Yastık hayat kurtardı

Güncelleme Tarihi:

Yastık hayat kurtardı
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 27, 1999 00:00

Haberin Devamı

Bir hafta önce balayından dönerek özene bezene hazırladıkları evlerine yerleşen Korkut çifti, düğünlerde söylenen ‘‘Bir yastıkta kocasınlar’’ sözünün canlı kanıtı gibi. Ferhunde ve Turgut Korkut, korkunç depremde enkaz yığınına dönüşen apartmanlarından bir yastık sayesinde hiç yara almadan kurtuldular.

Ferhunde ve Turgut Korkut çifti, yeni evlenmiş ve tam 16 kişinin hayatını kaybettiği Avcılar Gümüşpala Mahallesi, Şükrübey Durağı 138 numaradaki Gündüz Apartmanı'nın beşinci katında yeni bir yaşama başlamışlardı. İkisinin de hayalleri vardı ve ‘‘bir yastıkta kocamak‘‘ istiyorlardı. Yüzyılın depremi, 25 yaşındaki Turgut'la 21 yaşındaki Ferhunde'nin yeni yaşamlarına kör bir bıçak gibi girdi. Çift, bugün tuhaf duygular içinde. kurtulduklarına sevinemiyorlar bile ve o kabus gecesini anlatırken şunları söylüyorlar:

O YUMUŞAK ŞEY Çok ilginç belki ama, bizi sağ salim dışarı çıkaran yastık oldu. Bu, bizim bile çözemediğimiz bir sır. O yumuşak şeyi kimi zaman eşim ve kendim için yol açmakta kullandım, kimi zaman da bir kask olarak başımızı korudum. Dışarı çıktığımızda ayaklarımız çıplaktı, ama yanımızda yastığımız vardı. Onun sayesinde sıyrık bile almadık. Bir yastık bunu nasıl yaptı derseniz, cevabını ben de bilmiyorum...

YATAKTA KALDIK Bir gürültüyle gözlerimizi açtık. Deprem olduğunu anladık. Ama belki de yapmamız gereken son şeyi yaptık ve yatakta kaldık. Altı katlı apartmanın beşinci katında oturuyorduk. Her bir katın tek tek birbiri üzerine çökmesini hissettik. Sarsıntı diner dinmez, kendimizi dışarı atmak istedik. Zifiri karanlıkta dua eden, ağlayan çocukları duyuyorduk. Nedensiz bir şekilde elimize yastığımızı aldık, pencereden dışarı çıktık. Enkazlardan kendimize bir çıkış yolu yaratmaya çalıştık... Bir arabanın üzerine adımlarımızı atana kadar hiçbir şey hissetmedik, çıplak ayaklarımız arabaya değdiğinde yaşadığımızı hissettik. Geriye dönüp enkaza baktığımızda ise tek yaptığımız, kucağımızdaki yastığa daha sıkı sarılmak oldu...

ÖZENLE DÖŞEDİK Turgut Korkut, daha sonra eşini kayınpederinin evine bırakmış ve enkaza geri dönmüş. Genç adam, ‘‘Çıktığımız yerden yeniden girmek ve bir kaç parça eşya almak istedim. Ama başaramadım, ikimizin çıktığı yerden, içeri bir türlü giremedim’’ diye konuşuyor... Bir mucizeyi yaşayan genç çift, geçen 4 Temmuz günü Şişli Evlendirme Dairesi'nde dünyaevine girmiş. Makine mühendisi olan Turgut Korkut, işlerinin aksamaması için balayını ağustos ayına ertelediklerini belirtiyor. Evlerini de o kadar özenle hazırlamışlar ki, dönmek için sabırsızlanmışlar...

MÜŞKÜLPESENT ÇİFT Hani derler ya ‘‘Yeni evliyiz, ne olsun? Bir yatağımız, bir de kanepemiz var...’’ Bizimki tam tersiydi. Evimizde yok yoktu. Her bir eşyayı en ince ayrıntısına kadar dikkat edip içimize sindikten sonra satın almıştık. En son, depremden bir gece önce bulaşık makinesinin musluklarını ayarlamış, Musluk contalarını sıkıştırmıştık...

GARDROBUN YERİ Deprem gecesine kadar evde yerini değiştirmedikleri eşya kalmamış. Taksitle, borç harçla aldıkları eşyaların yerlerinden bir türlü emin olamamışlar, ‘‘Sehpa şu tarafta mı daha güzel görünüyor, burada mı?.. Masa örtüsünü şöyle mi sersek, böyle mi?’’ diye günlerce tartışmışlar... En son yatak odasındaki gardroba takmışlar kafalarını. İyi ki de takmışlar!.. ‘Eğer gardrobun yerini o gece değiştirmeseydik, şimdi ölmüştük’’ diyor Turgut Korkut. ‘‘Deprem esnasında gardrop eski yerinde olsaydı, direkt kafamıza düşecekti...’’ Korkut çifti, bir gece kayınpederlerinde, bir gece kardeşlerinin evinde kalıyorlar. Yaşadıkları göçebe hayatın ne kadar süreceğini bilmiyorlar. Hayatta olmalarını sağlayan yastık onların en iyi dostu şimdi. Deprem kabuslarıyla dolu gecelerde, önce birbirlerine sonra da yastıklarına sarılıyorlar.

Çocuklarım yeniden doğdu

Gelin Ferhunde'nin babası emekli kalite kontrol memuru İbrahim Kasap (üstte, sağda), deprem sonrası Kuleli Bahçelievler'de oturduğu evlerinden yeni evli kızını merak ederek dışarı fırladıklarını anlatıyor. Kızının ve damadının kendilerini görmek için hareket ettiklerinden habersiz yola çıkan İbrahim Kasap, çiftin moloz yığınına dönen evlerini gördüğünde sinir krizleri geçirmiş. Eve gidip de ailesini bulamayan Ferhunde ise ailesinin kendilerini merak ettiğini tahmin ederek, geri döndüğünde onlara ikinci kez evlat sahibi olmanın sevincini yaşatmış. Kızının hálá kucağında bulunan yastığın, onların yara almadan kurtulmalarını sağladığını öğrenen İbrahim Kasap ‘‘‘‘Evlendikleri gün 'Bir yastıkta kocayın' demiştim. O yastık, can simitleri oldu’’ diye konuşuyor.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!