Türkiye’nin tadı damağımda kaldı

Geçen yaz Türkiye’ye iki günlüğüne gelen, ama daha sonra beÅŸ güne çıkaran Oscar’lı aktör Tom Hanks, burada geçirdiÄŸi günleri unutamıyor: Türkiye harikaydı.Almanya’nın Hamburg ÅŸehrindeki Raffles Oteli’nin 241 numaralı odasındayız. Hollywood’un bol Oscar’lı ve itibarlı oyuncusu Tom Hanks karşımda. Her zamanki gibi koyu Armani takımı seçmiÅŸ. Hafiften kilolu. Bu üçüncü söyleÅŸimiz olacak.Daha önce ‘Forrest Gump’ ve ‘Er Ryan’ı Kurtarmak’ filmleri için Venedik’te biraraya gelmiÅŸtik. 1995’te birlikte çekilen fotoÄŸrafımızı gösteriyorum. ‘Vaoovv. Aradan zaman geçmiÅŸ. Ä°kimiz de biraz yaÅŸlanmışız’ diyor ve resmi alarak üzerini, ‘Long Ago-Uzun süre önce’ diye imzalıyor.‘The Polar Express’ (Kutup Ekspresi) filmi için konuÅŸacağız. Yeni bir bilgisayar tekniÄŸiyle geliÅŸtirilen yapıtta, Tom Hanks tam beÅŸ karakteri birden canlandırıyor. - Mr. Hanks, elbette konumuz Kutup Ekspresi. Ama öncelikle geçen yaz Türkiye’ye geldiniz ve çok ilgi çektiniz.Kısa ama yoÄŸun, harika beÅŸ gün geçirdik. Bodrum, Türkbükü, Selçuk Efes ve Meryem Ana’nın evini ziyaret ettik. Aslında iki gün kalacaktık. Yunan adalarına geçtik ama inanın ailece Türkiye’nin tadı damağımızda kaldığından tekrar geri döndük. Sahi siz Türkler eÄŸlenmesini nasıl da güzel beceriyorsunuz. Türkbükü geceleri olaÄŸanüstüydü. Gençlik, dinamizmin ötesinde yaÅŸamasını biliyor. Gölköy’de alış veriÅŸ yaparken, bir butik sahibi bana tespih armaÄŸan etti. Yaz boyunca elimden düşürmedim. Sonra yemekler de güzeldi. Bol balık yedik. Unutamayacağımız bir tatil yaptık.- Tekrar Türkiye’ye gelme isteÄŸiniz var mı?Tabii ki. Ä°nanın ailem sabırsızlanıyor. Ancak yaz aylarında zaman bulabilirmiyiz? YoÄŸun bir programım var.- Tekrar filme dönersek. Fikir nereden doÄŸdu?Evimde. Bir Noel gecesi. Chris Van Allsburg’un ‘The Polar Express’ çizgi masalını, Noel geceleri hep çocuklarıma okurdum. Kısa ve özdür. Konusu sizi hayal alemine götürür. Bir trenin evinizin kapısının önüne kadar geldiÄŸini düşünebiliyor musunuz? Hele bir karlı Noel gece yarısına beÅŸ dakika kala. Bu tren Noel Baba’nın armaÄŸanları hazırladığı yere gidiyor. Noel Baba’ya inanmakla, inanmamak arasında çabalarken, bu fırsatı kaçırmamak için mücadele veriyorsun. Ya trene bineceksin, ya evde kalacaksın. Yazar masalı resimlerle süsleyince her ÅŸey daha kolaylaÅŸtı. Önce eserin telif hakkını aldım. Sonra da Robert Zemeckis’e, ‘Bunu film yapalım’ önerisinde bulundum.-The Polar Express için doÄŸru yolda olduÄŸunuzu ne zaman anladınız?Filmin bilgisayar tekniÄŸi ile yapılabileceÄŸini anlayınca, start verdik. Hikaye vardı, heyecan vardı. Gerisi çizgi film gibi oluÅŸacaktı. Ãœstelik çocuklar kadar, yetiÅŸkinler de ilgi duyacaktı. Tek kuÅŸku filmin pahalıya mal olacağıydı.- Ne kadar pahalı?Şöyle söyleyeyim. Promosyon dışında, dakikası 1 milyon dolar. Film 90 dakika. Hesap edin.- Bu arada devreye sizin bir öneriniz sokuldu.Ben sadece kondüktörü canlandıracaktım. Robert, ‘Bari Noel Baba rolünü de üstlen’ dedi. Filmin pahalıya mal olacağı kesindi. O zaman ben bir ÅŸaka yaptım. ‘Ne dersiniz? Gizemli Gezgin Hobo’yu da canlandırayım. Hatta çocuÄŸun babasını da’ dedim. Böylelikle Ebenezer Scrooge rolü de başıma kaldı.- Türkiye ve Türkler’e bir mesajınız var mı?Yeni yıllarını kutluyorum ve en kısa zamanda muhteÅŸem ülkenize mutlak tekrar geleceÄŸime söz veriyorum. Merhaba Türkiye.Ä°kimiz de yaÅŸlanmışızTom Hanks, Reha Erus’la bundan 10 yıl önce çektirdiÄŸi fotoÄŸrafını görünce, üzerine ‘Long Ago- Uzun süre önce’ diye yazarak imzaladı.Mimikler gerçek görüntü sanalTom Hanks’ın yanından çıkıp, 245 numaralı suitte yönetmen Robert Zemerckis’in yanına gidiyoruz.- Performans Yakalama tekniÄŸini anlatır mısınız.BeÅŸ rolü birden üstlenen Tom Hanks’ın mimikleri, ekrandaki çizgi kahramanına bilgisayar efekti ile bire bir yansıtılıyor. Tom Hanks veya rol alanın vücuduna yerleÅŸtirilen düğmeler ÅŸeklindeki alıcılar, özel cihaza baÄŸlanıyor. Ve normal bir film sahnesinde olduÄŸu gibi, kiÅŸi rolünü oynuyor. Burada üç boyutlu yüz ve vücut hareketlerini 360 derecelik açı saÄŸlayan dijital kamerası aracılığı ile bire bir kaydediliyor. Kızılötesi ışınlar içeren kameralar, setteki görüş alanında oyuncunun yaptığı tüm hareketleri ve mimikleri yine ışınlar sayesinde bilgsayara aktarıyor ve bunlar taranarak kaydediliyor. Karakterlerin siyah giymeleri gerekiyorki, kızılötesi ışınlar alıcı noktaları okuyabilsinler. Sonrasında bilgisayar gerçek karakterleri bu çizgi üzerinde dizayn ediyor. Seyircilere verilebilecek özel gözlüklerle film üç boyutlu izlenebilirken, seyirci kendisini filmini içinde hissedebiliyor. Kısacası filmde mimikler gerçek, görüntü sanal.Â