel ‘Ya Hiç Karşılaşmasaydık’ta hayatlarımızı belirleyen ’karşılaşmaları’ nasıl daha sağlıklı, kabullenici biçimde yaşayabileceğimizin ilhamını veriyor. Kendi terapi bilgisi ve deneyimleriyle yazar, düşünür, bilim insanlarının düşüncelerini harmanlıyor; okuru, sessizce kendi içine bakmaya davet ediyor.

Haberin Devamı

Klinik psikolog ve psikoterapist Tuğçe Isıyel’in denemeler toplamı ‘Ya Hiç Karşılaşmasaydık’, hayatın keşmekeşi içinde bir durup soluklanma, penceremizin önündeki (varsa tabii!) ağaçtan evlerimizin duvarlarına, karşımızdakinin gözüne ve ama en çok da kendi içimize sessizce bakmaya bir davet. Bir anımsatma. Isıyel’in ince ince vurguladığı gibi aslında, hayatlarımız bir karşılaşmalar toplamı. “Hayat dönüşüyorsa burada hep karşılaşmaların payı var. Ve bu karşılaşmalara ne kadar açık olup olmadığımızın... Karşılaşmalara izin vermek, meraka, deneyime, maceraya da izin vermek demek” diyor Isıyel, okuru karşıladığı ‘Başlarken’ yazısında.
Kitabı oluşturan ve ele aldığı meseleler itibariyle birbirini tamamlayan 39 deneme boyunca da bu karşılaşmaları nasıl daha sağlıklı, kabullenici, iyileştirici ve dönüştürücü biçimde yaşayabileceğimizin ilhamını veriyor. İçeride okuru bekleyen, şıp diye uygulanacak bir formül ya da şu can sıkıcı ‘kişisel gelişim bilgelikleri’ değil. Isıyel okuru bir psikoterapist olarak karşılıyor. Kendi terapi bilgisi ve deneyimleriyle edebiyat, psikoloji ve sosyoloji alanından yazar, düşünür, bilim insanlarının sözlerini harmanlıyor; bunları duru bir anlatım diliyle önümüze seriyor. Irvin Yalom’dan Virginia Woolf’a, Oruç Aruoba’dan Andersen’e, Freud’a, Lau Tzu’ya uzanan bir dizi karşılaşma bekliyor okuru satır aralarında.
Birbirimize sorarız, “Nasılsın?”; yanıt “Aynı işte, koşturmaca...” Çılgın, gittikçe de çılgınlaşan, sosyal medya kanallarıyla yepyeni katmanlara erişen gündelik iletişim alışkanlıklarımızla birlikte iyice karmaşıklaşan bir gündelik koşturmaca... ‘Ya Hiç Karşılaşmasaydık’; işte o ‘koşturmaca’ esnasında aslında ne yaşadığımızı, neyi yaşayamadığımızı anımsatan bir kitap. Isıyel evle olan ilişkimizden aile bağlarımıza, dostluklarımızdan aşk ilişkilerimize, yas ve ayrılık travmalarından mutluluk fetişizmine ya da her şeyi kayıt altına alma takıntımıza kadar; içinden geçerken üzerine pek de düşünmediğimiz bir dolu detayın üzerinde durmamıza vesile oluyor. Duygusal dünyamızın da en az sosyal ve sanal hareketliliğimiz ve üzerimize akan veri bombardımanı kadar hızlı seyrettiğini, boşluklara nasıl da müsaade etmediğimizi okurla çok yakın ve eşit bir mesafede kurduğu diliyle anlatıyor. ‘Boşlukların İçinde, Sessizliklerin Kıyısında’ başlıklı denemesinde “boşluk olmayınca hayatta da anlam kayması oluyor” diyor örneğin. Sürekli tıka basa doldurduğumuz, sessizlikten, yalnızlıktan azade kurguladığımız hayatlarımızda iç dengenin nasıl sarsıldığını, psikoterapist bakışıyla anlatıyor. “Belki de esas çabalanması gereken biraz boşluklu boşluklu yaşamaktır. Çünkü ancak bir boşluk doldurulabilir. Yaratıcılık da boşluktan doğar. Edebiyat, sanat tarihi buna dair yüzlerce örnek sunabilir. Çünkü boşluk yoksa doluluk da olmaz...” diyerek bizi ‘sessizliğe’ yani “ön bahçemizden arka bahçemize geçmeye, arka bahçemizdeki gölgelere, serinliklere; yağmur sonrası çıkan solucanlara, salyangozlara rastlamaya, orada her şeye rağmen açan kır çiçeklerini ve şifalı otları görmeye” çağırıyor.
Isıyel değindiği tüm konularda psikoterapist yaklaşımı önde tutup edebiyattan, kelimelerin köklerinden, Uzakdoğu bilgelerinin anlatılarından, masallardan el alıyor. ‘Koştururken’; kişilerle, nesnelerle, mekânlarla, kısacası hayatla kurduğumuz ilişkilerden önce kendimizle bağımızı sağlamlaştırmaya ihtiyacımız olduğunu ferah bir anlatım ve doyurucu referanslarla usul usul söyleyen bir kitap bu...

Haberin Devamı

YA HİÇ KARŞILAŞMASAYDIK

Ön bahçemizden arka bahçemize geçmeye bir davet

PSİKOTERAPİ ODASINDAN
İLİŞKİLERE VE EDEBİYATA
Tuğçe Isıyel
Doğan Kitap, 2020
232 sayfa, 28 TL.

BAKMADAN GEÇME!