İlk cep telefonum ve opera

Güncelleme Tarihi:

İlk cep telefonum ve opera
Oluşturulma Tarihi: Nisan 24, 2020 10:14

Gazeteci arkadaşlarla Aspendos Opera ve Bale Festivali’ndeydik. Belek’teki otelin DJ köşesinde klasik Batı müziği CD’lerini görünce konuklara, Mozart’la başlayıp bir gündüz konseri verdim...

Haberin Devamı

Aspendos’un ilk etkinliğine katılmıştım. Orada ilk opera Giacomo Puccini’nin ‘Turandot’uydu, yönetmen de Yekta Kara idi.
O dönem Yekta Kara İstanbul Devlet Operası ve Balesi’nin başındaydı, genel müdür de Rengim Gökmen’di.
Salı günü Yekta Kara’yı aradım, o günlerden bahsettik. Gündüz prova yaparken aralarında konuştukları akşam burasının nasıl doldurulacağı imiş.
Oysa ilk gece tam 9 bin kişi geldi. Otelimizden Aspendos’a giderken yollarda mumlar yanıyordu.
Ben oradaki temsillerden önce ünlü yönetmenlerden eseri dinlerdim. Oturduğumuz yerden yukarıya baktığımızda müzik açısından çok seviniyordum. Yalnız her zamanki gibi sıcak taş üstüne oturmanın da zorluğunu unutmaya çalışıyordum.
Yanılmıyorsam Süleyman Demirel de ‘Carmen’ temsiline gelmişti.

O coşku epeyce devam etti, yalnız Türkler değil yabancılar da geliyorlardı. Zaten kültür turizminin önemli bir cazibesi vardı.
Bir sefer de gazeteci arkadaşlarla Aspendos için gitmiştik. Başka zaman da yazmışımdır. Belek’teki otelin yöneticisi Alman, eşi Türktü. Akşam DJ gelir, bize çeşitli müziklerden yapılmış bir buket sunardı. Ne yazık ki gündüz sıcağında ben sığınacak yer arardım.
Aşağıda DJ’in köşesini gördüm, baktım birçok klasik Batı müziği CD’si var, otelin müdüründen müsaade aldım. Mozart’la başlayarak onlara bir gündüz konseri verdim. Başta editörümüz İhsan Yılmaz olmak üzere arkadaşlar DJ setine benim el koyduğumu anlamışlar.
Her akşam belli saatte patron konuşmalarım vardı, yarım kiloyu geçen ağırlıkta bir cep telefonu vermişlerdi bize. Arama girişiminde bulundum, başaramadım. Belek’teki otel santralına numarayı vermeye kalktığımda bana “Santral çöktü” demez mi! Hemen bir taksi çağırdım Antalya merkeze gitmek için. Dakikaları sayıyorum. Taksi şoförü de şişmanca, neşeli, bu telefonların çalışmadığına dair yorumlarda bulunuyor.
Antalya’da büroya vardım, konuşmalarımı yaptım, gelin görün arkadaşlarla saat 7.30’da yemekte sözleşmiştik, her tarafta beni arıyorlar, odamın kapısını açtırmaya ramak kala yetiştim.
Aspendos yıllarca yaşayan bir bina; yüksek sesler, titreşimler taşları yerinden oynatıyor. Bu duruma ilgi göstermediler, birçok konser, oyun sahnelendi.
Şimdi durumu nedir bilmiyorum.
Sanırım bir onarıma ihtiyacı var.

BAKMADAN GEÇME!