Hatıralar, beni de alın koynunuza...

Güncelleme Tarihi:

Hatıralar, beni de alın koynunuza...
Oluşturulma Tarihi: Ekim 02, 2020 11:30

Şair Baki Süha Ediboğlu, Taksim Belediye Gazinosu’nda pazarları düzenlenen konserlerin sunumunu yapardı. Bir gün konserden önce yanına gittim, şiir kitabı ‘İşaret’i imzalamasını rica ettim. Şöyle yazdı: “Doğan Hızlan’ın bu yolda yürümesi şevk ve temennisiyle.”

Haberin Devamı

Yıllar önce, şimdi kafelerin olduğu yerde Taksim Belediye Gazinosu vardı. Pazarları orada konserler düzenlenirdi. Bir hafta Türk müziği, bir hafta Batı müziği. Türk müziği konserlerinin sunumunu da şair Baki Süha Ediboğlu (1915-1972) yapardı. Ben her hafta giderdim. 1953 yılında Varlık Yayınları’ndan Ediboğlu’nun ‘İşaret’ adlı şiir kitabı çıktı.
Konserden önce yanına gittim, kitabı imzalamasını rica ettim, şu ithafı yazdı: “Doğan Hızlan’ın bu yolda yürümesi şevk ve temennisiyle.”
Ediboğlu,1940 kuşağının şiir anlayışı doğrultusunda yazdı. Duyarlı bir şiir okurunun seveceği şiirler.
Daha sonra onun başka türlerdeki kitaplarını da okudum. Onları da hatırlatmalıyım:
· Cenup
· Gece Yağmuru
· İşaret
· Karanlıkta Geçen Gemiler
· Sel Geliyor (Öykü )
· Türk Şiirinden Örnekler (Antoloji)
· Atatürk İçin Bütün Şiirler (Antoloji)
· Beni de Alın Koynunuza Hatıralar (Toplu Şiirler, Alfa Yayınları)
2019 yılında o kitap için bir gece yapıldı. Kimler vardı?
Yaşar Kemal, Zülfü Livaneli, Sunay Akın. Ben de oradaydım.
Hepimiz anılarımızı paylaştık, Kenan Akın şiirlerini okudu, Mustafa Sağyaşar da bestelenmiş güftelerini...
Toplu şiirlerin adı olan ‘Beni de Alın Koynunuza Hatıralar’ı Selâhattin Pınar besteledi, vasiyeti üzerine de mezar taşına yazıldı.
Ediboğlu, İstanbul Radyosu’nda Ehl-i Dil adında bir Türk müziği programını da sunuyordu. İş Bankası’nın dizisine onun şiirlerini hazırlayacaktım, o sırada toplu şiirleri çıkınca yayımlanamadı.
Eski kayıtlardan biri de Muhlis Sabahattin’in ‘Ayşe’ opereti için yaptığı konuşmaydı. O kayıtta Zeki Müren de görev almıştı.
Çok sevdiğim, doğduğu Antalya’yı anlatan şiiriyle yazıyı noktalayalım:

Haberin Devamı

“Bahçeler meltemlerle konuşuyor
Üç bin yıl evvele dair
Masal cennetlerinin kapısı açılmış,
Ağır ağır geçiyor taş kapılardan
Omuz başları kopmuş genç heykeller,
Yarım kalmış rüyalar içinde
Portakal bahçelerinin ışık denizinde...
Beyaz elleri gecelere uzanmış
Otları nergis yapıyor zaman
Toprakları ışıl ışıl yakut kaya
Limon bahçelerinden sarhoş
Olmuş, Antalya.
Eski köprüler... Zamanın dışında gülen
Kader... Güzel kader, mahzun kader
nerdesin?
Deniz zamanlarının maviliğinde açsın
şafak gülü
Nerdesin?
Mermerler dünyasında başlayan yolculuk
Kara sevdalı heykeller ömrünce,
Eski Yunan kızlarının sönen gözlerinde,
Susan dudaklarında, eski şairlerin...”

Haberin Devamı

Bir kenti anlamak, ne olduğunu, geçmişinden bugüne gelişini her zaman edebiyattan iz sürmüşümdür. Baki Süha Ediboğlu anılarında da bir kuşağın insanlarını sevgiyle tanıtır. Antalya’ya ilk adım attığımda, birden belleğimde onun dizeleri yankılanır.
İmzalı kitabından sonra bu hafta bütün şiirlerini okuyorum.

 

 

BAKMADAN GEÇME!