Gürültü çıkarmayı seven grup Dubioza Kolektiv

Sizi bundan iki yıl önce Bursa Nilüfer Müzik Festivali’nde görmüştük. Festivalin en iyi performanslarından biriydi. Bu yıl için ne beklemeliyiz?
Bu sefer oldukça farklı bir gösteri göreceksiniz. Son iki yılda bir sürü yeni şarkı yaptık ve onları canlı setlerimizde çalıyoruz. Yeni şarkılarımızı her zaman canlı kitlelerin önünde denemeyi seviyoruz. Daha önce birisi tarafından hiç duyulmamış bir şarkı iyi tepkilere neden oluyorsa o şarkının iyi şarkı olduğuna inanıyoruz.

Müziğinizde birçok müzik stilini bir araya getiriyorsunuz. Rock, hip hop, balkan, funk, ska... Müziğinizin formülü nedir?
Müzikal üslubumuzu asla tanımlamaya ya da belirli üsluplara uydurmaya çalışmadık. İletişim kurmaya çalıştığımız mesajlar ve fikirler üzerine odaklanıyoruz ve yalnızca belirli şarkı sözleri için en iyi müzikal arka planı bulmaya çalışıyoruz. Bu yüzden seslerimiz çok eklektik görünüyor ve normal türün sınırları içinde sınıflandırılması zor.
Sesimize bir Balkan dokunuşu katmak, nereden geldiğimizi gürültülü ve açık bir şekilde duymanıza yardımcı oluyor ve bu belirli coğrafi ve tarihsel perspektiften anlattığımız hikâyeleri ortaya koyuyor. Böylece şarkı sözlerimizi ve mesajlarımızı daha doğru anlatabildiğimizi düşünüyoruz.

İki yıl önce Türkçe bir şarkıyı Bursa konserinden önce cover’layıp şarkıya bir de özel bir video hazırlamıştınız. Bu sene sürpriziniz var mı?
Bu sene birkaç sürprizimiz var. Zaten bir sürpriz duyuruldu, Dzambo Agusev Orkestrası bu gösteri için sahneye katılacak ve bu sadece bu sene Nilüfer Müzik Festivali’ne bu yıl katılanların göreceği bir şey olacak. Gösteri sırasında bir başka sürprizimiz daha var. Umarız seveceksiniz.

Siyasi veya sosyolojik konular hakkında oldukça alaycı sözler yazıyorsunuz. Bu üslubu kullanırken sınırlarınız var mı?
Tabii ki sınırları var. Pervasızca her şeyi genellemek ve olumlu şeyler hakkında espriler yapmak ve bunu hak etmeyen insanlarla alay etmek kolaydır. Şakalarımızın çoğu bu yüzden bizim hakkımızda. Bu, Bosnalıların çok iyi yaptıkları bir şeydir, şakalarını Boşnaklar hakkında yapmak.

Müziğinizde siyaset hakkında konuşmanın neden önemli olduğunu düşünüyorsunuz?
Bunun çok önemli olduğunu düşünüyoruz, ancak idealist değiliz ve şarkıların dünyayı tek başlarına değiştirebileceklerine safça inanmıyoruz – çünkü bu asla gerçekleşmiyor. Çevremizde pek çok adaletsizlik ve sorun var, bir şekilde tepki göstermemiz gerektiğini hissediyoruz. Müzisyen olduğumuz için de elimizden geleni en iyi şekilde yapmaya çalışıyoruz. Şarkıları yazıp, önemli bulduğumuz konularda tartışmalar yaratmaya çalışıyoruz. Her şeyi görmezden gelsek ve kendi fanuslarındaki yaşamıyla sınırlı sevgi ve çiçekler hakkında şarkılar söylesek işe yaramaz hissederdik. 2004 yılında gruba başlamamızın sebebi buydu ve o zamandan beri pek değişmedi.

Dzambo Agusev ile sahnede olacaksın. Bu iş birliğinin geçmişi nedir?
Geleneksel müzik ile diğer çağdaş müzik stillerini iyi bir şekilde harmanlama şansımız olması fikrini çok sevdik. Balkan Brass Müziği inanılmaz bir enerjiye, ifade özgürlüğüne ve muazzam bir gürültüye neden oluyor. Gerçekten Balkanlar'ın geleneksel folk-punk müziği bu. Bize göre Dzambo, oradaki en iyi trompetçi. Daha ilk notasında bir sevgi vardı ve bunu söylediğimizde kastettiğimiz şeyi kendiniz de göreceksiniz.

Festivale dair beklentiniz nedir?
Birkaç yıl aradan sonra bazı festivallere geri dönüp büyüdüğünü ve geliştiğini görmek her zaman ilginçtir. Nilüfer Müzik Festivali son geldiğimizde bizim için oldukça şaşırtıcıydı ve umarız bu kez daha da iyi olur.

Bir sonraki planınız nedir? Yeni bir albüm projeniz veya videonuz var mı?
Boşnakça yeni bir albüm üzerinde çalışıyoruz ve kasım ayında albüm çıkarmayı planlıyoruz. Bundan önce iki yeni müzik videosu çıkacak ve hemen sonra, albüm için "yabancı" dillerde yeni şarkılar üzerinde çalışmaya başlayacağız.