Üzgünüm Ahmet

Güncelleme Tarihi:

Üzgünüm Ahmet
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 11, 2002 00:00

‘‘ZAMAN çok çabuk geçiyor.’’Hepimiz sık sık söyleriz bunu. Bir şeyi kırk kere söyleyince gerçekleşirmiş, bu da gerçekleşti işte. Bundan sonra zaman hakikaten çabuk geçecekmiş.Hadi bakalım, buyurun. Bu hızla bile hayattan bir şey anlamıyorduk...‘‘Nereden çıktı şimdi bu?’’ derseniz, Avustralyalı bilim adamlarından. Bizim bilim adamlarımız adeta ölmeden ebedi istirahatgáhlarına çekildiklerinden elbet elin bilim adamlarından çıkacaktı, çıktı nitekim.Hiç mi faal bilim adamımız yok?Olmaz mı, var tabii. Harıl harıl çalışıyorlar. Meydanlara hazırlanıyorlar. Mitinglere.Bizde ádettir, adın herhangi bir vesileyle iki kere gazetede çıktıysa, hele bir de televizyonda göründüysen, artık ya sahnedesindir, ya dizide ya da Meclis'te.Ahmet Mete Işıkara mesela...Artık zamanı gelmişti, Mesut Yılmaz ayartmasa Osman Yağmurdereli ayartacaktı. Çok tutulan emsallerinden hareketle dizinin ismi ‘‘Yeter Dede’’ ya da ‘‘Üzgünüm Ahmet’’ olabilirdi. Veya ‘‘Fay Hattı Duymasın’’.En uygunu yeni bir ‘‘Yılan Hikayesi’’ olurdu. Zira şu beklenen İstanbul depremi kadar yılan hikáyesine dönen başka bir şey görmedim ömrümde.Neyse, dizi işi geçti, artık kendisinden Türkiye'yi düze çıkaracak buluşlar bekliyoruz. Ama liderini kızdırmadan, ürkütmeden, aşmadan... Onun sözünden çıkmadan. Öyle sakin, sessiz, itaatkar... ‘‘Kaldır’’ deyince parmak kaldıran, ‘‘Çek yasayı’’ deyince çeken biri olarak. Artık nasıl hem böyle hem memlekete faydalı olunacaksa... Ama marifet bunda tabii.***Aslında Ahmet Mete Işıkara'ya bilim adamlığı daha çok yakışıyordu. Kendisinin Einstein'a benzerliği malumunuz. Tek fark bizimkinin dili içeride.‘‘Einstein'ınki dışarıda mıydı?’’ derseniz, evet dışarıdaydı. Yani herhalde. Ya da adamcağız ömründe bir kere fotoğraf çektirmişti, o da kulak burun boğaz doktoru tam ‘‘Çıkarın dilinizi’’ dediği anda. Einstein'ın, dilinin ucunun çenesine değmediği başka resmini gören varsa söylesin, ben görmedim.Zaten adamcağızın yaptıkları da uçtu gitti işte.‘‘Işık hızı sabit’’ demişti, bunca yıldan sonra, başta belirttiğim gibi, Avustralyalı bir bilim adamı çıktı ışığın uzun yoldan yorulup yavaşlayarak geldiğini söyledi. Hem de böyle kocakarı ağzıyla.İzafiyet teorisi falan boşmuş meğer.Bilim nankör bir şey aslında. İcat, keşif, buluş, şu bu hepsi faso fiso. Yarın biri çıkıp ‘‘Dünya yuvarlak değil’’ dese hiç şaşmam.Bu açıdan Işıkara iyi yaptı. Hiç olmazsa bilimsel bir çalışma yapamayacağından yarın fikrinin çürütülmesi ihtimali de yok.Hele bakan falan da olursa, aradan elli sene geçse ‘‘Sayın Bakanım’’ diye hitap edilecek olması da cabası.MIŞ-MUŞErkekler haber, kadınlar dizi seviyormuş.Aksi olsaydı adamın köpeği ısırması gibi haber değeri taşıyabilirdi.*Tayyip Erdoğan ‘‘Türban geri planda’’ demiş.Gazeteler ön araştırma yapar da partiler yapmaz mı; demek Gülben Ergen'in memelerinin daha çok oy getireceği anlaşıldı.*Ecevit ‘‘YTP solcu değil’’ demiş.Demek DSP de solcu değil. YTP gökten inmedi biliyorsunuz.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!