Güncelleme Tarihi:

Zaten sinema ve TV dünyası bu şekilde mesleğine adım atmış nice isimle doluydu.
İşte o gece, bir gazetenin düzenlediği güzellik yarışması yapıldı. Koyu renk saçları, mavi gözleri ve eşine az rastlanır güzelliğiyle bir genç kız da vardı o yarışmada.
Öyle böyle değil gerçekten çarpıcı bir güzelliği vardı genç kızın.
İKİ GÜNLÜK KRALİÇE
Tabii ki bu satırları buraya kadar okuyan herkes Hülya Avşar'dan söz ettiğimizi anladı.
Aslına bakılırsa Hülya Avşar bundan yıllar önce durumu tek bir cümleyle özetlemişti aslında: "Birinci belli, ikinci kim..."
Hülya Avşar adını herkes ilk olarak 1983 yılında Bulvar Gazetesi'nin düzenlediği güzellik yarışmasında duydu..
O gece kraliçe seçildi Avşar..
Eğer iki gün sonra daha önce evlenip boşandığı ortaya çıkıp da tacı elinden alınmasaydı belki de çoktan Türkiye'nin eski güzelleri arasında tarihin tozlu sayfalarında bir anı olarak kalacaktı.
Ama öyle olmadı.. Avşar yarışmanın en önemli kurallarından birini ihlal etmişti..Çok genç yaşta evlenip boşandığını gizlemişti. Kraliçeliği sadece iki gün sürdü... Sonra tacı elinden alındı.
Kaya Çilingiroğlu ile Paris'teki Türkiye Büyükelçiliği binasında evlendi.. O dönemde çok yapılmayan bir şeydi bu ve Avşar yine çok uzun süre gündemden inmedi..
Ancak evlilik fazla da uzun ömürlü olmadı. Çilingiroğlu, Avşar'ı aldatınca tek celsede boşandılar. Bir süre sonra Avşar'ın hayatına işadamı Sadettin Saran girdi.
Önceleri ilişkilerini saklayan çift daha sonra kamuoyu önüne çıkmakta sakınca görmedi. Ancak beklendiği gibi evlilik gelmedi..
Çift yollarını ayırdı. Bu aşk ve ayrılık da uzun süre konuşuldu. Hatta daha önce basında fazla yer almayan Saran da bu şekilde daha ön plana çıkmış oldu.
UNUTULMAYAN ÖPÜŞME SAHNESİ
Hülya Avşar çok sayıda sinema filminde rol aldı ve hepsinde unutulmaz anılar bıraktı. Tatlıses ile oynadığı Mavi Mavi filmindeki öpüşme sahnesi Türk sinemasının 'kült' sahnelerinden biri olarak hafızalarda yer etti.
Avşar döneminin pek çok oyuncusundan daha gözü kara olduğunu Berlin In Berlin filminde bir kez daha gözler önüne serdi.
Genç yaşta eşini yitiren bir kadını canlandıran Avşar'ın filmdeki çok tartışılan bir sahneyle yıllar sonra bile zaman zaman gündeme geliyor.
Salkım Hanımın Taneleri ise Avşar'ın oyunculuğunu kanıtladığı filmlerden biri olarak tarihe geçti.
Özellikle rolü gereği yaşlı bir görünümle kamera karşısına geçmesi. Çünkü Avşar o zamana kadar hep genç ve güzel kahramanları canlandırıyordu.
HER YAPTIĞI OLAY OLDU
"Avşar ne yapsa olay oluyor" tezini doğrulayan bir başka durum da Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde yaşandı. Avşar'ın jüri başkanı olması bazılarından tepki gördü. Jüri üyelerinden bazıları görevden çekildi..Avşar hiçbir şeye aldırmayıp görevini yaptı..
Avşar, gece hayatının en renkli ünlülerinden biri. Magazin basınını tarafından da çok seviliyor. Çünkü onların deyişiyle "malzeme veriyor" Avşar..
Avşar'ın iyi bir yüzücü olduğunu bilmeyen yok artık. Aynı zamanda bir tenis tutkunu. Onun adına turnuva bile düzenleniyor.
Avşar'ın tenis tutkusu onu 2000'lerin başında dönemin ünlü tenis yıldızı Monica Seles ile yaptığı maça kadar götürmüştü.
Avşar Cannes'ın ünlü kırmızı halısında da boy göstermişti yıllar önce. İlki 2001 yılındaydı. Özel bir etkinliğin konuğu olarak birçok oyuncunun hayalini süsleyen o kırmızı halıya çıktı.

Ama Avşar'ın Cannes rüyası bununla sınırlı kalmadı. 2013'te bir kez daha aynı festivalde kırmızı halıdaydı.

HALA KÖŞESİNE ÇEKİLMİŞ DEĞİL
Bugün artık 60'lı yaşlarında Avşar. Yani birçok meslektaşının emekli olup köşeye çekildiği yaşta. Gerçeği söylemek gerekirse dış görünüşü de değişti.
Ama 42 yıldır hiç değişmeyen bir gerçek var: O hala magazin dünyasının gündeminde ilk sıralarda yer almayı sürdürüyor. Görünüşe göre de kendi isteğiyle "emekli" olana kadar da bu durum değişmeyecek.
Zaten Avşar da köşesine çekilmiş değil. Yaptığı sohbet programıyla yine gündeme damgasını vuruyor.








