Utangaçlığım yüzünden çok dayak yedim

Eski albümünün adı “Kül”dü... Şimdi “Ateş”... Bir sonraki duman mı olacak?

- Aslında bir önceki albümümün adı Kül ve Ateş olacaktı. 15 şarkı ve 15 türküden oluşan bir albüm hazırlamıştım. Şarkı kısmına “Kül”, türkü kısmına “Ateş” demiştim. Sonra ayrı ayrı çıkarmaya karar verdim. O yüzden bu albümün adı “Ateş” oldu. Duman da hiç fena fikir değilmiş bu arada...

Hep Doğu ve Güneydoğu Anadolu türkülerini söylüyorsun. Neden Orta Anadolu ya da Ege türküsü okumuyorsun?

- İnsan doğal olarak doğduğu-büyüdüğü yerden aldığı türküleri daha çok severek okur. Orta Anadolu türkülerini de çok severim. Mesela Neşet Ertaş türkülerini... Ama benim gırtlak yapım, o kıvrak gırtlak yapısına uygun değil. O yüzden birazcık haddini bileceksin.

O yörelerin türkülerini seslendiren ama orada doğmamış başka sanatçılar var. Ne yani onlar hadlerini aşmış mı oluyor?

- Hadlerini aşmış diyemem ama ben dikkat ediyorum. Onlar da dikkat etmeli. İnsanın ses yapısı her yörenin türküsünü okumaya müsait değildir.

Birçok şehirde yaşadın. Peki niye kendini Doğu ve Güneydoğu’ya daha yakın gördün?

- Aslında Güneydoğu’yu hiç bilmem. Daha çok Doğu ve Güneydoğulu arkadaşlarım oldu. Hem onlardan dinlediğim hikayelerle ilgili hem de Diyarbakır, Şanlıurfa, Elazığ türküleri beni hep çekmiştir.

EROTİK TÜRKÜ OKUMAYI GÖZE ALAMADIM

O bölgelerin çok eğlenceli türküleri de var ama...

- Evet var. Erotik türküler de var mesela... Gelin, gelin karşılama türküleri var. Oyun havaları var. Oralara hiç girmedim nedense. Gülerek dinlediğim türküler olduğu için belki...

Sevmiyor musun peki?

- Severim dinlemeyi ama okumayı göze alamadım.

Karizmayı çizdireceğini mi düşünüyorsun?

- Onunla alakalı değil. Ben o kadar eğlenceli bakmıyorum belki de hayata. Kendimin dışında daha çok toplumsal düşünüyorum. Başka şeyleri dert ediyorum. Mahcubiyet ve utangaçlıkla da ilgisi olabilir.

Utangaç mısındır? Örneğin sevgiline ilan-ı aşk ederken yüzün kızarır mı?

- Bugüne kadar kimseye “Gel sevgili olalım senden çok hoşlanıyorum” demedim. Hep karşı taraftan bir adım gelir, ben ondan sonra cesaret edersem ederim. Mahcubiyet ve utangaçlık biraz ailenin yetiştirmesiyle ilgili. Babam sert bir adamdı. Evimize misafir geldiğinde “Oğlum getir şu sazı bize bir şeyler çal” dediği zaman var ya hayatımın en zor anıydı. Çok utanırdım, hatta bu yüzden dayak yerdim.

BOŞANDIKTAN SONRA BABAMA HAK VERDİM

Halen babanın yanında dikkat ettiğin şeyler var mı? Mesela sigara içer misin, bacak bacak üstüne atar mısın?

- Bacak bacak üstüne atmıyorum. Ama sigara içmeme izin verdi kendisi, artık içiyorum.

Peki eskiden bir şeyler çalmadığın için dayak yediğin baban şimdi ne diyor seni sahnede görünce?

- Gurur duyuyor benimle. Annem ve babam 30 yıldır ayrılar. Çok sık görüşemedik babamla.

Kaç yaşındaydın ayrıldıklarında?

- 1980’de ayrıldılar, 16 yaşındaydım.

Baban yeni evlilik mi yaptı?

- Evet. 30 yıldır ikinci eşi var. Çok mutlular.

Sen ve kardeşlerin kızmadınız mı babaya?

- Zamanında kızmıştık. Sonra doğal karşıladık. Ben de birkaç kere evlenip boşanınca adama hak verdim.

