Güncelleme Tarihi:
Büyük yoklukların, büyük acıların içinden gelse de aklını ve çalışma azmini kullanarak adını tüm dünyaya tanıtmayı başardı. Elde ettiği başarı ve servet onu ABD’nin en güçlü birkaç kadınından biri yaptı.
YOKLUKTAN GELDİ MİLYARDER OLDU
Sunuculuk, yapımcılık, yazarlık, oyunculuk gibi birçok alanda çalıştı. En sonunda da kendine 3 milyar dolarlık bir imparatorluk kurdu.
ABD televizyonlarının en çok izlenen programlarına imza atan bu kadının adı Oprah Winfrey.
Devlet başkanlarından Hollywood yıldızlarına herkesi programında ağırlayan bu güçlü kadın geçtiğimiz gün ise kendi adını taşıyan podcast yayınında gözyaşlarına boğuldu.
NE YAPSA GEÇMEYEN BİR ACISI VAR
Çünkü onu elde ettiği tüm başarılara rağmen terk etmeyen acısını hâlâ kalbinde bir yük olarak taşımaya devam ediyor…
Kısa bir süre önce doğum gününü kutlayan 71 yaşındaki Winfrey 2018 yılında vefat eden annesi Vernita Lee ile olan ilişkisi hakkında konuşurken gözyaşlarına engel olamadı.
Annesi öldükten sonra bir kilisede onun hakkında bir konuşma yapması için davet edilen Oprah, annesi hakkında söyleyecek olumlu bir şey bulmakta zorlandığını hatırladı.
“ANNEM HAKKINDA SÖYLEYECEK İYİ BİR SÖZ BULAMADIM”
“Benden kiliseye gelip annem hakkında övgü dolu sözler söylemem istendi ve aklıma tek bir şey bile gelmedi” diyordu. Bulabildiği tek şey annesinin onu aldırmak yerine doğurmuş olmasıydı… “Beni doğurdu. Elinden gelen en iyi şey buydu” sözleri döküldü ağzından.
“Beni değerli, görünür ya da en azından kendisi için önemli hissettirecek bir şey yapmadı. İhtiyaçlarımı karşılamaya yetmedi. Yapabileceğinin en iyisi belki de buydu. Ben de umut etmekten vazgeçtim”
ÖLMEDEN ÖNCEKİ O KONUŞMA
2018'in sonlarında, annesi ölmeden kısa bir süre önce onunla yaptığı konuşmayı hatırlamıştı. “Teşekkür ederim. Teşekkür ederim, çünkü senin için zor olduğunu biliyorum” diye başlamıştı söze.
“ELİNDEN GELENİN BU OLDUĞUNU BİLİYORUM ANNE”
Ünlü sunucu annesinin kendisinden de zor bir hayatı olduğunu aslında biliyordu. Ona ölmeden önce en azından “17 yaşında bu bebeğe hamile kaldın. Birçok insan sana beni vermeni söylerdi. Birçok insan sana bebeği aldırmanı söylerdi. Sen bunu yapmadın. Bunun zor olduğunu biliyorum. Ne olursa olsun, her zaman yapabileceğinin en iyisini yaptığını bilmeni istiyorum. Ve bak nasıl sonuçlandı” diyebilmişti.
Annesi Vernita 1954 yılında Oprah'yı dünyaya getirdikten sonra, Milwaukee'de hizmetçi olarak çalışmak zorunda kalmış, bebeğini Mississippi'de kendi annesi Hattie Mae Lee'nin yanına bırakmıştı.
YAŞADIKLARI ROMAN OLUR
Anneannesi hastalanınca Oprah annesinin yanına dönmek zorunda kaldı. Henüz 6 yaşındaydı. Daha sonra annesiyle birlikte yaşarken, 14 yaşındayken, kimliği açıklanmayan bir aile dostunun tecavüzüne uğradı.
Geleceğin milyarderi, 14 yaşında hamile kaldıktan sonra 1968 yılında kalıcı olarak babası Vernon Winfrey ile yaşamak üzere annesinin yanından ayrıldı. Henüz bir haftalıkken ölen bir erkek çocuk doğurdu.
İşte bu büyük başarı hikâyesi böyle korkunç acılarla başlamış, Oprah Winfrey kendini yokluktan var etmiş ve bugünlere gelmişti.
İNANILMAZ HİKÂYESİ BÖYLE BAŞLADI
17 yaşında yaşadığı eyaletin güzellik yarışmasında derece alıp 19 yaşında televizyonda ilk kez çalışmaya başlayan ünlü sunucu başarısıyla kariyer basamaklarını birer birer tırmanmaya başladı.
1985 yılında Steven Spielberg'in yönettiği “The Color Purple” rol alan Oprah Winfrey bu rolüyle Oscar adayı oldu. 11 dalda Oscar adaylığı kazanan film tıpkı Oprah gibi 14 yaşında tecavüze uğrayıp hamile kalan bir kızın hikâyesini anlatıyordu…