Tarık Akan'a veda

Güncelleme Tarihi:

Tarık Akana veda
Oluşturulma Tarihi: Eylül 17, 2016 00:46

Türk sinemasının efsane isimlerinden Tarık Akan, 66 yaşında hayatını kaybetti. Bir yıldır akciğer kanseriyle mücadele eden, üç haftadır Amerikan Hastanesi’nde yatmakta olan usta oyuncunun ölüm haberi, ailesi kadar sanat dünyasını ve hayranlarını da yasa boğdu.

Haberin Devamı

Bir yıldır kanser tedavisi gören Tarık Akan, dün hayata gözlerini yumdu. Rol aldığı 111 filmle adını Türk sinema tarihine altın harflerle yazdıran usta oyuncunun ölümüyle ilgili ilk açıklamayı, başkanvekili olduğu Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı’nın yetkilileri yaptı. Vakıf üyeleri, acı haberi şu sözlerle verdi: “Sanatçı olmanın dünyaya güzellikler sunmak olduğunu gösteren güzel insan, efsane filmlerin unutulmaz oyuncusu, ‘Anne Kafamda Bit Var’ın yazarı, ülkesinin ve halkının barış, demokrasi, özgürlük mücadelesinin militanı, ‘Ekmek, gül ve özgürlük günleri’nin yorulmaz savaşçısı, ülkesinin güzel yarınlarına kucak kucak emek taşıyan, Nâzım Hikmet sevdasını, Nâzım Hikmet Vakfı’nın kuruluşundan bugüne yönetim kurulunun her dönem en aktif üyesi olarak gösteren sevgili arkadaşımız Tarık Akan, 16 Eylül Cuma sabahı aramızdan ayrılmıştır. Işıklı anısı önünde saygıyla eğiliyoruz. Halkımızın başı sağ olsun.”

VEFAT EDERKEN YANINDAYDIK
Bu açıklamanın ardından Tarık Akan’ın oğlu Barış Zeki Üregül de hastane önünde basının sorularını yanıtladı: “Babam 3 haftadır hastanede tedavi görüyordu. Soranlara ‘Bodrum’dayım’ derken aslında hastanedeydi. Orada sadece 1 hafta tatil için kaldı, hastalığı ağırlaşınca yatış verdiler. Dün gece 1’de, biz üç çocuğu başındayken vefat etti. Babam sadece ailesi için değil tüm Türkiye için önemli biriydi.”

'HER ŞEY YOLUNDA' DEMİŞTİ
Tarık Akan, geçen ay basına yansıyan kanser tedavisi gördüğü ve Bodrum’daki evinde inzivaya çekildiği iddiaları üzerine suskunluğunu bozmuş, sözleriyle sevenlerine moral vermişti: “Kendimi gayet iyi hissediyorum. Bodrum’daki evime kapanmadım. Şu an İstanbul’daki evimdeyim. Ölmedim, hayattayım. Kötü bir şey yok. Her şey yolunda. Hastalıkla mücadele ediyorum ama şu an için sağlık durumum iyi.”

Tarık Akana veda

Canım Kardeşim 1973 yılında çekildi.

MÜCADELE HİÇ BİTMEYECEK
Usta oyuncu, 7 Eylül’de Adana Çukurova Belediyesi tarafından Orhan Kemal Kültür Merkezi’nde düzenlenen Yılmaz Güney’i anma gecesine de katılmayı istemiş ancak sağlık durumu nedeniyle bu mümkün olmamıştı. Törene hasta yatağından telefonla bağlanan oyuncunun konuşması, salondakileri duygulandırmıştı. Fatoş Güney’in “Tarık sen bizim canımızsın ve iyileşecek, yine güzel işler yapacaksın” sözlerine, ünlü sanatçı “Mücadele hiç bitmeyecek” diye karşılık vermişti. Bu, Tarık Akan’ın kamuoyunda duyulan son sesi oldu.


HEP SAYGIYLA ANILACAK

Türkan Şoray: Canımızdan bir parça gitti. O benim, bizim yol arkadaşımızdı. Sinemaya ve ülkesine olan aşkıyla, onurlu duruşuyla hep saygıyla anılacak.

Hülya Koçyiğit: Onurlu, hassas, duygusal, eğitime gönül vermiş ve bu bağlamda Taş Mektep’i kurmuş olan, hayatı boyunca inandıklarının peşinden giden, bunun için mücadele veren, Türk sinemasına çok önemli sanatsal filmler kazandıran bir ustayı kaybettik.

Filiz Akın: O sadece en önemli festivallerde ödül kazanmış büyük bir aktör değil, dost ve sevecen bir insandı. Güle güle güzel bakışlı arkadaşım.

Fatma Girik: Solan bir yaprak gibi düştü Tarık. Türk sinemasında iyi işler yapan, devrimci, eğitimci, sinemaya çok emeği geçmiş bir adamı iki kelimeyle anlatmak mümkün mü?

Emel Sayın: İki gün önce Kıbrıs’a giderken havaalanında konuştum. İyi olduğunu söyledi. Sesi gayet keyifli geliyordu. Bayram sonrası kendisini görmeyi çok istiyordum. Çok üzgünüm.

Hale Soygazi: O kadar beklenmedik bir ölüm ki... Çok iyi arkadaşımdı. En güzel filmleri birlikte yaptık. Mail üzerinden haberleşiyorduk. Ani oldu gidişi, çok üzgünüm.

