Yaşayarak öğrenmek

Şirketler açık alan (out door) eğitimleriyle çalışanlarının yalnızca dinlenmesini değil, uygulayarak öğrenmesini sağlıyor. Eğitimin dört aşaması var: Planlama, yapma, gözden geçirme ve uygulama. Çalışanlar tellerde yürüyüp halatlardan süzülürken takım çalışmasının önemini anlıyorlar, birbiriyle kaynaşıyorlar ve öğrendiklerini hiç unutmuyorlar.

Sapanca Gölü kıyısında 200 metrekarelik bir alan. Çam ağaçlarının gölgesinde teller, üzerinden halatlar sarkan direklerden kurulmuş bir platform. Ve o tellerde yürüyen, direklerin tepesinden atlayan, halatlardan süzülen, aşağıdan yukarıdakilere tezahürat yapan, renkli spor elbiseleri ve kasklarıyla donanmış insanlar. Sürekli neşe içinde sloganlar atıyorlar: ‘‘O bir, o bir dört dörtlüüük...’’

Outdoor eğitimlerinin temel prensibi ‘‘Yaşayarak öğrenme’’. Bireylerin ve takımların dinleyiciler olarak değil, bizzat yaşayarak en iyi şekilde öğreneceği kabul ediliyor. Kişinin, kendini içinde rahat hissettiği konfor ortamından dışarı çıkarması gerekiyor. İnsanlar konfor alanlarında bildikleri şeyleri yapıyorlar, eleştiri ve bocalamayla karşılaşma olasılıkları yok. Bunun dışına çıkmak insanlar için kolay olmuyor. Bu eğitimde kişiler gelişim alanlarını keşfediyor, düşüncelerde yaratılan sınırlardan kurtulmak mümkün oluyor. Yaşayarak öğrenme, dört adımda öğrenilen bir süreç. ‘‘Planla’’ kısmında hedefe ulaşmak için izlenecek yol belirleniyor. ‘‘Yap’’ bölümünde bu plan gerçekleştiriliyor. ‘‘Gözden geçir’’de hayata geçirilen planın kişiyi hedefine ne kadar götürdüğü inceleniyor. Olumsuzlukların ya da başarısızlığın nedenleri sorgulanıyor, düzeltme için yeni önerilerde bulunuluyor. ‘‘Uygula’’ önceki değerlendirmeden yola çıkılarak edinilen deneyimi gerçek hayatta uygulamaya yarıyor.

Outdoor eğitim sistemini başarıyla uygulayan eğitim kurumlarından biri de Birikim Danışmanlık.