Yeniden doğdu

Güncelleme Tarihi:

Yeniden doğdu
Oluşturulma Tarihi: Nisan 13, 2012 00:00

Prostat kanserine yakalanan Harun Kolçak, hastalığına karşı verdiği mücadeleyi kazandı ve müzik dünyasına döndü. Ünlü şarkıcı, altı yıl aradan sonra çıkardığı albüme de “Yeniden Doğuyorum” ismini verdi.

Haberin Devamı

Son albümünüzden bu yana altı yıl geçti. Yeni albüm için neden bu kadar beklediniz?

- Son zamanlarda hep bunu soruyorlar... Bir süre müzisyenliğimi yaşamak, o yanımı beslemek istedim. Bir grup kurdum, bas gitar çaldım. Daha rock ve deneysel müzikler yaptım. Kendi şarkılarımı yabancı parçalarla harmanladım. Bir süre böyle geçti. 2010 yılında annemi kaybettim, iki ay sonra da prostatla ilgili talihsiz bir rahatsızlığa yakalandım. Tedavi süreci uzun sürdü. 2011’de de Mert Ekren ve Tufan Taş ile bir ekip kurup rahat rahat albüm yaptım.
    
Bu yeni albümde 90’lar sound’u var...

- Albümün aynı zamanda yapımcısı olduğum için, o özlenen sesi müzikseverlerle yeniden buluşturmak istedim. 90’ları gerçekten özlüyorlar, Twitter’da sürekli “Neden artık böyle müzik yapılmıyor” diye soruyorlardı. Ben de zaten 90’lar sanatçısıyım, o tadı günümüzün sound’uyla yeniden vermek istedim...

“Bu albümde tüm doğrular bir araya geldi” diyor musunuz?

- Aynen öyle, çok güzel bir tanımlama oldu.

FATİH ERDEMCİ GERİ VOKAL YAPTI

Fatih Erdemci’nin “Ben Ölmeden Önce” şarkısını da yorumlamışsınız. Çok da başarılı bir çalışma olmuş bence...

- Ben kendime ait şarkıyı seçmesini bilirim. Çok sevdiğim bir şarkıydı “Ben Ölmeden Önce”, cover’lamak istedim. O da seve seve verdi, üstelik geri vokalde de yer aldı.

“Öyle Bir Gece” şarkısı, daha önce Aysel Gürel için yapılan toplama albümde de yer almıştı. Sizin albümünüze nasıl girdi?

- O şarkıyı Aysel’in bana hastanede verdiği sözlerle bestelemiştim. Ama şarkının yer aldığı toplama albüm, büyük kitlelere ulaştırılamadı. Ben de üstüme düşen görevi yaparak şarkıyı yeni albümüme koydum. Albümün kapanış şarkısı oldu.

Albümde ağırlıklı olarak sizin imzanız var...

- Evet... Albüme adını veren şarkıda söz bana, müzik Garo Mafyan’a ait. “Bahanem Yok”ta ise söz-müzik Mert Ekren’in. Diğer şarkılar benim imzamı taşıyor.

“Vurgun”, eski bir şarkı. Sizden önce başkaları da seslendirmemiş miydi?

- “Vurgun”, 90’larda Emel ve Aşkın Nur Yengi tarafından seslendirilmişti. Ama her beste, sahibinin sesinden daha farklı çıkar. Yeni jenerasyon bu şarkıları bilmiyordu, ben de albümde olmasını istedim.

BEN DE BENJAMIN BUTTON GİBİYİM

Size de hiç yaşlanmıyormuşsunuz gibi geliyor mu?

- Bir Benjamin Button durumu var herhalde bende de... Yaşını hisseden bir adam değilim. Müziğin getirdiği içsel coşku, dışa yansıyor sanırım. Gerçek sanatçıların içinde bir ışık var, bu hem müziğe hem de yüze yansıyor. Bir de geçirdiğim o kaotik dönemin ardından olumlu bir adama dönüştüm.

Geçirdiğiniz hastalıktan ders aldınız mı?

- Almaz olur muyum! Adını zikretmiyorum ama nezle, grip olmadım ben. Hayatın değerini daha iyi biliyorum artık. Eskisi gibi vurdumduymaz yaşamıyorum.

“EVİME GİREMEZ” DEDİĞİM KİŞİLERİN LİSTESİNİ YAPTIM

Öncesinde hangi konularda hata yaptığınızı düşünüyorsunuz?

- Rahmetli anneme daha çok zaman ayırabilirmişim. Çok acı ama büyük bir ders oldu benim için. “Aman anneee” diyordum o zamanlar. Ama şimdi babama “Aman babaaa” demiyorum. Onunla konuştuğum her anı doya doya ve sindire sindire geçiriyorum. Annem öldüğü gün bana yemeğe gelecekti, onun yerine ölüm haberi geldi. Bugün varız, yarın yokuz. Annemin ölümünden sonra bunu daha iyi anladım. Gece hayatını da bıraktım bu arada. Meğer çok yoruyormuşum kendimi.

Çevrenize karşı değiştiniz mi?

- Tabii ki. Artık beni yıpratacak olayları, kişileri hiç ciddiye almıyorum mesela. Bana zararı olan kişileri hayatıma sokmamaya karar verdim. “Hayatta evime giremez” dediğim kişilerden bir liste yaptım. Bayağı kabarık bir liste... Benim saadetim ve huzurum çok önemli. Ben mutlu olmazsam, etrafa da mutluluk veremem.

Tedaviniz bitti, değil mi?

- Bitti ama altı ayda bir kontrole gidiyorum.

Haberin Devamı

DÖVMELERİMİN SAYISINI BİLMİYORUM

Dövmelerinize bakıyorum da, motor tutkunuz var sanırım...

- Aslında benim motorum yok. Pazar günleri yakın arkadaşım Yusuf Tunceli’nin motorunun arkasına atlıyorum, birlikte Feriköy’e bit pazarına gidiyoruz. Motosiklet keyfini onunla çıkarıyorum.

Kaç tane dövmeniz var?

- Sayısını bilmiyorum... Elimde anne-baba yazıyor. İki parmağımda Türk bayrağını simgeleyen ay ve yıldız var. Kolumda Enok alfabesiyle Cebrail yazıyor. Beyaz zambakları da Cebrail’i temsil ettiği için yaptırdım. Yengeç burcunun meleği Cebrail. Bana “Neden ters yaptırdın?” diye kızıyorlar ama gitar çalarken düz görünüyor... Onun dışında baykuşum var. Ben süslenmeyi seven bir adamım. Dövme de binlerce yıllık bir kültür...

Haberin Devamı

KAYBETMEM’İ TEDAVİ SÜRECİNDE YAZDIM

Yeni albümümdeki “Kaybetmem” şarkısını, radyoterapi gördüğüm süreçte yazdım. Bir insanın, yaşadığı her şeye rağmen tek başına nasıl ayakta kalabileceğini anlatıyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!