Türkiye’de 15 bin şeker çocuk var

Güncelleme Tarihi:

Türkiye’de 15 bin şeker çocuk var
Oluşturulma Tarihi: Kasım 12, 2005 00:00

Türkiye’de 15 bin civarında diyabetli çocuk olduğu tahmin ediliyor. Bunların tamamına yakını Tip 1 diyabetli. Yani yaşamları boyunca insülin kullanmak zorundalar. İnsülinlerini düzenli alıp, bazı kurallara uymayı ihmal etmezlerse hayatlarını normal olarak sürdürebiliyorlar, ölçülü olmak kaydıyla çikolata ve şeker bile yiyebiliyorlar. Çocuklara diyabet hastalığını yakıştırmak zor. O yüzden, onlara ‘şeker çocuk’ veya ‘şekerli’ dediğinizde daha çok hoşlarına gidiyor.

DİYABET NEDİR

Diyabet, insülin eksikliği sonucu, kan şekerinin yükselmesine deniyor. İnsülin, pankreastan salgılanan bir hormon. Vücudumuz, insülin olmayınca, alınan gıdaları istenilen şekilde kullanamıyor. Bu da kandaki glikozun (şekerin) yükselmesine neden oluyor.

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Endokrinoloji ve Diyabet Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şükrü Hatun’un verdiği bilgiye göre, Tip 1 diyabet her yaştaki çocukta görülebiliyor ama en sık 10-15 yaşları arasında ortaya çıkıyor. Hatta Tip 1 diyabete, 1-2 yaşındaki bebeklerde bile rastlanabiliyor.

Genç yaşlarda ortaya çıkan Tip 1 diyabetin sebebi, vücüttaki insülin eksikliği. Tip 1 diyabet iyileşmiyor ve hasta ömür boyu insülin kullanmak zorunda. Eğer vücutta insülin hormonu var ama miktarı azsa veya dokularda insüline karşı direnç varsa, Tip 2 diyabet söz konusu demek. Tip 2, genellikle 35 yaşından sonra ortaya çıkıyor ve çocuklarda nadiren gözüküyor.

GİTTİKÇE DAHA SIK

Çocuk ve Adolesan Diyabetikler Derneği Başkanı Prof. Dr. Hülya Günöz, çocuklarda diyabetin uzun süreli hastalıklar arasında birinci sırada olduğunu anlatıyor. Üstelik çocuk diyabetinin son 30 yıldan beri tüm dünyada görülme sıklığı giderek artıyor.

Çocuklarda diyabet, genetik yatkınlığı olan bireyde çevresel faktörlerin etkisi sonucunda pankreasın insülin üreten hücrelerinde tahribat olması ve vücudun insülin üretemez hale gelmesiyle ortaya çıkıyor. Çevresel etkenler arasında yanlış beslenme, şişmanlık, hareketsizlik, stres ve travma sayılıyor.

Bilinçli bir şekilde tedavi edilmeyen diyabet hastası bir çocuk, kan şekeri düşmesi veya artması sonucu kısa sürede komaya girebilir ve kaybedilebilir. Ayrıca uzun dönemde körlük, böbrek yetmezliği gibi komplikasyonlar da gelişebilir.

ŞEKER VE ÇİKOLATAYA EVET AMA..

Günümüzde diyabet tedavisinde eskiden olduğu gibi katı diyetler yerine esnek beslenme planlanması tercih ediliyor. Besinlerdeki karbonhidrat miktarını sayarak, çocuklara insülin dozlarını nasıl ayarlayacakları öğretiliyor. Suiistimal etmemek kaydıyla, dondurma, çikolata gibi besinleri yiyebiliyorlar.

Diyabetli çocukların okuldaki en önemli sorunları, beslenme planlarına uygun yiyecek bulamamaları, insülin iğnesi yapmak için uygun ortamların olmaması ve acil durumlarda çocuğa müdahale edilememesi. Ama bütün bunlardan önemlisi, arkadaşlarının ve öğretmenlerin empati kurarak yaklaşmaması. Bu sorunlar yüzünden özellikle ilkokul çağındaki bazı diyabetli çocukların anneleri bütün günü çocuklarının okulunda ve yakınında geçiriyorlar.

BU BELİRTİLERE DİKKAT

Şekerin idrarla atılmasına bağlı olarak sık idrar yapma.

Susama hissinde artma ve çok su içme

Tip 1 diyabetin en önemli bulgulardan biri, hızlı ve açıklanamayan kilo kaybı. Diyabetli çocuklar 2-3 hafta içinde 5-10 kilo kaybedebilirler. Ayrıca bitkinlik, okul başarısında azalma, görme bulanıklığı ve hastalık ilerlediğinde ağızda aseton kokusu, hızlı nefes alıp verme, kusma, karın ağrısı gibi bulgular görülebilir. Kız çocuklarında genital bölgede mantar enfeksiyonu görülmesi de diyabet bakımından uyarıcı olmalı.

Tip 1 diyabetli çocukların yarıya yakını diyabet koması adı verilen ve su kaybı (dolayısıyla gözlerde çöküklük, ağız kuruluğu), karın ağrısı, kusma, ağızda aseton kokusu, derin ve hızlı solunum ile birlikte değişik derecelerde bilinç değişiklikleri.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!