Tüm insanlık tarihi Türkiye'ye dayanıyor

Güncelleme Tarihi:

Tüm insanlık tarihi Türkiyeye dayanıyor
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 30, 2008 00:00

Kolombiyalı topluluk Ciclon, Ozan Doğulu ile birlikte yollara düşecek.

Haberin Devamı

Kolombiyalı topluluk Ciclon, Drum Live Beach Konserleri kapsamında Ozan Doğulu ile birlikte yollara düşecek.
Doğulu ile Ege sahillerini turlayacak olan Ciclon üyeleri Carlos M. Olivella ve Humberto Judex, "Yaptığımız ziyaretler sırasında insanlık tarihinin Türkiye’ye dayandığını gördük. Tarihinizi öğrendik, öğrenmeye de devam ediyoruz" diyor.

Drum Project’in dünya elçilerinden olan Kolombiyalı topluluk Ciclon, Drum Live Beach Konserleri kapsamında Ozan Doğulu ile birlikte yollara düşecek. 2 Ağustos’tan itibaren Doğulu ile Ege sahillerini turlayacak olan Ciclon üyeleri Carlos M. Olivella ve Humberto Judex, "İnsanlık tarihinin Türkiye’ye dayandığını gördük. Tarihinizi öğrendik, öğrenmeye de devam ediyoruz" diyor.

Ciclon’un temelleri nasıl atıldı?

- Carlos M. Olivella: İki sene boyunca Miami’de yaşadım. O dönemde Kolombiya Büyükelçiliği’nin Miami’de verdiği bir partide Humberto ile tanıştım. İkimiz de müzikle ilgilenmiyorduk. Parti sırasında Humberto akordeon çaldı, bense çeşitli davullar... Partiden bir yıl sonra, yakın bir arkadaşımın arkadaşı olan Kolombiya’nın en ünlü isimlerinden Carlos Vives (Bir Grammy, üç de Latin Grammy ödüllü) ile tanıştım. Bize "Siz ikiniz neden bir yerde çalmaya başlamıyorsunuz? Yeteneklisiniz ve iyi müzik yapıyorsunuz" dedi. Bundan tam 15 gün sonra bir grupla beraber Carlos Vives’e çalıyorduk. İki-üç şarkı söyledikten sonra bizi kendi halimize bıraktı ve böylece çalmaya başladık.

Haberin Devamı

Tüm insanlık tarihi Türkiyeye dayanıyor
Albüm fikri nasıl gelişti peki?

- C.O: Sonrasında kulüpler bizimle iletişim kurmaya başladılar. Üç yıl boyunca çeşitli kulüplerde çaldıktan sonra Sony BMG bizimle albüm anlaşması imzalamak istedi. Kabul ettik. Ciclon adıyla ilk CD’mizi yapmıştık. Tüm dünya listelerine 32’nci sıradan giriş yaptık. 2006 yılında düzenlenen Latin Grammy Müzik Ödülleri’nde "En İyi Çağdaş Tropikal Albüm" adayı olarak gösterildik. Sonrasında "En Transito" adlı ikinci albümümüzü çıkardık.

Haberin Devamı

Türkiye’ye yolunuz nasıl düştü?

- C.O: Dört yıl önce yakın bir arkadaşımız bir Türk genciyle evlendi. Kolombiya Büyükelçiliği’ndeki törenden sonra Swissotel’de düğün yaptılar. Düğünde bizim de çalmamızı istediler. Daha önce Latin Amerika, Amerika, Paris ve Londra’ya gitmiştik, ama Türkiye’ye gelmek aklımızın ucundan bile geçmemişti. Bu teklif üzerine geldik ve Türkiye’yi çok sevdik.

- Humberto Judex: Bizi festivallere ve çeşitli etkinliklere davet etmeye başladılar. Farklı organizasyonlarda konser verdik. Çırağan’da düzenlenen bir doğum gününde bile çaldık. Bizi Kolombiya’dan bir gün için doğum günlerine çağırıyorlardı, düşünebiliyor musunuz?

Haberin Devamı

Drum Project’e nasıl dahil oldunuz?

- C.O: Drum’ın kendine has çok güzel bir felsefesi var. Dünyanın birçok yerinde savaşlar ve çatışmalar sürerken, kültürleri müzikle bir araya getirmeyi amaçlayan bu projenin içinde yer almak bizi heyecanlandırdı. Kuruluşun sosyal sorumluluk ayağının bulunması, UNICEF’e olan desteği bizi çok etkiledi. Açıkçası dünyanın dört bir yanında aynı amaç uğruna çalışan kişilerden ve şirketlerden de albüm teklifi aldık, ama Drum ile çalışmak bize daha yakın geldi. Bu sene elde edilen gelir Toplum Gönüllüleri Vakfı’na bağışlanıyor.

