Türk yapımcılara reality önerileri

Güncelleme Tarihi:

Türk yapımcılara reality önerileri
Oluşturulma Tarihi: Aralık 16, 2012 00:00

Belli ki yüksek bütçeli dizi çekemiyoruz. Bir ‘Game of Thrones’umuz yok diye üzülüp, ‘Bir Zamanlar Osmanlı’nın arkasından ağlayacağımıza yapımcılarımız örnek alsın, hatta basıp parayı formatı getirsin. Tutar mı tutar.

Haberin Devamı

Mahalle Kuaförü Shear Genius Bravo TV’de fazla uzun ömürlü olmadı. Berberler birkaç sezon yarıştı, kazanan kısa süreliğine ünlü oldu. Bunu Türkiye’nin güzelim mahalle kuaförlerine taşıyıp, kuaför dedikodularını ekleyip, en iyi balyaj, en kabarık topuz, en su dalgası maşa için renkli kişilikli, bol jöleli kuaförleri yarıştırmak, iyi TV değilse nedir.

Milyoner Çöpçatan ‘The Millionaire Matchmaker’ geçkin çöpçatan/sunucu/yapımcı Patti Stanger’ın cadılıklarıyla yürüyor. Absürd ilk randevular, para mı aşk mı ikilemi, yalan, kavga... Patti gibi bir puma/çatlak/acımasız/kokoş bulduk mu Türkiye’nin gizli zenginleri, müthiş playboyları, Türk kızı oyunlarıyla tanışırken gıcık ola ola izleriz. Yeni bir fenomenin doğuşuna şahit oluruz.

Canavar Gelinler Bridezillas (WE TV) gelmiş geçmiş en sinir bozucu reality show’lardan biri. Düğün öncesi canavarlaşan kapris üstüne kapris, işkence üstüne biraz daha kapris yapan gıcık kızların mutlu sonu hepimizin içindeki düğün sevdasını (nefretini) kaşıyan müthiş bir proje olabilir.

Haberin Devamı

Prenses Süreyya’nın Hayatı (Keeping Up with Sureyya) Kardashian Ailesi’nin başarısından feyz almayan utansın. O kadar kalabalık aileye, Kourtney’lere, Khloe’lere gerek yok. Kim yerine iştahla Süreyya Yalçın’ın hayatını takip edebiliriz. Ne diyordu İzzet Çapa’ya: “Pofidik terliklerimi giyip Hürrem’i izlemediğim çarşamba gecesi yok.”, “Bulgur köfteme roman yazılır”, Prenses Süreyya’yı oynamak için yatırım yaparım.” Pofidik terlikleriyle bulgur köftesi yapan Prenses Süreyya’yı kaçırabilir miyiz?


Acıklı vedalar

Dizi işini ciddiye almaya başlayalı çok uzun zaman olmadı. Özel televizyonların bile 22 senelik olduğu bir ülkede uzun yıllarımızı zaten Perihan Abla, Bizimkiler ve Aşk-ı Memnu’yla geçirdik. Padişahın pek yerinden kıpırdamadığı bir tarihi dizimiz, aksiyonsuz polisiyelerimiz var. Yani prodüksiyon konusunda mesela Kuzey’in Batum’a gitmesi büyük mesele. Bu sebeple ‘Bir Zamanlar Osmanlı’nın über setine heyecanlanmamız, Spartacus ekibinden dövüş dersi aldıran özeni takdir etmemiz bekleniyordu. Tam da ikna olacaktık ki dizi bitti. Biz çok sarsılmadık da önce Özcan Deniz Twitter’dan “Başbakanımız destek verseydi keşke” dedi, sonra yapımcı Burhan Özkan acıklı bir basın açıklaması yolladı. Şöyle diyordu mesela: “Gök kubbede bir hoş seda bırakabildiysek eğer, ne mutlu bize (...) Biz bu müthiş deneyimden elde ettiğimiz bilgiyle, dizimiz için kurduğumuz dev platoyla tarihimiz hakkında temiz ve seyirlik şeyler yaratmaya devam edeceğiz.”
Televizyon bizde hâlâ olgunlaşma çağında gözü yaşlı bir ergen belli ki. ‘Gök kubbede hoş seda bırakma’ amaçlı işler bitince hüzün sarıyor hepimizi. Öte yandan Amerika’da geçen ay ulusal kanallarda beş yeni dizinin birden fişi çekildi. Açıklamalar pek şiirsel değildi. Belki de doğrusu, dizisi iptal edilen Oktay Kaynarca’nın geçen gün söylediği gibi: “Üzülecek bir şey yok. Bir iş biter, diğeri başlar.”

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!