MAHSUN KENDİNİ SPIELBERG SANIYOR

Sinema Mahsun Kırmızıgül ve Özcan Deniz’i çok heyecanlandırdı, seni heyecanlandırmıyor mu? Bir de sinemaya bulaşanlar müzikten uzaklaşıyor. Sinemanın daha fazla kariyer ve para kazandırmasının bunda etkisi olabilir mi?

- Ben ikisinden de önce bulaştım sinemaya. Mahsun Hollywood tarzı filmleri daha çok seviyor. Filmlerini de öyle yapmaya çalışıyor. Büyük hareketler olsun, kamera uçsun gibi. Ben daha çok Avrupa sinemasını seviyorum. Kameranın illa hareketli olması gerekmiyor. Ama Mahsun buna inanmıyor. Özcan’ın ilk filmini sevmiştim.

Mahsun’la küs müsün hâlâ?

- Küs değilim. Sadece dost dosta kırgın olabilir. Mahsun’un başından ağır şeyler geçtiğinde yanında bir tek ben vardım. Ama aynı şeyler benim başıma geldiğinde o yanımda olmadı.

Nasıl bir yardım bekliyorsun?

- “Güneşi Gördüm” zamanında ben televizyonlara çıkmıyordum. O üç-beş tane televizyon programına çıkmam için rica etti. “Filmle ilgili görüşlerini anlat” dedi. “Beyaz Melek”te rol aldım, yine televizyonlara ürettiğim bir şey yokken çıktım. O bunların bir tanesini bile bana yapmadı. Kendini Spielberg zannediyor. Oraya çıkmayayım, hiçbir yerde görünmeyeyim falan... 1,5 yıldır görüşmüyoruz Mahsun’la. Bu söylediklerimi de insanlar yanlış anlamasın. İnsanlar yeni albüm yaptıklarında başkası üzerinden prim yapmak isterler, benim öyle bir düşüncem yok. Mahsun çok yeteneklidir. İşine özen gösteren, çalışkan bir insandır.

HALUK BİLGİNER KADAR YETENEKLİ DEĞİLİM

Sinemada da genellikle içine kapanık karakterleri canlandırdın. Nasıl başlarsa öyle mi devam ediyor?

- Konuk oyuncu olduğum filmlerde de öyle oldu. Bana hep aynı tarz şeyler geliyor. “Bu kılıktan kurtulman lazım” diyenler var. Onları haklı buluyorum ama böyle karakterleri iyi canlandırdığımı bildiğimden de bunları oynuyorum. Biraz kaçak güreşiyorum sanırım. Örneğin Haluk Bilginer her rolü oynayabiliyor. Ben kendimi öyle yetenekli görmüyorum.

“72. KOĞUŞ”TAN 500 BİN DOLAR ZARAR ETTİK

Kerem Alışık’la kurduğun şirketi eline yüzüne mi bulaştırdın?

- Uğur Yücel “Ben de battım, bu iş bize göre değil. Benim yaptığım hatayı yaptın sen de” demişti. Dedim ki “Abi bunu neden baştan söylemedin”... Haklı çıktı Uğur abi. Patron koltuğu iyi değilmiş. Şirket duruyor. Şu sıralar “72. Koğuş”un borçlarını temizlemekle meşgulüz. 500 bin dolar zarar ettik o işten.

Şirket “72. Koğuş”tan başka film yapmayı düşünüyor mu?

- Evet, 1974 yılında başımdan geçenleri anlatacağım. Babam ve annemin ilk ayrılık yıllarıydı. İstanbul-Halkalı’da 10 ay geçirdik. Tek oda, bir salon evde yaşadık annem ve üç kardeş. Annem dikiş dikerek baktı bize. Nuri Bilge Ceylan’a anlattım projeyi. Bu filmi benim yönetmem gerektiğini söyleyerek beni çok cesaretlendirdi.

Sen de yönetmen koltuğuna oturacaksın yani... Herkesin her şeyi yapması gerekiyor mu?

- Nuri Bilge ya da Çağan Irmak yönetsin istiyordum. Çağan çok beğendi hikayemi ve “Senaryo danışmanlığını yaparım” dedi. İnsanlar şimdi Mahsun ve Özcan’dan sonra Yavuz da yönetmen oldu diyecek ama yapacak bir şey yok.

“GÖKYÜZÜ”NE  KLİP ÇEKTİ

Yavuz Bingöl, mayıs ayında çıkardığı “Ateş” albümünde yer alan “Gökyüzü” şarkısına geçtiğimiz günlerde klip çekti. Söz ve müziği Mete Özgencil’e ait olan şarkının klibini de yine Özgencil çekti.