Türkülerle müzikal yolculuk Folklorika

Güncelleme Tarihi:

Türkülerle müzikal yolculuk Folklorika
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 11, 2007 00:00

İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nde 6 yıldır kapalı gişe oynayan, türkülerin opera yorumuyla seslendirildiği Folklorama gösterisi, yeni ve farklı bir formatla bu kez Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’na taşınıyor. Folklorika adı verilen bu yeni müzikal gösteride; Ruhsar Öcal ve Zafer Erdaş başta olmak üzere Devlet Opera ve Balesi’nin sanatçıları, Türk halk müziğinin popüler yorumcuları Kubat ve Gülay’la bir araya geliyor.

Haldun Dormen’in rejisörlüğünü üstlendiği Folklorika, Hitt Production tarafından Avea’nın sponsorluğunda, 16 Ağustos Perşembe akşamı seyirciyle buluşacak. Türkiye’nin her bölgesinden seçilen türküler, Cihan Sezer’in müzik direktörlüğünde, Dans@Company dansçılarının özel koreografisiyle çok sesli ve senfonik olarak, müzikal tadında yorumlanacak.

Folklorika’nın temelleri bundan 5 yıl önce, İstanbul Devlet Opera ve Balesi bünyesinde Ruhsar Öcal önderliğinde atıldı. 2002’de Kubat’ın gerçekleştirdiği senfonik konserden çok etkilendiğini anlatan Öcal, "Böyle bir projeyi, operadaki arkadaşlarımla çok uzun zamandır düşünüyorduk. Operada türküye sempati duyan, türküye çok sesli bir bakış açısı katmak isteyen arkadaşlarımla bir araya geldik ve türküleri opera olarak yorumladığımız Folklorama adlı gösteriyi hayata geçirdik" diyor.

Folklorama’nın da rejisörlüğünü üstlenen Haldun Dormen, kısa sürede gösterinin çok sevildiğini söylüyor: "Folklorama çok iyi gidiyor, 4 yıldır kapalı gişe oynuyoruz. Bugüne kadar hiç operaya gitmemiş pek çok izleyicinin bu gösteriye geldiğine şahit olduk. Bir çok yabancı arkadaşımı davet ettim. Her biri salondan hayran olarak ayrıldı. Folklorika’nın Folklorama’dan daha da çok ilgi göreceğine inanıyorum. Hem Türkiye’de hem dünyada ses getireceğini düşünüyorum."

Folklorika’nın Folklorama’dan en büyük farkı, bu sefer türkülerin sadece operacılar tarafından değil Kubat ve Gülay gibi Türk halk müziğinin güçlü yorumcularıyla birlikte yorumlanacak olması. Ruhsar Öcal, Kubat ve Gülay’ın böyle bir projeye katılmasının onu çok mutlu ettiğini söylüyor: "Onların katılımıyla proje çok daha görkemli oldu. Folklorama’da birtakım eksiklerimiz vardı. Operanın belirli bir tarzı olduğu için orada daha fazlasını yapmamız mümkün değildi. Seçilen şarkılarda biraz daha halka hitap edecek şarkılar olabilirdi, biz o gösteride daha operatik olabilecek türküleri söylüyorduk. Şimdi Kubat ve Gülay’la birlikte çok daha güzel bir repertuvarımız var."

Türküleri büyük bir orkestrayla, operacılarla birlikte, çoksesli olarak seslendirmek Kubat ve Gülay cephesinde de büyük heyecan yaratmış. "Ben Türk Batı müziği eğitimi aldığım için yıllardır türküleri böyle yorumlamayı çok istiyordum. Projeyi duyunca çok heyecanlandım" diyor Gülay. Daha önce bir konserinde türküleri senfonik olarak yorumlayan Kubat ise bu konuda biraz daha tecrübeli görünüyor: "Edirne’den Kars’a kadar Türkiye’nin her yerinden seçtiğimiz türküleri genelde koro halinde, çok sesli olarak seslendireceğiz. Zaman zaman solo da söyleyeceğiz. Sürpriz düetlerimiz de olacak."

REPERTUVARDA ZORLANDIK

Folklorika için çalışmalar 4 ay önce başlamış. Kubat en çok repertuvarı oluştururken zorlandıklarını söylüyor. Çalışmaların 2 ayı, repertuvarın belirlenmesi ve sıralanmasıyla geçmiş. Hangi türkünün ne zaman söyleneceğinin belirlenmesi ise en zorlandıkları şey olmuş.

Ruhsar Öcal bunun sebebini şöyle açıklıyor: "Kubat ve Gülay, hangi türkünün halk tarafından iyi reaksiyon alacağını, mesleki tecrübelerinden biliyorlar. Biz operacılar da hangi türkünün 6 sesli olduğunda daha iyi tınlayacağını kestirebiliyoruz. Bazı türküler çok istememize rağmen çok sesli olmaya uygun olmadığı için repertuvarımızda yer alamadı. Bir denge kurmaya çalıştık. En sonunda Cihan Sezer’in de yardımlarıyla orta yolda buluştuk." Kubat’a göre Folklorika’nın Folklorama’dan en büyük farkı türkülerin Cihan Sezer tarafından yapılan yeni düzenlemeleri.

GÖRSEL BİR ŞÖLEN

Folklorika’da 40’a yakın türkü yorumlanacak. Gösteride türküler, Nur Sonbahar ve Fulya Güney’in hazırladığı özel bir dans koreografisiyle birlikte yorumlanacak. "Ama kimse dans etmiş olmak için dans etmeyecek" diyor Haldun Dormen, "Türkülerin hikayelerine katkıda bulunan danslar olacak. Her bir türkü için yöresel lezzetinden esinlenilerek yeni bir koreografi hazırlandı. Folklorika, tam anlamıyla batı ve doğunun birleşmesi olacak." Ruhsar Öcal ise seyircinin Folklorika’ya doyamayacağını düşünüyor: "Çok bis yapacağız gibi hissediyorum. Çünkü öyle güzel bir şey oldu ki, bence seyirci Folklorika’nın devamının gelmesini isteyecek. Tek geceyle yetinemeyecekler."

FOLKLORİKA’NIN KÜNYESİ

Yer ve tarih:
Harbiye Açıkhava Tiyatrosu, 16 Ağustos Perşembe, 21.00

Yönetmen: Haldun Dormen

Müzik Direktörü:
Cihan Sezer

Koreografi: Nur Sonbahar, Fulya Güney

Prodüktör:
Nurcan Karaca

Organizasyon:
Hitt Production, Avea

Sahne alacak sanatçılar:
Kubat, Gülay, Ruhsar Öcal, Zafer Erdaş, Güvenç Dağüstün, Şöhret İnanç

Bilet satış: Biletix

HALDUN DORMEN:

ESKİ BİR DOSTA KAVUŞMUŞ GİBİ OLDUK

Geçtiğimiz yıldan beri müzikallerin yeniden yükselişine tanıklık ediyoruz. Seyirciden büyük bir sevgi ve ilgi görüyoruz. Bu ilgi devam edeceğe de benziyor. En son Hisseli Harikalar Kumpanyası’nda bu coşkuyu yaşadım. Daha perde açılır açılmaz seyirci bütün şarkıları hep bir ağızdan ezbere söylemeye başladı. Ben böyle bir ilgi beklemiyordum. Eski bir dosta kavuşmuş gibi olduk. Belli ki seyirci müzikalleri çok özlemiş. Finalde 15 dakika ayakta alkışlanıyoruz.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!