Kilo kaybına dirençli biri misiniz?

Kilo fazlalığı veya obezite sorununuzu bir türlü çözemiyor, fazla kilolardan kolay kolay kurtulamıyorsanız, probleminiz, yavaşlamış metabolizmanız, bozulmuş hormonsal dengeniz, ilaçlarınız veya genetik mirasınızdan kaynaklanır. Başarısızlığınızı her zaman diyete, uyumsuzluk veya hareketsizliğe bağlamayın. Bazıları az yemeleri ve yeterince aktif olmalarına karşın kolay kilo alıp güç kilo verebilir.

Kalçalarınıza ve karnınıza yapışan ve sizi bir türlü bırakmayan inatçı yağlardan yakınıyorsanız, sizi kilo vermeye dirençli yapan bir sorununuz olabilir. Bazı incelemeler ile sebep belirlenmez, tedavi edilmez ise ne yaparsanız yapın hiçbir zaman kilo veremez, kilonuzu yönetemezsiniz.

Doktorunuza bir türlü kilo veremediğinizi ve çok kolay kilo aldığınızı, düzenli bir diyet ve egzersiz programına rağmen kilonuzu denetleyip yönetemediğinizi açıkça belirtin. Bazen sorunun sizde değil, metabolizmanızda olduğu doğrudur.

Doktorunuz size bazı kilit sorular soracaktır. İlk sorular, aldığınız ilaçlar ve tedavilerle ilgilidir. En çok bilinenleri; antidepresanlar, östrojen ihtiva eden bazı ilaçlardır. Eğer bu ilaçlardan herhangi birini alıyorsanız, mutlaka doktorunuza belirtin. Bu ilaçlara kendi kararınız ile başlamayın, kullanıyorsanız doktorunuza sormadan bırakmayın.

HİPOTİROİDİ

Hipotiroidi de, hormonal kaynaklı kiloların en önemlisidir. Tiroid bezinin yeterince tiroid hormonu üretememesi halidir ve sanıldığından daha sık görülür. Özellikle orta yaş ve doğumlar sonrasında kadınlarda fazla rastlanılan, çok sinsi seyreden bazı olgularda sürekli kilo alma ve kilo vermeye direnç, bazen de gözden kaçmış bir Haşimoto hastalığının tek belirtisidir.

Hipotiroidiniz varsa, tiroid hormonlarınızın üretimi yavaşlamış ya da tümüyle durmuştur. Metabolizmanız yavaşlar, vücudunuz kullanamadığı fazla kalorileri yağ olarak depolar. Yetersiz çalışan bir tiroid bezinin diğer belirtilerini not edebilirsiniz: Soğuğa ve sıcağa dayanıksızlık, yorgunluk, kabızlık, ciltte değişiklikler (solukluk, kuruluk, kalınlaşma), seste kalınlaşma, saçlarınızda incelme ve hafızanızda zayıflama.

Doktorunuz tiroidinizin yetersiz çalıştığından şüphelenirse, tiroid fonksiyon testleri isteyecektir. Bu testlerin en önemlileri TSH, serbest T3 ve serbest T4 adı verilen tiroid hormonlarının kan düzeylerinin analizidir.

METABOLİK SENDROM

Bu sendromun başlıca tetikleyicileri ise, aşırı kalori tüketimi ve yetersiz fiziksel aktivitedir. Metabolik sendrom sizi kalp krizi, inme, tip 2 diyabet hipertansiyon ve karaciğer yağlanmasına aday yapacaktır. Fazla kilolarınızı verip ve daha aktif olmakla metabolik sendromun üstesinden gelebilirsiniz.

Ağırlığınızın yüzde 5-10’unu vermeniz, insülin direnci sorununuzu, kan şekerinizi önemli düzeyde azaltarak metabolizmanızı rahatlatır. Polikistik over sendromu, tüylenme, periyot düzensizlikleri ve premenstruel sendrom sorunu olan genç ve orta yaşlı kadınların kilo direnci sorunlarının altında metabolik sendrom sorunu yatabilir.

ÖSTROJEN

Doğum kontrol hapları veya hormon yerine koyma tedavisi alıyorsanız, östrojen desteğinin size hediyesi, kalçalarınızda, baldırlarınızda yağ depolanması olabilir! Kilo vermekte güçlük çeken kadınların östrojen kullanıp kullanmadıkları dikkatle sorgulanmalıdır.

