“El alem ne der?” demeden kendi işini kuran ilham verici kadınlar!

Deniz Madran’ın hikayesiyle başlayalım. Kurumsal hayatta çalışan ve girişimcilik hayalleri olan genç bir profesyoneldi. Hayali, 0-2 yaş bebek tekstili üzerine bir e-ticaret girişimine imza atmaktı. Madran, “Benim girişimci olmak istememdeki en büyük neden aslında başkalarının benim neyi, ne kadar, nasıl ve ne zaman hak ettiğime karar vermelerinden çok rahatsız olmamdı” diyerek başladığı girişimcilik kariyerinde bugün Mammacoto’nun firma sahibi ve bu platform her geçen gün büyümeye devam ediyor.

SADECE VE SADECE KENDİNE DUYDUĞUN İNANÇ!

“Yaşadığım bariz engel, zorluk vs gibi örnekleri pek hatırlamıyorum; hatırlamamamdaki neden bunları sadece birer öğrenme aşaması ve kendimi yetkinleştirme fırsatı olarak görmem. Bir girişimcinin en büyük motivasyonu sadece ve sadece kendine duyduğu inanç olduğundan zorlukları ve engelleri kısa sürede aşması, aşamıyorsa alternatifini bulması ve silkinip yola devam etmesi gerekiyor. TEB’in girişimciliğimde bana açtığı kapıların etkisi büyük. TEB Kadın Akademi’ye katıldım . TEB’te çok uygun şartlarda hesap açtırdım ve kredi kartı başvurusunda bulundum. Takım Yıldızları programına dâhil olarak 180 günlük koçluk hizmeti aldım.”

Zeynep Dereli, bir iş kadını. Pek çok prestijli kurumun ve oluşumun başında bulundu, yayıncılık yaptı, genç liderler arasında yer aldı. Dereli, tüm bu unvanlarına bir de eğitimciliği ekledi. Ülkemizin ihtiyacı olan geleceğin iş kollarına nitelikli eleman ihtiyacını gidermek için bir bilişim okulu olan Türkiye’nin ilk insan odaklı teknoloji okulu TİNK’i kurdu. İşte Dereli’nin bütün kadınlara ilham verecek o hikayesi… 

TEB'İN KATKILARI ÇOK ÖNEMLİ!

“Girişimcilikse bir ruh hali aslında… Girişimci olmak risk almayı, yaratıcılığı, cesur olmayı ve pratik düşünmeyi gerektiriyor. Kendinizi girişiminize adamanız ve tutkuyla yapmanız durumunda da başarı elde etmeniz kaçınılmaz. Finans kuruluşları fon kaynağı yaratarak girişimcilik ekosisteminin temelini oluşturuyorlar. Bugün girişimcilerin fonların ötesinde entellektüel sermayeye ihtiyaçları var. TEB’in fikir üretme ve girişimcilere uzmanlık desteği verme yaklaşımını çok önemsiyorum.”

Türkiye’de kadın girişimci olmak kolay değil; hele hele teknoloji sektöründe… Bütün köşeler ataerkil düzen tarafından kapılmış gibi görülse de; bazı kadınlar bütün zorluklara rağmen hayallerinin peşinden gidince başarının yakın olduğunu gayet iyi biliyor. Nihan Gür ve Banu Turgut, o kadınlardan sadece ikisi… Onlar başarılarının en büyük sırrını birbirlerini tamamlayan iki ortak olmalarına ve bugüne kadar edindikleri network’e bağlıyorlar. Hikayelerini onlardan dinleyelim…

GİRİŞİMCİ OLMAK SÜREKLİ HATA YAPMAK DEMEK

“O kadar bilinmezliklerle dolu bir yol ki, bu bilinmezlik içerisinde devam edebilmek çok zorlayıcı bir süreç. Ve bir yandan da girişimci olmak sürekli hata yapmak demek... Bütün imkânlarınız kısıtlı iken hata yapmama şansınız olmuyor. Öyle ya da böyle mutlaka hata yapıyorsunuz ve bence en büyük zorluk da bu hataları kabul ederek ve bunlardan ders alarak yola devam etmek. İşte o yolda, size gerçek bir yol arkadaşı lazım… TEB bizim için bir bankanın ötesinde fikrin en başından beri yol arkadaşı olmuştur. Daha şirket aşamasına gelmeden TEB Girişim Evi’ne fikrimizi sunarak girişim danışmanlık ve eğitimlerinden faydalandık. Sonrasında da TEB Girişim Bankacılığı ile, yatırımcılık ekosistemi, kamu destek ve hibeleri gibi konularda destek ve danışmanlık almaya devam ettik. Şirketin kurulduğu günden beri kredi, kredi kartı gibi tüm kurumsal bankacılık işlemlerimiz için TEB ile devam ediyoruz.”