1950 kuşağı...

Güncelleme Tarihi:

1950 kuşağı...
Oluşturulma Tarihi: Eylül 12, 2019 10:50

1950 kuşağının fotoğraflarını ben çektim... Agfa marka fotoğraf makinemle çektiklerim arasında Ece Ayhan, Berna Moran, Onat Kutlar, Erdal Öz, Namık Kemal Yalçınkaya vardı...

Haberin Devamı

TÜYAP Kitap Fuarı’nın ‘Onur Yazarı’ bu yıl 1950 kuşağının iyi yazarı Adnan Özyalçıner. Ayrıca söyleşilerde bu kuşaktan söz edilecek.

Kuşağımın fotoğraflarını ben çektim. O zaman çok kullanılan Agfa marka bir fotoğraf makinesi almıştım. 6X9 çekiyordu.

Tünel’in karşısında Kodak mağazasından almıştım, tabii gene hiç kuşkusuz alım işlerini annem düzenlemişti. Bir işe başlayınca onu tamamlama tabiatım devreye girer, abartırım. Net çekebilmek için telemetre ve pozometre aldım, açık hava çekimleri için bulutları çeken ekranlar aldım.

Uzaktan kumanda ile çekmem gerekiyordu, çünkü grupta ben de bulunmalıydım. Objektifi ayarlar, koşa koşa arkadaşlarımın yanına gelirdim.

Gezilerde -az da olsa- çekime devam ettim, bir yıl Florya’ya yazlığa gitmiştik, beni ziyarete gelen arkadaşlarımın hatırı için mayo giyer, denize girmesem de onlarla birlikte fotoğraf çekerdim.

Haberin Devamı

O hevesle ailemin bütün bireylerinin fotoğrafını çektim. Kitaplarımda gördüğünüz fotoğrafların da benim tarafımdan çekildiğini belirtmek isterim.
Böylece kuşağımın aynı zamanda fotoğrafçısı oldum. Florya’da çekilenler arasında Ece Ayhan da vardı.
Kocamustafapaşa’daki evin bahçesinde verdiğimiz konserleri de bu makineyle tespit ettim.

Fatih’te bana gelen konukları da çektim ama bazılarını şimdi bulamıyorum.

Çektiklerim arasında Berna Moran, Onat Kutlar, Erdal Öz, Namık Kemal Yalçınkaya da vardı.

Sonra bir Umix fotoğraf makinesi aldım ama pek kullanmadım, sevgili dostum Garbis Keşişoğlu da bana kompakt bir Nikon armağan etti, öylesine bir makine ki onunla Mars’a bile gidebileceğimi düşündüm.

O sırada Erdal Öz Ankara’da yaşıyordu, radyo kayıtları için İstanbul’a gelmişti, kayıtları da bizim evde yapmıştı.

Berna Moran’la dostluğumuz a dergisi’ndeki yazımdan sonra pekişmişti. Yargılarına güvendiğim, kişi olarak da saygı ve sevgi duyduğum biriydi. Onun için bir ödül düzenleyemediğimizden dolayı hâlâ üzüntüsünü çekerim.

Aramızdan ayrılışından sonra bir gün eşi Tatyana Moran beni telefonla aradı, görüşmek istediğini söyledi, onu sözleştiğimiz yerden aldırdım, gazetede konuştuk. Berna Moran için bir ödül düzenlenmesini istiyordu.

Haberin Devamı

Vasiyetinde bu ödülde üç kişinin bulunmasını belirtmişti: Adnan Benk, Selâhattin Hilâv ve ben.

İkisine telefon ettim, Adnan Benk onlarda buluşmamızı istedi. Üçümüz Adnan Benk’in evinde ödülü konuştuk, ana maddeleri saptandı, Tatyana Moran’a da bilgi verdim. Ne yazık ki bir sponsor bulamadığımız için gerçekleştiremedik...

Yazımızın okumalar bölümüne geldik.

Berna Moran’ın kitaplarını okuyun.

TÜYAP Onur Ödülü’nü alan Adnan Özyalçıner’ın kitaplarını da okumaya başlayın.

BAKMADAN GEÇME!