Çağdaş sanat koleksiyonculuğunun izinde

Güncelleme Tarihi:

Çağdaş sanat koleksiyonculuğunun izinde
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 01, 2019 12:43

Osmanlı’dan başlayarak günümüze kadar uzanan bir zaman diliminde çağdaş sanat koleksiyonculuğunun izini süren Ebru Nalân Sülün’ün kitabı ‘Türkiye’de Çağdaş Sanat Koleksiyonculuğu’, yeterince ele alınmamış bir konuyu ayrıntılı olarak araştırıp inceleyen önemli bir yayın.

Haberin Devamı

‘Türkiye’de Çağdaş Sanat Koleksiyonculuğu’ kitabında Ebru Nalân Sülün, konuyu, özellikle galerilerin, fuarların, sergilerin, müzayede evlerinin sayısındaki artış ile doğru orantılı olarak koleksiyonculuğun da ivme kazandığı ve Türkiye’de artık bir sanat piyasasının varlığından söz edilmeye başladığı 1970’lerden günümüze uzanan bir sürecin aktörlerini, dönüşümlerini, toplum, ekonomi, teknoloji alanlarında yaşanan değişimlerle ilişkilendirilerek tarihi bir perspektifte ele alıyor.

Osmanlı döneminde İstanbul’da sarayın, Cumhuriyet döneminde Ankara hükümetlerinin, devlet dairelerinin ve bankaların çevresindeki görevli ve elitlerin himayesindeki koleksiyonculuk anlayışında, 1980’lerden başlayarak önemli bir değişim yaşandı. Sanayi ağırlıklı bir temel üzerine yapılandırılmaya çalışılan 24 Ocak 1980 kararları kültür ve sanat alanında da bir dönüm noktası olmuş, tüm dünyayı etkileyen neoliberal ekonomi politikaları doğrultusunda küresel pazara eklemlenen Türkiye’de kültür ve sanat yönetimi giderek devletin himayesinden özel sektöre kaymaya başlamış, özel koleksiyoncuların çağdaş sanat eserleri biriktirme tercihlerinde radikal değişiklikler yaşanmış, kişisel beğeniler yerine artık bir borsa değeri kazanan sanat eseri pazarı yapıt alımında belirleyici olmuştu.

Küreselleşmenin yarattığı yeni zengin kitlesi, aldığı çağdaş sanat yapıtının ekonomik değeri kadar sağladığı prestiji de önemsemeye başlamış, yapıtların sayısı ve değeri artmış, 1990’lı yıllardan başlayarak özellikle de 2000’li yıllarda koleksiyoncular giderek iç piyasaya yönelik alımlarını uluslararası sanatçı yapıtlarına da yönlendirmişlerdi. Galerilerin, müzayede evlerinin, bienallerin, uluslararası büyük sergilerin, sanat uzmanlarının çoğalmasıyla hangi eserin alınıp alınmayacağı, piyasası, zaman içindeki değer artışı, koleksiyoncuların dikkat ettiği konular haline gelmişti. Küresel sanat pazarına giren Türkiyeli sanatçıların yapıtları değer kazanmış, koleksiyoncularına da kâr sağlamıştı. Sabancı, Koç, Eczacıbaşı başta olmak üzere holding sahibi birçok aile, 1980 sonrası koleksiyonlarda değişikliğe gitmiş, kimileri biriktirdikleri yapıtların bir bölümünü satarak genç sanatçıların çağdaş yapıtlarını toplamışlardı. Piyasada eski/klasik yapıtlara olan ilgi azalırken çağdaş yapıtlar değer kazanmıştı.

Koleksiyonlar, 1980’lerden itibaren sergiler, kataloglar ve yayınlarla görünürlük olmaya başlamış, önemli büyük koleksiyonların müzeye dönüşmesi için adımlar atılmıştı. 1937’de İstanbul’da, 1980’de Ankara’da açılan resim ve heykel müzelerinin koleksiyonları geçmişin eserlerini barındırırken (klasik/modern) 2000’li yılların başından itibaren açılan Akbank Sanat (1993), Proje 4L Güncel Sanat Müzesi (2001), Garanti Platform (2001), İstanbul Modern (2004), Pera Müzesi (2005), Santralistanbul (2007), ARTER (2010), SALT (2011) gibi müze ve kültür kurumları gençleri destekleyerek farklı bir koleksiyon ve sergileme anlayışını öne çıkarmış, sanat tarihi yazımında da değişime neden olmuştu.

Müzeye dönüşen koleksiyon birikimleri Türkiye’nin kültür ve sanat yaşamına da katkı sağladı. Nitekim, İstanbul Modern’in açılışına Avrupalı liderlerin gönderdikleri mesajlarda, “İstanbul Modern, Türkiye’nin kültürel, sanatsal birikimini evrensele açması ve İstanbul’un Avrupalılığını göstermesi açısından çok önemli bir proje” olarak vurgulanıyordu. Ebru Nalân Sülün’ün ‘Türkiye’de Çağdaş Sanat Koleksiyonculuğu’ kitabı, bu sürecin ilginç öyküsünü, tüm soru ve sorunlarıyla ele alan titiz bir çalışma olduğu kadar kültür ve sanatın hemen her alanını kapsayan bir disiplin olan sanat tarihine kattığı yeni bilgi, görüş ve önerilerle değerli bir yayın.

 

Haberin Devamı

Çağdaş sanat koleksiyonculuğunun izinde

TÜRKİYE’DE

ÇAĞDAŞ SANAT
KOLEKSİYONCULUĞU
Ebru Nalân Sülün
Hayalperest Yayınları, 2019
387 sayfa, 38 TL.

BAKMADAN GEÇME!