Hiçbir ülke çocukluk ülkesi kadar derin değildir…

Güncelleme Tarihi:

Hiçbir ülke çocukluk ülkesi kadar derin değildir…
Oluşturulma Tarihi: Nisan 02, 2020 18:12

Türkçenin en üretken kalemlerinden Mario Levi ‘Gördüklerimiz-Göremediklerimiz’ serisinin ikinci kitabı ‘Bu Salı ve Her Salı Şişli’de eski İstanbul’u bir İstanbul sevdalısının gözünden anlatırken bir taraftan da kentin yeni halini, sonradan eklenen yaşamlar ve ilişkiler üzerinden aktarıyor.

Haberin Devamı

İstanbul, çok sayıda edebiyat türünün başkahramanı olmuştur. Üstüne yazılan şiirler, içinden seslenilen öyküler, sokaklarının anlatıldığı seyahatler, biyografiler, romanlar ilhamını bu kentten almıştır. Çokkültürlü geçmişi daima çekici bir unsur olmuştur. Bu defa İstanbul, Mario Levi’nin kaleminden okuruyla buluşuyor. Everest Yayınları’nın ‘Gördüklerimiz-Göremediklerimiz’ başlığı altında yayımladığı ‘Bu Salı ve Her Salı Şişli’, kenti odağına alan bir roman. Aslında İstanbul’u yedi farklı cepheden sunacak olan bir roman dizisinin Kadıköy’den sonra çıkan ikinci kitabı. İlk kitabında Kadıköy’den seslenen Mario Levi, bu defa Şişli sokaklarına, Feriköy’e, Kurtuluş’a, Bomonti’ye, Nişantaşı’na uzanıyor.
Türkçenin en üretken kalemlerinden biri olan Mario Levi, bir İstanbul yazarı. Bu kent, yazarın romanlarındaki önemli öğelerden biri. ’Gördüklerimiz-Göremediklerimiz’ serisinin ikincisi olan ‘Bu Salı ve Her Salı Şişli’, adından da anlaşılacağı üzere Şişli’yi merkeze alıyor. Bir bakıma nostalji yüklü satırlarında eski İstanbul’u bir İstanbul sevdalısının gözünden anlatırken bir taraftan da kentin yeni halini, sonradan eklenen yaşamlar ve ilişkiler üzerinden aktaran bir kurgu sunuyor. Böylelikle okura hem geçmiş hem bugün izleğini veren bir karşılaştırma imkânı veriyor.
Şişli renkli ve çokkültürlü bir semt. Yazar, romanda Cumhuriyet’in ilk yıllarından bugüne bir perspektif sunarken Şişli’nin nüfusunun da nasıl değiştiği hakkında fikir veriyor okura. Karakterler ve onların kısa öyküleri üzerinden bölümlendirilen roman, bir yazarın gözünden geziniyor Şişli’de. Kelimenin geniş anlamıyla da yazar sokaklarda gezinirken gördüklerini çektiği fotoğraflar aracılığıyla da yansıtıyor. Böylelikle, İstanbul’da yaşamasanız da semt gözünüzde canlanıyor. Gündelik rutininde akan bir semtten, esnaftan, semtin sakinlerinden roman karakterleri yaratmış Mario Levi.
Yazar romanda aynı zamanda bir karakter olarak yer alıyor, kitabın kurgusunu okurla birlikte örüyor. Kısa kısa öyküler bir roman meydana getirirken, bölümlerin sonundaki (bunu biçim olarak da farklı bir font ile kullanıyor) yazar, metni üzerine konuşuyor, öykü karakterlerini tartışıyor. Reklam ajansında servis şoförü olarak çalışan Müslüm Gürses hayranı Suphi, nasıl biri olduğunu çözemediğimiz Uzun Ziya, güzel Seher, Kadir Usta, karısından boşanan Nevzat, aşkını bir sır gibi yaşayan Ferhan Bey, otoparkın gece bekçisi Halil ve haritası, bir Nişantaşı kadını olarak yetişen Neriman Hanım ve hayal kırıklığı, Selçuk ve Esra romanın karakterleri. Tıpkı Şişli gibi roman karakterleri de renkli ve çeşitli.
‘Bu Salı ve Her Salı Şişli’ kentin hafızasını tutan bir roman. Bunu en iyi yine yazarın sözleri açıklıyor: “Ben toplumsal hafızanın ve yaşadığımız duygu ikliminin dünyamızı ve bu dünyadaki insanlarımızı kendiliğinden inşa ettiğini ifade etmek istiyorum bu iddiamla. Tanımadığınız insanlar da yanağınıza, gönlünüze dokunabilir bazen. Hiç konuşmadıklarınızla konuştuğunuz hissine bile kapılabilirsiniz.”

BU SALI VE 

Hiçbir ülke çocukluk ülkesi kadar derin değildir…

HER SALI ŞİŞLİ
Mario Levi
Everest Yayınları, 2020
248 sayfa, 27 TL.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!