- H.J: Zeynep’in (Dereli) çalışma düzenini, fikirlerini çok sevdik. Drum ekibiyle çalışırken de kendimizi çok rahat hissediyoruz. Sanki hiçbir şey kötü gitmezmiş gibi geliyor.

Haberin Devamı

UNICEF yararına olan "Shaker"ı Türkiye’de, Türkler ile birlikte ortaya çıkarma fikri Zeynep Dereli’den mi

/images/100/0x0/55eb478df018fbb8f8b6f1d5
çıktı?

- C.O: Geçen sene başka bir albüm anlaşması için şirketlerle görüşmeye başladığımızda, Meksika Fahri Konsolosu olan babası Varol Bey (Dereli) sayesinde Zeynep Dereli ile tanıştık. Bize Drum projesinden bahsetti, benimsedik ve onunla çalışmaya karar verdik.

- H.J: Zeynep bizi birçok yerde dinledi. Sonrasında Türkiye’de bir albüm yapmamız için öneride bulundu. Ozan Doğulu’nun prodüktörlüğünü yaptığı "Shaker" isimli albümde Sıla da üç şarkı için söz yazdı. Çalışmada bir Türkçe, bir İspanyolca ve iki de Türkçe-İspanyolca şarkı var.

Haberin Devamı

- C.O: Türkiye’de bir albüm yapacağımızı hiç düşünmemiştik ama sonunda hem biz hem de ekibimiz memnun kaldı.

OZAN DOĞULU’NUN ÖNGÖRÜSÜ MUHTEŞEM

"Shaker"da Sıla ve Ozan Doğulu ile çalışmak nasıldı?

- H.J: Türkiye’ye daha ilk gelişimizde işinde çok iyi olan bir prodüktörle çalışmaktan dolayı mutluyuz. Onun öngörüsü muhteşem... Çok zeki ve ne hissettiğimizi çok iyi anlayan biri... Sıla’nın da sesi çok güzel. Oldukça genç ve iyi fikirlere sahip.

- C.O: İyi olan tarafı, ilk tanıştığımız andan itibaren ikisi de bize uzun yıllardır arkadaşmışız gibi davrandı. Daha ilk stüdyo çalışmamızda birbirimize şakalar yapıyor, beraber partilere gidiyorduk. Şimdi tekrar buradayız. Coca Cola Zero sponsorluğunda Ozan Doğulu ile birlikte Çeşme ve Bodrum’da konserler vereceğiz. İlk konser 2 Ağustos’ta Bodrum Lola Beach’te olacak.

Daha önce Türkiye’de düğün ve doğum günü partilerinde çalmış bir grup olarak, çok ciddi bir tura çıkıyorsunuz!

- C.O: Evet öyle ve gerçekten güzel bir tur olacak. Bu Türkiye’ye altıncı gelişimiz. İnsanlar Kolombiya’daki gibi çok arkadaşça yaklaşıyorlar bize...

- H.J: Türk insanları Latin kültüründen gelmiş gibiler. Türk müziğindeki ritimler de Latin müziğiyle özdeşleşiyor.

Tüm insanlık tarihi Türkiyeye dayanıyor
Türkiye hakkında neler öğrendiniz?

- C.O: İlk öğrendiğimiz kelime "indirim"di. Bütün müzeleri ve camileri gezdik. İstanbul’da, Ankara’da, Göcek’te kalma fırsatımız oldu. Bu yıl Efes Harabeleri, Kapadokya ve Pamukkale’yi gördük.

- H.J: Buraya geldiğimizde alışveriş merkezlerinde ilk gördüğümüz kelime "indirim"di. Sonrasında Türk kültürü hakkında çok şey öğrenme fırsatı bulduk. Tüm insanlığın tarihinin Türkiye’ye dayandığını gördük. Osmanlı İmparatorluğu, Bizans İmparatorluğu derken tarihinizi de öğrenme fırsatı bulduk. Hálá daha fazlasını öğrenmeye çalışıyoruz. Diskotekleri bile öğrendik.

’Seni öpmek istiyorum’ diyebiliyoruz

Türk kızları hakkında ne düşünüyorsunuz?

- C.O: Çok güzel kızlarınız var. "Seni seviyorum, çok tatlısın" diyebiliyorum.

- H.J: Türkçe olarak "Seni öpmek istiyorum" demeyi bile öğrendim mesela.

Peki ya yemekler?

- H.J: Kuzu, dana, kebap (Türkçe söylüyor) seviyoruz. Türk yemekleri çok lezzetli.

- C.O: Sevdiğim her şeyi cep telefonuma yazdım, böylece siparişimi ona göre verebiliyorum. (Türkçe devam ediyor) Dürüm, Adana kebap, şiş kebap...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!