İnsan zihninin semenderleri

Güncelleme Tarihi:

İnsan zihninin semenderleri
Oluşturulma Tarihi: Eylül 10, 2021 11:35

Çek yazar Karel Çapek, 1936 tarihli efsane romanı ‘Semenderlerle Savaş’ta dolaylı göndermelerle bir insanlık haritası da çiziyor. Yazar, insan hırslarının hayaller, açgözlülük ve madrabazlıkla nasıl her şeyi kendi doğallığından çıkardığını satirik bir dille irdeliyor.

Haberin Devamı

“İnsan zihninin gözde uğraşlarından biri de, dünyanın ve insanlığın yakın gelecekte neye benzeyeceği, hangi fenni mucizelerin gerçekleşeceği, hangi toplumsal sorunların çözüleceği, bilimin ve kurumların nereye kadar ilerleyeceği hakkında kafa yormaktır.” Eğer bir roman bu cümlelerle başlasa, merakla okumaya devam eder ve yazarın bize aktarmak istediği öykünün devamını daha da merak ederdik. Altta bir fantastik ima taşısa bile bu cümleler sonunda insana ve hayata bağlanmasıyla daha da anlamını genişletirler. Ayrıca roman kadar edebiyatın amacına dair de ipuçları var burada. Çek yazar Karel Çapek, 1936 tarihli efsane romanı ‘Semenderlerle Savaş’ta, aslında kurduğu bu cümleler vasıtasıyla hem eserinin hem de edebiyat anlayışının röntgenini sunar. Sağlık sorunları ile dolu ilginç hayatının zorluklarından kurtulmak için gerçeğin dışına bile isteye taşarken kendisine özge yeni bir gerçeklik de yaratır.

Haberin Devamı

‘Semenderlerle Savaş’ üç ana bölümle (Andrias Scheuchzeri, Medeniyetin Aşamaları, Semenderlerle Savaş) ustalıkla yazılmış, distopik, fantastik ve bilimkurgu öğeleri de taşıyan mutlak bir edebiyat eseridir. Konunun cazibesine okuru boğmadan insanı, yaşanan hayatı ve insani değerleri canlı tutar. Bu bakımdan Kaptan von Toch unutulmaz bir karakterdir. G. H. Bondy, Bay Povondra, Bay Abe Loeb de unutulur kişilikler değildirler. Bir gazeteci olmanın yanında felsefe eğitimi almış duyarlı bir entelektüel olarak adeta İkinci Dünya Savaşı’nın ayak seslerini duyan yazar, dolaylı göndermelerle bir insanlık haritası da çizmiş gözükür. İnsan hırslarının hayaller, açgözlülük ve madrabazlıkla nasıl her şeyi kendi doğallığından çıkardığını irdeler satirik bir dille. Mizah kadar sahne ve dram kurmakta da başarılıdır. ‘Ekvatorda her şey mümkün’ ise eğer, o bütün mümkünlüklerin arasına dalmaktan çekinmez. Bilimin yüceltildiği yerde karşı soruyu, politikanın kutsandığı yerde mizahı eksik bırakmaz. İlkel inançlar, korkular, sömürgecilik ustaca elekten geçirilir.
‘Tıs tıs tıs. Pıçak. Abe!’
‘Pıçak, tıs, Pıçak.’
‘Tıs tıs’
‘Pıçak’
İnsan, kendisi dışındaki canlıların da hayatını değiştiren belki yegâne varlıktır. Çapek, denizde yaşadığını kurduğu semenderleri anlatmak için onlara dil giydirir. Amaca ulaşmak için alet kullanmayı öğretir. Belki fantastik bir evren kurar ama sonuçta antropoloji hep göz kırpar okura. Bunlar, insan zihninin semenderleridir. İnsan aklının ulaşmadığı yerde dil de yoktur. Dil kurar, ister, yönlendirir, yönelir.
Saklı edebiyat değerlerini yayın hayatına kazandırmakta mahir Jaguar Kitap, Ekin Uşşaklı çevirisi ile bizi sadece Karel Çapek ile buluşturmuyor. Edebiyatın her daim nereden değerlendiğini ve gelecekte de nelere sadık kalarak var olabileceğini örnekleyen bir romanla buluşturuyor. ‘Mutlu azınlığa’, bir ayak izi daha.

Haberin Devamı

İnsan zihninin semenderleri
Semenderlerle Savaş
Karel Çapek
Çeviren: Ekin Uşşaklı
Jaguar Kitap, 2021
288 sayfa, 38 TL.

BAKMADAN GEÇME!