Hayatımızı ters yüz edecek oyunlar

Güncelleme Tarihi:

Hayatımızı ters yüz edecek oyunlar
Oluşturulma Tarihi: Kasım 07, 2019 14:47

23. İstanbul Tiyatro Festivali 13 Kasım’da 23’üncü kez başlıyor. ‘Hayat ters yüz’ sloganıyla 12 uluslararası, 16 yerli oyunu seyircilerle buluşturacak olan festivalden nefesimizi kesecek 10 oyuna yakından baktık...

Haberin Devamı

Io - Studio Oyuncuları
Heyecan verici işlerin imzası, usta yönetmen Şahika Tekand yazıp yönettiği ‘Io’ ile festivali açacak. Tekand’ın mitolojiyi özgün bakışıyla ele aldığı oyunda, kendi ifadesiyle “mitolojide hikâyesi yer alan ama üzerine bir tragedya yazılmaya değer görülmemiş mitolojik kadın karakter Io’yu, heyecanı yüksek bir polisiye” tadında anlatacaklar. Oyun ataerkil dünya düzenini, hafızasını ve sorgulama yetisini terk eden bugünün insanının tragedyasını şiirsel bir aksiyon düzeniyle sahneye taşıyor. Tekand’ın ‘Io’ olarak rol aldığı oyunda dans sanatçısı Gizem Bilgen ile Yiğit Özşener, Gökhan Küçük ve Deniz Karaoğlu’ndan oluşan iddialı bir oyuncu ekibi sahnede olacak. Ses/ışık/ritm/hareket ‘oyuncaklarını’ kullanım şekliyle belli ki yine gözlerimizi alamayacağımız bir Şahika Tekand işiyle, adrenalini yüksek bir festival açılışı bekliyoruz!
13, 30 Kasım 20.30 - Uniq Hall.

Hayatımızı ters yüz edecek oyunlar

Io

Ver Parayı! - Moda Sahnesi
Moda Sahnesi’nin Kemal Aydoğan ve Çağlar Yalçınkaya yönetiminde hazırladığı oyunu; iki parlak kalemin, genç Alman yazarlar Andreas Sauter ve Bernhard Studlar’ın metni. “Hepimizin” başındaki dert, neoliberal düzenin hayatımıza ettikleri üzerine geveze, ironik ve hayli tanıdık gelecek bir oyun. Uzayan çalışma saatleri, uç uca eklenen kredi borçları, ameliyat sırası bekleyen yaşlılar, seks işçiliği yapan öğrenciler, Rus oligarklar, milyon dolarlık futbolcular, göçmen işçiler, enflasyon, işsizlik, hızla yoksullaşan orta sınıf, ‘ölümcül noktaya’ gelen alt sınıf, krizin ‘teğet geçtiği’ süper zenginler... Adaletsiz gelir dağılımında denge iyice şaşar, ekonomik kriz halkları ağzında çiğnerken, Sauter ve Studlar, bu canlı fotoğraftan adeta detay alıyor. ‘Ver Parayı!’ farklı kesimlerin hayatlarını kesiştiriyor.
15 Kasım 20.30; 16 Kasım 16.00, 20.30; 17 Kasım 16.00 - Moda Sahnesi.

Traptown - Ultima Vez
Bizi “zamandan ve mekândan bağımsız bir paralel evrene geçirmeyi” vaat eden, gündelik hayatın sıradanlığına dair bir gösteri. Belçikalı dans topluluğu Ultima Vez, koreografiyi de üstlenen Wim Vandekeybus’un yönetiminde yeni bir mitoloji tasarlıyor. Geçmişe göre çok daha kozmopolit, kalabalık şehirlerde karmaşık hayatlar süren bugünün insanının, hepimizin hikâyesi bu... ‘Hapsoldukları’ şehirlerde birbirleriyle yaşamaya mecbur insan yığınlarına dair bir hikâye... Dans, film, metinler ve müzik eşliğinde...
16 Kasım 20.30, 17 Kasım 15.00, 18 Kasım 20.30 Uniq Hall.

