Gizemli bir tarihe yolculuk

Güncelleme Tarihi:

Gizemli bir tarihe yolculuk
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 10, 2018 17:31

‘Piramitlerin Gölgesinde’, yazarının deyimiyle “Okuru Mısır’a yolculuğa çağıran, onu eşsiz bir coğrafyada ve bu coğrafyadan kaynaklanan gizemli bir tarihin içerisinde dolaştırmayı amaçlayan bir kitap. Biraz iddialı olabilir ama, edebiyatımızda belki de bir ilk.”

Haberin Devamı

Türk edebiyatının en üretken yazarlarından Nedim Gürsel, pek çok türde eser veriyor. Bu kez bir gezi kitabıyla okurlarıyla buluşuyor. Gezi rotası: Mısır. Ancak ‘Piramitlerin Gölgesinde’ye ‘gezi kitabı’demek haksızlık olur. Çünkü Gürsel kitabında hem Mısır’daki gezisini hem de ‘öznel’ yolculuğunu anlatıyor. Özellikle piramitler ve firavunların ışığında yaşamı, ölümü, dini ve onların hâlâ çözülmemiş gizemlerini sorguluyor. Dürüst ve cesur bir yazar Gürsel, dolayısıyla pek çok kitabında olduğu gibi bu kitapta da kendini saklamıyor. Nil kıyısında dolaşırken onun hakkında da pek çok gizemin anahtarını veriyor okura. Görsel okura rehberlik ederken kendine rehberlik eden ustaları da atlamıyor. Necip Mahfuz’un, Rilke’nin, Kavafis’in, Nerval’in bıraktığı izleri takip ediyor, o izleri okurla da paylaşıyor.

Kitabınız Mısır’a yaptığınız geziden size kalanları anlatıyor. Ancak sizin gezi yazılarınızda hayatınızın izdüşümleri de yer alıyor ve okura aslında gizli dünyanızın kapıları açılıyor. Neden böyle bir yol tercih ediyorsunuz?
Gezi kitaplarımda bir coğrafyaya ya da bir kente, orada yaşayan insanların dünyasına bir yazar gözüyle bakıyorum. Bu alanda yazdığım kitaplarda ister istemez bu bakış öne çıkıyor ve bir ölçüde kurguya da yer vermek durumunda kalıyorum. Yazar gittiği ülke hakkındaki gözlemleriyle yetinmemeli, o ülkenin durumunu anlayabilecek düzeyde bilgi sahibi de olmalı. ‘Piramitlerin Gölgesinde’yi yazarken, tarihinden, coğrafyasından, giderek yazarlarından çok etkilendiğim Mısır üzerine epeyce kitap okudum. Mitolojisi üzerine de biraz kafa yordum.

Bir anlamda yaptığınız gezileri anlatırken ruhsal gezilerinize de tanık oluyoruz diyebilir miyiz?
‘Ruhsal’ sözcüğü pek uygun değil, ‘öznel’ diyelim. İzlenimlerimle bazı anlarımı harmanlayarak yazınsal bir metin kotardığımı söyleyebilirim. Yolculuk, genelde, öykü ve romanlarımın da temel izleklerinden biri, hatta en önde gelenidir.

Haberin Devamı

Özellikle piramitler ve firavunlar var kitapta. Sizi onların hikâyesine çeken neydi?
Mısır uygarlığı dünyanın en eski ve en ilginç uygarlıklarından biri. Firavunlar döneminde bu ülkede neler olup bittiğini, kazıbilim sayesinde biliyoruz ama bu uygarlık, kitapta da belirttiğim gibi, geniş ölçüde gizemini koruyor. Beni bu gizem kendine çekti. Öte yandan tanrıyla özdeşleştirilen firavunlarla günümüzdeki otoriter eğilimler arasında bir ilişki kurmayı denedim. Güçlerini milletten aldıklarını iddia ederek mutlak iktidar peşindeki siyasi liderlere göndermeler yaptım. Piramitlerin ağırlığı altında ezildiğim de oldu, insanlık tarihinde ilk kez bu coğrafyada ortaya çıkan tek tanrı inancını sorguladığım da. Nil Nehri boyunca yaptığım yolculuklarda eşsiz manzaralarla karşılaştım. Çok yönlü, çok sesli bir kitap çıktı ortaya.

SFENKS’İN DÜNYASINA ÇEKİLDİM
Kitapta bir bölümde düşünüzü anlatıyor ve düşünüze giren sfenksin “Burada ne işin var?” sorusuna “Sırrı çözmek için” cevabını vermek istediğinizi söylüyorsunuz. Sırrı çözebildiniz mi?
Sfenks antik Yunan geleneğinde bir kentin bekçisidir ve oraya ulaşmak isteyene bilmece sorar. Eski Yunan’a Mısır’dan geçen bu figürün gizemli yönü beni hep ilgilendirmiştir. Kitapta ‘Sfenks’le Konuşmalar’ ve ‘Sfenks’le Buluşmalar’ adını verdiğim iki bölüm var. Bu bölümlerde başka yazarların da gördüklerine, izlenimlerine yer verdim. Kendi izlenimlerimi onlarınkiyle buluşturmayı denedim. Gize’nin iç devasa piramidini bekleyen Sfenks’in dünyasına çekildiğimi hissettim. Onun bilmecesini evrenin yaratılışının ve tanrı tasavvurunun ışığında çözmeye çalıştım.

Mısır’da pek çok yazarın izlerini takip ediyorsunuz. Bırakılan izler ne tip bir gezi rotası bırakıyor okura?
Bu izler kitaplarda varlığını sürdürüyor. Ama o mekânlarda da, yani Mısır’ı gezerken, Flaubert’in, Nerval’in, Rilke’nin izlerini bulmak olası. Kahire’nin kahvelerini Mahfuz’un romanlarının dışında düşünemeyiz. Ama o kahvelere gittiğimde kendi gözlemlerim de oldu elbette. Bu gözlemlerimi kahvelerin ve Kahire’nin tarihiyle birleştirerek anlatmayı denedim.

Haberin Devamı

Oryantalizm üzerinde de duruyorsunuz. Batı’nın, Doğu üzerinden kendi hayallerini ortaya koymalarına neler söylersiniz?
Oryantalizmin tanımı ve sorgulanması da var bu kitapta. Batı kendi hayal gücünü ‘öteki’ne atfeder, kendi bakış açısından ‘öteki’ni betimlemeye çabalarken; Mısır gerçeğinden değil, kendi hayal dünyasından yola çıkar. Kitabımın, çok fazla bilmediğimiz bir ülkenin tarihi, coğrafyası ve edebiyatı hakkında bir ‘ilk’ olduğunu, oryantalizm üzerinden kendi tarihimizi de sorguladığını düşünüyorum.

PİRAMİTLERİN GÖLGESİNDE

Gizemli bir tarihe yolculuk

Nedim Gürsel
Doğan Kitap, 2018
152 sayfa, 20 TL.

BAKMADAN GEÇME!