KİLO VERME DİRENCİ İÇİN BESİNSEL DESTEKLER

Besin unsuruAçıklamaYararlı günlük doz

Chromium Picolinate

Kan şekerini normal aralıklarda tutmaya yardımcı olduğu belirtilen bir mineral

200-400 mcg

Magnezyum

Vücudunuzda 400’den fazla metabolik reaksiyonda rol alan bir mineral

200-400 mcg

Selenyum

Hücreleri hasardan korumaya yardımcı bir mineral

50-100 mcg

C vitamini

Hücreleri hasara karşı koruyan güçlü bir antioksidan

500-1000 mg

Koenzim Q10

Vücutta enerji üretimi için doğal olarak gereken bir mineral

100-200 mg

Konjuge Linoleik Asit (CLA)

Doğal bir yağ asidi olup vücuttaki aşırı yağ birikimini azaltır ve vücut kas kitlesi/yağ oranını düzenler

1500-3000 mg

Yeşil çay ekstraktı (Green Tea Extract)

Metabolizmayı destekleyici bir bitki özü

200-300 mg

L-karnitin

Doğal bir besin desteği

100-500 mg

Omega-3 yağ asitleri

Balıkta doğal olarak bulunan, sağlıklı hücre duvarını ve kalp-damar sistemini destekleyen sağlıklı yağ

500 mg

Perihan Savaş (Oyuncu)

47 yaşındayım. 1.69 boyunda ve 60 kiloyum. Genelde üç öğün yemek yiyorum. Beyaz eti seviyorum ve bol miktarda tüketiyorum. Kırmızı etle pek aram yok. 2 haftada bir yiyorum neredeyse. Şeker kullanmıyorum. Tatlı yemiyorum. Börek, kurabiye ve çörek gibi unlu mamulleri sık tüketiyorum. Bol miktarda sebze ve meyve yiyorum. Sigara kullanıyorum. Ara sıra alkol alıyorum. Göğsümde kist olduğu için E vitamini almam yasak. Takviye olarak C vitamini ve kalsiyum alıyorum. Çalışmamın az olduğu zamanlarda günümün 6-7 saatini uykuya ayırıyorum. Fırsat buldukça spor salonuna gidiyorum. Genelde haftanın üç gününü spora ayırıyorum. Her meslek gibi oyunculuk da oldukça stresli. Yoğun çalışma temposu yorgunluk yaratıyor ve tansiyon düşmesine neden oluyor. Ailemde şeker hastalığı ırsi. Vitamin takviyesi haricinde ilaç kullanmıyorum.

PROF. MÜFTÜOĞLU’NUN YORUMU

Perihan Hanım’ın sigara kullanması büyük şanssızlık! Sigaranın içindeki kanserojen ve damar sertleştirici maddeleri sanırım bilmiyor. Oje temizlemede kullanılan aseton, kanda kullanılacak oksijen bırakmayan karbonmonoksit, damar tıkayıcı kadmiyum, polonyum, akciğerin düşmanı katran ve daha yüzlerce madde sigaranın yapıtaşlarıdır. Sayın Savaş’ın bu kötü ve sağlıksız alışkanlıktan bir an evvel kurtulması gerekiyor. Göğüs kisti olanlarda E vitamini kullanımını sınırlamak gerekir mi? Hayır! Abartmamak koşulu ile günde (50-100 ünite) E vitamini desteği kullanmayı veya E vitamininden zengin bir beslenme planı yapmayı orta yaşlara adım atan herkese öneriyoruz. E vitamininin günlük gereksinim duyulan miktarı 15 ünite (miligram) kadardır. Bu miktarı çeyrek fincan ayçiçeği çekirdeği ile doğal yoldan temin edebilirsiniz. Eğer 100 mg kadar E vitamini kullanayım derseniz, bir buçuk fincan kadar ay çiçeği yemelisiniz ki, bu arada 500-600 kaloriyi de yüklenirsiniz. Benim önerim vitaminleri doktorunuzla konuşmadan kullanmamaktır. Ve bir hatırlatma: Sigara içenlere betakaroten kullanmamalarını öğütlüyoruz. Multivitaminlerin çoğunda bu antioksidan provitamin mevcut. Perihan Hanım’ın ve sigara içen herkesin buna dikkat etmesinde fayda var! Sayın Savaş’a sağlıklı ve uzun bir yaşam diliyorum.