Her şey geçer, hayat kalır...

Güncelleme Tarihi:

Her şey geçer, hayat kalır...
Oluşturulma Tarihi: Kasım 19, 2020 17:05

Şermin Yaşar yeni öykü kitabı ‘Deli Tarla’da yeniden gülmeyi başarabilen insanların muammasını anlatıyor. Öyküleri düşündürüyor: Hayat devam ediyor, umudu yitirmek olmaz, umut da gücünü o gülüşten alır; peki ya o yarım kalmışlıklar ne olacak?

Haberin Devamı

Hayatın içinden karakterleri, onların hayal kırıklıklarını, düşlerini, söyleyemediklerini, hüzünlerini; görünür olmayı bekleyen, görünür olamamanın mahcupluğunu yüreğinde taşıyanların hikâyelerini okurlarla buluşturmayı seven Şermin Yaşar bu kez 16 öyküden oluşan yeni kitabı ‘Deli Tarla’ ile “yeniden gülmeyi başarabilen insanların muamması”nı anlatıyor. Hayatın içinden karakterleri, onların hayal kırıklıklarını, düşlerini, söyleyemediklerini, hüzünlerini; görünür olmayı bekleyen, görünür olamamanın mahcupluğunu yüreğinde taşıyanların hikâyelerini okurlarla buluşturmayı seven Şermin Yaşar bu kez 16 öyküden oluşan yeni kitabı ‘Deli Tarla’ ile “yeniden gülmeyi başarabilen insanların muamması”nı anlatıyor. 
Yazıya başlamadan bir not: Hayatımıza ‘Oyuncu Anne’ olarak giren ve günümüz çocuk edebiyatının sevilen kalemlerinden biri de olan Yaşar’ın eşzamanlı olarak bir çocuk kitabı yayımlandı. ‘Cebimdeki Mandalina Ağaçları’, cebinde unuttuğu mandalina çekirdekleri sayesinde bir anda evin bahçıvanına dönüşen Ada’yı anlatırken, doğanın cömertliğine ve mucizelerine dair de sevgi dolu bir hikâye sunuyor. 
Bu küçük parantezden sonra yetişkin edebiyatına dönecek olursak; Yaşar’ın hüzünlü olduğu kadar muzip üslubuna aşina olanlar bilecektir ki, her ne kadar buruk bir yaşamöyküsünden bir kesit anlatıyor olursa olsun, o bunu hep kendine has hafif muzip tavrıyla yapmayı sever. ‘Deli Tarla’daki bağımsız öykülerde de hayattan umduğunu bulamamış, düşleri, planları, arzuları yarım kalmış insanlar olsa da hepsinin günün sonunda bir şekilde gülümsetmeyi başaran birer yanları var. Girişte tırnak içine alınan ‘yeniden gülmeyi başarabilen insanların muamması’ da tam buna karşılık geliyor. Hayat devam ediyor, umudu yitirmek olmaz, umut da gücünü o gülüşten alır; peki ya o yarım kalmışlıklar ne olacak? Muamma belki de burada başlıyor ve bitmiyor. O muammalı hali iyi biliyor Yaşar. Bir şekilde hayat kalesi içinde tutunmayı, güçlü kalma gayesini, “kol kırılır yen içinde kalır”ı, “kan kusarım kızılcık şerbeti içtim derim” demeyi iyi biliyor. Tüm karakterlerinde içeride bir yerde bunu hissetmek mümkün. Ama şunu da iyi biliyor; en çok şefkate, anlaşılmaya ihtiyacı olanlar da yine bu insanlar. O yüzden de kalemi hep onlardan yana zaten...
Kitaptakiler birbirinden bağımsız öyküler olsa da ortak birkaç duygudan bahsetmek mümkün. Bir ‘bekleme hali’ bu duygu. Bazen anlaşılmayı, bazen görünür olmayı, bazen sadece birini, bazen de bir söz, bir cümle beklemek... Hepsi bir şekilde hayattan bir şeyler bekleyen ama içten içe bekledikleri şeyin hiçbir zaman gelmeyeceğini bilen insanlar bunlar. Hüzünleri de buradan geliyor, yaşama olan bağlılıkları da. Bekledikleri şey her ne ise gelmeyecek olduğunu bilseler dahi ‘ya gelirse’ umudu bu yaşamayı da bahsi geçen gülümsemeyi de mümkün kılıyor zira. Kitaba ismini de veren ‘Deli Tarla’, çok da istenmeyen bir mirasın yükünü sırtlıyor misal. Belki kitaptaki en duygusal hikâye olan ‘Adieu Hala’ terk edilmişliği omuzlarında taşırken, “bir gün gelecek de yine kavuşacağım” hissini öyle naif anlatıyor ki, “evet, göreceksin” diye inanmaktan başka bir şey yapamıyor okuru da. ‘Ama Öyle Olmadı’ hep istenen, düşlenen şeylerin hiçbir zaman istendiği gibi olmama durumuna adanmış trajikomik bir hikâye... ‘Muazzez ve Yelkovan Çetesi’ başka türlü bir terk edilmişlikle cebelleşirken, öfkesini içinde tutmakla tutamamak arasında dakikaları sayıyor. 
Gölgeli de bir kitap ‘Deli Tarla’. Yazarının her zamanki malum gülüşünü taşısa, acılara gülerek karşılık verme eğiliminde olsa da insanın gözlerine yerleşen bulutlar bu kitapta da var. Az önce bahsettiğimiz, yüzde 100 halden anlamak mümkün müdür, orası tartışılır ama o anlama gayretine, o şefkate ve o razı olma haline adanmış denebilir.

DELİ TARLA

Her şey geçer, hayat kalır...

Şermin Yaşar
Doğan Kitap, 2020
192 sayfa, 36 TL.












CEBİMDEKİ MANDALİNA AĞAÇLARI
Her şey geçer, hayat kalır...

Şermin Yaşar
Doğan Egmont, 2020
36 sayfa, 33 TL. 





 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!