WHO’nun yeni hedefi HEPATİT B

Güncelleme Tarihi:

WHO’nun yeni hedefi HEPATİT B
Oluşturulma Tarihi: Nisan 04, 2000 00:00

Haberin Devamı

Türkiye'de beş, dünyada 400 milyon kişinin Hepatit B taşıyıcısı olduğu tahmin ediliyor. Dünya Sağlık Örgütü bu virüsü yeryüzünden silmek amacıyla kampanya başlattı.

DÜNYA Sağlık Örgütü WHO'nun, hedefi Türkiye'de de ciddi bir sağlık sorunu olan Hepatit B virüsü ve hastalığını yeryüzünden silmek. Çiçek hastalığına karşı açtığı savaşı kazanan, çocuk felci ile savaşını sürdüren WHO, Hepatit B için de strateji belirledi. WHO, Hepatit B taşıyıcılık oranı yüzde 2 ve daha fazla olan ülkelerde, tüm yeni doğan bebeklerin, çocukların, ilköğretim çağındakilerin ve risk grubundaki tüm erişkinlerin aşılanmasını istiyor. Dünyada 400 milyon, Türkiye'de ise 5 milyon kişinin Hepatit B virüsü taşıyıcısı olduğu sanılıyor.

Viral Hepatitle Savaşım Derneği Başkanı Prof. Dr. Selim Badur, bugün dünyanın 100'den fazla ülkesinde hetatit B'ye karşı toplumun tamamını kapsayan aşılama programları uygulandığını söyledi. Türkiye'nin de bu ülkelerin içinde yer almasına rağmen henüz toplumun büyük kısmının aşılanmadığını ve sorunun yeterince kavranmadığını belirten Prof. Dr. Badur, ‘‘Kronik B hepatiti ve siroz olan hastaların tedavisi çok pahalı ve yeterince etkili değil. Bütün bu özellikler hepatit B'den korunmak için aşılanmanın hayati bir konu olduğunu gösteriyor’’ dedi.

Hepatit B taşıyıcısı olanların virüse bağlı hastalıklara maruz kaldıklarını ve çevrelerine enfeksiyonu bulaştırdıklarını belirten Prof. Dr. Badur, Türkiye'de Hepatit B taşıcılığının ortalama yüzde 5 civarında olduğunu ancak doğu bölgelerinde oranın yüzde 7-8'lere çıktığını söyledi.

Belirtisiz hasta

Virüsü alan ve kanında HBV yüzey antijeni 6 aydan daha uzun süre pozitif kalan, ancak muayene ve laboratuvar bulguları normal olan yani karaciğer hasarı bulunmayan kişilere ‘asemptomatik’ yani belirtisiz hasta deniyor. Bu kişilerde vücut virüse karşı yanıtsız, yani gerekli bağışıklık yanıtı oluşmuyor. Sonuçta virüs vücutta kalmakta, ancak karaciğer hastalığı oluşmamakta. Ama başkalarına bulaşabiliyor. Enfeksiyonun kronikleştiği hastaların bir kısmında da karaciğer iltihabı vardır. Kronik hepatit gelişir ve bu hastaların yaklaşık yarısında siroz ve karaciğer kanseri gibi ciddi komplikasyonlar ortaya çıkabilir. Bu 10-15 yılı bulan uzun bir süreçtir.

Türkiye'de karaciğer sirozu olan hastaların yüzde 40'ında, karaciğer kanseri hastaların ise yüzde 50'sinde hepatit B'nin etkili olduğu belirlendi. Asemptomatik tayıcılarda bu risk yok denecek kadar az.

Kalabalık aileler riskli

Hepatit B, Türkiye'de bebeklerde ve ilk çocukluk yıllarında seyrek görülüyor. Ancak ilkokul ve ortaokul çağlarında belirgin bir artış var.

Doğu ve güneydoğu bölgelerinde hijyen koşullarının iyi olmaması nedeniyle, çok çocuklu ailelerde yakın temastan ötürü fazla bulaşıyor. Bu bölgede virüsün tüm aile bireylerine yayılmasına sık rastlanıyor.

Hepatit B virüsü, virüs taşıyan kan ve kan ürünleriyle, hasta tanı buşlaşmış şırınga, jilet, ustura, kesici, delici aletlerle, doğum sırasında anneden bebeğine ve cinsel ilişkiyle bulaşabilir. Birçok kişinin bir arada yaşadığı ev, okul, kreş, kışla, cezaevleri gibi ortamlarda yakın temas sonucu da kişiden kişiye bulaşıyor. Özetle virüs, başta kan olmak üzere sperm, vajina salgısı, tükürük gibi tüm vücut salgılarında bulunuyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!