Hayatımızı ters yüz edecek oyunlar

Traptown

Her Yol Kuzeye Çıkar - Moskova Balesi
Çağdaş dans ve baleyi harmanlayan Moskova Balesi, Belçikalı koreograf Karine Ponties’in yönetiminde, yedi erkek dansçının enerji dolu gösterisiyle geliyor. “Güçlü duygular uyandırdığına” vurgu yapılan bu kompozisyon, performansçıların hem tekil öykülerini hem de birbirinin içine geçen yaşam yolculuklarını sunuyor. Ponties, dans sahnesinde kendilerini daha fazlası için sınamaktan çekinmeyen bu yetenekli ekibi “Çocuklar gibiler. Tıpkı oyun oynayan çocuklar gibi kaotik fikirleri var ve bu fikirlerin peşinden gidiyorlar. Sanatta aradığım şeylere sahipler: Titizlik, tutkulu çalışma azmi ve özveri” ifadeleriyle tarif ediyor. 55 dakikalık uzun ve tek bir nefes alıp gözlerimizi sahneye dikmeye hazırız!
18, 19 Kasım 20.30 - Zorlu PSM.

Sirk - Theatre of Nations
Rusya’nın köklü tiyatrosu, kapısı hem yeni nesil yönetmenlere hem de ustalara açık olan Theatre of Nations’tan göz alıcı bir iş. Tarzını ‘Rus fiziksel tiyatrosu’ olarak tanımlayan Maxim Didenko’dan ‘retrofütüristik’ bir müzikal. Didenko; Grigory Alexandrov’un 1936 yapımı kült filmi ‘Sirk’e dayanan hikâyeyi zamansız ve evrensel bir düzleme taşımış. Orijinal filmdeki ‘sirk’i ise müzikalde Rus Uzay Araştırmaları Merkezi’ne dönüştürüyor yönetmen. Müzikal ve clown performansı iç içe geçiyor...
19 Kasım 20.30, Zorlu PSM.

Yevgeni Onegin - Vakhtangov Theatre
Rusya’nın 100 yaşına merdiven dayamış köklü tiyatrosu Vakhtangov’dan, Litvanyalı yıldız yönetmen Rimas Tuminas’ın ellerinden çıkan destansı bir gösteri. Rus edebiyatının kurucusu kabul edilen Puşkin’in yedi senede tamamladığı manzum romanı ‘Yevgeni Onegin’in sahne uyarlaması olan oyun, “koreografi, şiir ve görselliğin sahne üzerinde etkileyici bir şekilde bir araya gelmesiyle” övülüyor. Romanın ana kişisi Yevgeni Onegin, şair Lenski ve genç kadın Tatyana’nın senelere yayılan öyküsü gerçek ve hayal gücünü birleştiren çarpıcı bir sahnelemeyle karşımızda olacak.
21, 22 Kasım 20.00 - Zorlu PSM.

Hayatımızı ters yüz edecek oyunlar

Yevgeni Onegin

Ionesco Dosyası - Theatre de la Ville

Haberin Devamı

İstanbul Tiyatro Festivali’ne 2012’de Ionesco’nun ‘Gergedan’ıyla konuk olan Fransız yönetmen bu kez, 20’nci yüzyılın tiyatrosuna grotesk imzasını atmış yazarın oyunlarından oluşturdukları özgün bir kolajla, ‘Ionesco Dosyası’ ile festivalde. Yönetmen oyunu, tüm Ionesco metinlerini oyuncularına okutup onlara özgür bir doğaçlama kanalı açarak oluşturmuş. Oyun makyajından sahne tasarımına her unsuruyla;
“komik olanın bir parça korkutucu da olması gerektiğini” söyleyen Ionesco’nun ‘absürd kafasını’ yeniden yaratan bir tür laboratuvar çalışması. Time Out Dergisi'nden Gülin Dede Tekin’e verdiği röportajda Ionesco tiyatrosunu “Deliler dünyası için absürd bir tiyatro” olarak tanımlayan Demarcy-Mota ve ekibinin çıkardığı işi, absürdün sınırsızlığından etkilenenler olarak büyük merakla bekliyoruz!
22 Kasım 20.30; 23 Kasım 15.00, 20.30 - DasDas.