Perihan Savaş: Birlikte çok şey paylaştık. 5-6 filmde beraber rol aldık. Duruşuyla, hayata bakışıyla çok özel biriydi.

Şerif Sezer: Önce “Yol”da, ardından çocuklarımızla “Deli Deli Olma”da oynadık birlikte. Hasta olduğunu duyduğumda konuştuk, beni tersledi “Yok öyle bir şey” diye. “İyiyim ben, sonuçlarım temiz çıktı” dedi.

Selda Alkor: Sırası değildi Tarık Akan’ın. Aslan gibi adamdı. Çok önemli bir ismi kaybettik. Sinema için, Türkiye için çok büyük bir kayıp.

Müjdat Gezen: Asıl mesleği cankurtaranlıktı, insanların canını kurtarıyordu. Açtığı okulla insanları aydınlattı. İlk kapak yıldızı olduğu günden bu yana dostluğumuz kopmadı. Tarık iyi bir devrimciydi, iyi bir Cumhuriyetçi ve Atatürk sevdalısıydı. Ölümü akciğer kanserinden değil. Maalesef karaciğere sıçramıştı, karaciğer kanserinden kaybettik.

Tarık Akana veda

Tarık Akan, yakın dostu Müjdat Gezen'le sergi açılışında.

Melike Demirağ: Ah benim onurlu arkadaşım ah. Yüreğimin içinde, en masum anılarımda yaşayacak sevgili Tarık Akan. Sevgiyle, saygıyla, hüzünle. Hoşça kal dostum.

Kadir İnanır: İyi bir sinemacıydı. Hepimiz bu dünyadan göçüp gideceğiz.

Nebil Özgentürk: Büyük bir aktördü. Ülke meselelerini konuşurdu. Ülkesine bağlı, ülke sorunlarına kendini vakfetmiş bir kişiydi. Darbelerin mağduruydu. Sadece gişeye yönelik filmlerde ‘genç kızların sevgilisi’ diye özetlenebilecek bir jönken, birdenbire kendisini Türkiye meselesine vakfetmiş bir aktöre dönüşmesi mucizeydi.

Arif Keskiner: Birlikte 1977-78 yıllarında “Maden” filmini yapmıştık. O filmden 7 ödül aldık. Tarık Akan hep emekten yana mücadele etti.

Zafer Algöz: Her devrin adamı değil, her devirde adamdı. Başımız sağ olsun.

Gülse Birsel: Perdede tüm zamanların en yakışıklısı, efsane filmlerin efsane “komik jön”ü, sadece yeteneği değil ilkeleri, duruşu olan Tarık Akan’a veda.

Tarkan: Sanatındaki başarıları, unutulmaz filmleri, insan hakları ile ilgili samimi mücadeleleri ve eğitime olan değerli katkılarıyla yeri hep çok özel ve ayrıcalıklı olacak. Yeşil gözlerinden bakan o güzel kalbini hiç unutmayacağız. Nur içinde yat sevgili Tarık Akan.

Ayşen Gruda: Ailemizin en güzeli gitti. Benim canım kardeşim!


BAŞARILARLA DOLU BİR YAŞAM

Asıl adı Tarık Tahsin Üregül olan Tarık Akan, 13 Aralık 1949’da İstanbul’da dünyaya geldi. Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği ve Gazetecilik Enstitüsü’nden mezun oldu. Sinema kariyeri öncesinde cankurtaran olarak çalıştı, zaman zaman sokaklarda işportacılık yaptı.
1970 yılında Ses dergisinin düzenlediği Sinema Artist Yarışması’nda birinci seçilerek sinemaya adım attı. 1971’de ilk filmi “Emine”yi çekti. “Canım Kardeşim”, “Hababam Sınıfı”, “Mavi Boncuk”, “Sürü”, “Yol”un da aralarında olduğu 111 sinema filmi ve 4 televizyon dizisinde rol aldı. Altın Portakal’da 7 ödül kazandı, yurtiçi ve yurtdışında onlarca ödüle layık görüldü. Son olarak 2009’da “Karşıyaka Memleket” filminde rol aldı ve yapımda Nâzım Hikmet’i canlandırdı. 1991 yılında Taş Özel İlkokulu’nu alarak Özel Taş Koleji’ni kurdu.

Tarık Akana veda

1982 yılında Cannes Film Festivali'nde Yol filmii ile En iyi Erkek Oyuncu adayı oldu, Altın Palmiye'yi kazandı.

2.5 AY HÜCRE HAPSİ
1979’da İzmir’de Nâzım Hikmet’in doğum yıldönümü etkinliğine katıldığı ve Barış Derneği’ne üye olduğu gerekçesiyle hakkında açılan davadan beraat etti. 1981’de Almanya’da yaptığı konuşma yüzünden yurda dönüşünde tutuklandı. 2.5 ay hücre hapsi cezası aldı. 1982’de beraat etti. Darbe sonrası yaşadıklarını 2002’de çıkardığı “Anne Kafamda Bit Var” kitabında anlattı.

3 ÇOCUĞU VAR
1986 yılında Yasemin Erkut’la evlenen Tarık Akan’ın aynı yıl Barış Zeki adını verdiği bir oğlu oldu. 1988 yılında Yaşar Özgür ve Özlem adında ikiz çocukları dünyaya geldi. 1989 yılında Erkut’tan boşanan Akan, uzun süredir balerin Acun Günay’la birlikteydi.


BAKMADAN GEÇME!