Bir Wittgenstein tanıklığı

Güncelleme Tarihi:

Bir Wittgenstein tanıklığı
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 29, 2022 11:22

‘Wittgenstein ile Konuşmalar’, filozof Oets Kolk Bouwsma’nın, Wittgenstein ile gerçekleştirdiği felsefi konuşma ve günü gününe tuttuğu notlardan oluşuyor. Bouwsma, bir öğrenci gibi dinlemiş onu: “Nadastaydım ve Wittgenstein üzerime bir tohum gibi düştü.”

Haberin Devamı

1946 yılında Karl Popper, Ludwig Wittgenstein üzerinde hatırı sayılır bir skandal yaratmıştı. Popper, ‘Açık Toplum ve Düşmanları’ kitabı vesilesiyle oldukça popülerdi. Kitap temelde komünist rejimlerin felsefi temellerine yönelik bir eleştiriydi. Böyle bir ortamda Popper, Russell ve Wittgenstein’ın da katıldığı bir ortamda ‘Felsefi Sorunlar Var mıdır?’ başlıklı bir bildiri sunar.
Wittgenstein soruna kuşkuyla bakmaktadır, sunumun ardından tartışma Popper ile Wittgenstein arasında devam eder. Bir soba veya şömine etrafında oturuyor olsalar gerek ki Wittgenstein’ın elinde bir maşa vardır. Tartışma ‘etiğin statüsü’ konusuna gelir; filozof, Popper’a “bir ahlaki kural örneği vermesini” söyler.
Bu olayı, biz Popper’ın anlatımı üzerinden bildiğimiz için, Wittgenstein’a nasıl yanıt verdiğini kendisinden dinleyelim:
“Ona şöyle karşılık verdim: ‘Konuşmacıları maşalarla tehdit etmemek.’ Bunun üzerine Wittgenstein öfkeyle elindeki maşayı yere attı ve hışımla odadan çıkıp kapıyı çarptı.” Popper, bunu hayatının sonuna kadar kullanmıştır. Daha sonra, olayın başka tanıkları, olup bitenin Popper’ın anlattığı gibi olmadığını yazacaktır. Popper müstakil bir filozof olmadığı için bunu pek önemsemiş görünmüyor. Müstakil filozof derken kastettiğim, bir filozofun felsefesinin temellerini, dönemsel, yani tarihsel ve toplumsal sorunlardan bağımsız olarak kurması durumudur. Meselenizi dönemsel olan üzerine kurarsanız, o dönem geçtiğinde sizin meseleniz de o dönemle birlikte geçip gider. Felsefe, sel gidince geriye kalan kum gibidir ya da olmalıdır. Bu aslında şiir için de geçerlidir. Komünist rejimlerin yıkımıyla Popper’ın popülaritesi de sona erdi.
Bir tahammül edememe hali söz konusu.. Burada önemli olan şu: Wittgenstein’ın tahammül edememesi, bir hiyerarşik anlayıştan mı kaynaklanmaktadır, yoksa felsefi bir durumdan mı, yani zihnin hızlı çalışmasından mı?

Haberin Devamı

Bu soruya ve Popper’ın ithamına yanıt olabilecek durumlar üzerinde, filozof Oets Kolk Bouwsma’nın (1898-1978) bugünlerde Türkçeye çevrilen ‘Wittgenstein ile Konuşmalar (1949-1951)’ adlı kitabıyla birlikte yeniden düşünmek mümkün... ‘Wittgenstein ile Konuşmalar’, Bouwsma’nın Wittgenstein ile gerçekleştirdiği felsefi konuşma, görüşmelerden sonra günü gününe tuttuğu notlardan oluşuyor. Bouwsma, bir öğrenci gibi dinlemiş Wittgenstein’ı: “Nadastaydım ve Wittgenstein üzerime bir tohum gibi düştü.” [Ne kadar kıskandım bu benzetmeyi.] Filozof için şu notları düşmüş: “Bir kule gibi, yüksek ve bağımsız, kimseye yaslandığı yok. Kendi ayakları üzerinde duruyor. Korkusu yok kimseden. ‘Kimse bana zarar veremez.’ Ama başkaları ondan korkuyor.” Wittgenstein 29 Nisan 1951’de öldü. Bouwsma’nın günlükleri, filozofun ölümünden hemen önceki yılları ve günleri kapsıyor; günlüğün son tarihi ‘16 Ocak 1951’ başlığını taşıyor. Ama günlük, 1986 yılında, Bouwsma’nın ölümünden sonra yayımlanmış.
‘Wittgenstein ile Konuşmalar’da öncelikle önemli olan konuşmaların içeriği değil, ki onlar da çok önemli elbet ama daha önemlisi Bouwsma’nın, Wittgenstein hakkındaki gözlemleri. Bu gözlemlerden biri, filozofun, “birini korkutmaya kesinlikle yetecek ölçüde bir yoğunluk ve ivecenlik” içinde olduğunu dile getirir. Wittgenstein, Bouwsma’nın sorularına anında cevap vermekte ve her defasında doğrudan sorunun özüne nüfuz etmektedir. Diğeri ise “Wittgenstein’ın beyhude konuşmalara ve anlamca belirsizliğe katlanamadığına” ilişkindir. Netlik felsefenin ayırıcı özelliği ise belirsizlik/çokanlamlılık da edebiyatın bir özelliğidir. Nitekim Bouwsma, Wittgenstein’ın, “Shakespeare üzerine verilen derslere girmenin ve lirik şiirler çevirmenin akla hayale sığmaz, kötü işler olduğunu söylediğini de” notlarına eklemiş.
Wittgenstein’ın durumunu onun biyografilerinden anlamak da mümkündür elbet. Ama biyografi bir anlatıdır. Bouwsma, bir tanıklığı dile getirir.

Haberin Devamı

Bir Wittgenstein tanıklığı
WITTGENSTEIN İLE KONUŞMALAR
(1949-1951)
Oets Kolk Bouwsma
Çeviren: Muhammed Emin Güzel
Vakıfbank Kültür Yayınları, 2022
120 sayfa.

BAKMADAN GEÇME!