Hayatımızı ters yüz edecek oyunlar

Ionesco Dosyası

Sahibinden Kiralık - biriken
Çağdaş yerli oyun yazınında ‘damarımıza dokunan’ hikâyelerin sahibi Özen Yula’nın, 2000’lerin başında yazdığı oyunu biriken ekibinin yorumuyla izleyeceğiz. Büyük bir kentin ortasında bir parkta buluşacağız; Adnan’la, Simay’la, hikâyeleri hem çok benzer hem çok eşsiz bir grup ‘umutsuz, çıkışsız’ gençle. biriken’den Okan Urun’un deyişiyle, “Burası Ankara’nın Güven Park’ı da olabilir, New York’un Central Park’ı da İstanbul’un Gezi’si de... Dünyanın bütün büyük şehirlerinde öyle parklar vardır ve o parklarda gündüz hayatlar devam ederken gece başka şeyler oluşur. Ve o başka şeylerin içinde hem karanlık, gizemli durumlar hem alışverişler (uyuşturucu, beden alışverişi) yaşanır...” Özen Yula ve biriken böyle bir parkı, içine oturttuğu gençlerin yer yer arabesk, yer yer metafizik halleri ve gündelik ilişkileri üzerinden anlatıyor. Sahne için disiplinlerarası bir gözle iş üreten, her seferinde aklımızı genişleten biriken’in ‘Sahibinden Kiralık’ı merak ettiren işlerden...
26 Kasım 20.30; 29 Kasım 15.00, 20.30 - Toy İstanbul.

Yangınlar - Nilüfer Belediyesi Kent Tiyatrosu
Ortadoğu’daki dinmeyen ‘çağ yangını’nı; Kanada’dan Lübnan’a, 70’lerden bugüne, bir anneden çocuklarına uzanan etkileyici bir kurguyla anlatan bir oyun. Göç geçmişi ve kökler üzerine çarpıcı metinlere imza atan, günümüz Fransızca oyun yazımının en parlak isimlerinden, yazar, yönetmen ve oyuncu Wajdi Mouawad’ın bu eseri sinemaya da uyarlanmıştı. Savaşın insan hayatını hiçleştiren yıkıcılığını bir aile üzerinden anlatan eseri Murat Daltaban’ın rejisiyle izleyeceğiz. 1975-90 arasında yaşanan Lübnan İç Savaşı’nda geçen ana hikâye; tragedya, mitoloji ve 20’nci yüzyılın ikinci yarısında yaşanan, en sıcak mücadelelerin coğrafyası Ortadoğu’nun yakın tarihini iç içe geçiriyor. Belgelerin ve gerçek olayların yeniden kurgulanarak hikâyeye dönüştürüldüğü bir oyun.
27, 28 Kasım 20.30 - Zorlu PSM.

Haberin Devamı

Hayatımızı ters yüz edecek oyunlar

Yangınlar

Temiz Şehir
Onassis Stegi-Athens&Goethe Institut
Sahnede Atina’nın çöpünü temizleyen gerçek hayatta da göçmen temizlik işçisi olan beş kadın. Yönetmenler belgesel tiyatro alanında iki yetkin isim; Anestis Azas ve Prodromos Tsinikoris. Önümüzde gezegenin en yakıcı, en güncel meselesi ‘göçmenlik’. Üstelik oyun metni de oyuncu/işçilerin kendi anlatı ve biriktirdikleri deneyimlerden süzülerek oluşturulmuş. Yabancı düşmanlığını, ırkçılığı körükleyen sağ siyaset dünyanın her yanında yükselir ama bir yandan da yoksullar, göçmenler, sürülenler, kadınlar, işsizler sesini gittikçe daha fazla çıkarmaya, sokakları doldurmaya başlamışken tiyatro sahnesinde meseleye canlı bir kesitle bakma fırsatımız olacak...
30 Kasım 20.30, 1 Aralık 18.00 - Zorlu PSM.

Hayatımızı ters yüz edecek oyunlar

Temiz Şehir




BAKMADAN GEÇME!