Sokak çocukları beyazperdede

Güncelleme Tarihi:

Sokak çocukları beyazperdede
Oluşturulma Tarihi: Ocak 04, 1999 00:00

Ayten GÖRGÜN Başrolde 18 yıl sokaklarda yaşamış, hırsızlıktan ve adam yaralamaktan yıllarca cezaevinde yatmış bir genç var. Filmin diğer oyuncusu ise eski bir eroinman. Oyuncuların hepsi sokak çocuğu. Bazı ünlü sanatçıların da küçük roller alacağı filmin yapımcısı eski Bayrampaşa Savcısı Necati Özdemir. Yönetmen ise reklam, klip ve belgesel filmleriyle de tanıdığımız ressam Mehmet Güleryüz.Adı Dursun Şentürk. Eski bir sokak çocuğu. 1973 Sinop Ayancık doğumlu. Beş yaşında, ailesiyle geldiği İstanbul'da, maddi olanaksızlar nedeniyle kendini sokakta bulmuş. Sokakta var olabilmek için hırsızlık, gasp ve dilencilik yapmış. İstanbul'da yaptığı bir soygun yüzünden İzmir'e kaçmak zorunda kalmış. İzmir'de bir kadın sahip çıkmış ona. İlkokul dörde kadar okumuş. İstanbul'a döndüğünde ise tekrar sokaklara düşmüş. Birgün Bakırköy Özgürlük Meydanı'nında, kendisi gibi sokağa düşmüş olan kardeşiyle karşılaşmış. Elinde balli kutuları varmış kardeşinin. Dursun da tiner, hap, esrar gibi uyuşturucunun her çeşidini kullanıyormuş zaten. Kardeşini bu halde görünce içi sızlamış. Cezaeviyle ilk kez 13 yaşında tanışmış Dursun. Kısa süre yatmış çıkmış. Adam yaralamaktan Bayrampaşa Cezaevi'ne düştüğü sırada, o dönemde cezaevi savcısı olan Necati Özdemir'i tanımış ve sayesinde yepyeni bir yaşama merhaba demiş. Dursun, yapımcılığını Necati Özdemir'in üstlendiği sokak çocukları ile ilgili çekilecek bir filmin başrol oyuncusu artık. Eski savcının kişisel deneyim ve gözlemlerinin ışığında, uzman bir grubun oluşturmakta olduğu çarpıcı bir hikaye söz konusu olan. Projeye yalnızca oyunculukla katkıda bulunmuyor Dursun, senaryoda da Dursun'un yaşadıkları olacak. Dursun'un, filmin yapımıcısı olan savcı ile ilginç bir ilişkisi var. Yapımcı Özdemir, 1996'da Bayrampaşa Cezaevi'nin savcısı iken Dursun, az kalsın onu öldürecekmiş: ‘‘Sokak çocuğunu kullanmak çok basittir. Eline ekmek veren, sevgi gösteren biri için herşeyi yapmaya hazırdır. Hassas bir insandır sokak çocuğu. Savcıyı koridorda gördüğümde vuracaktım. Bıçakla, silahla bir şekilde öldürecektim onu’’ diyor Dursun gözlerini kaçırarak.‘‘Dursun beni öldürmeyi kafasına koymuş. Boylu boslu koç gibi bir oğlan. Gözleri dönmüş, belki de haplanmış. Hissettiğim anda üstüne gittim’’ diyor Necati Özdemir. Dursun ‘‘Savcı beyle konuştuk. Konuşmaları bana iyi niyetli geldi. Bu insanın da çoluk çocuğu var. Onlar da sokağa düşebilir’’ diye düşünüp vazgeçtim diyor. Elinde bıçak koğuşuna dönmüş Dursun. O paket servisini -başka bir cezaevine sürülmeyi- beklerken, koğuşun kapısında iki terapist görünmüş. Dursun'u alıp götürmüşler. İki ay kadar tedavi görmüş ve tedaviden bir süre sonra da tahliye olmuş. Tahliye olduğunda kendini yine Aksaray'da, köprü altında bulmuş. Arada bir de Akgün Otel'in oralarda kalıyormuş. Üç dört günü sokakta geçirmiş. Cezaevindeki arkadaşları para vermişler ona. Sonra sokaktaki arkadaşları da ona para toplamışlar. Kimse onun tekrar sokağa düşmesini istemiyormuş.Bir demet kır çiçeğiDursun tahliye olduktan sonra savcıyı ziyaret etmiş. Elinde bir demet kır çiçeği ile. Bayrampaşa deresinin içinden toplamış onları. Savcı ‘‘Kanunsuzluk yok, tekrar uyuşturucu yok, tiner yok. Tekrar sokaklar yok. Sokaklarda da kalsan bedenin sokakta kalacak, ruhun kalmayacak‘‘ diye öğüt vermiş. Sonra da ‘‘Yaz Dursun. Hayat hikayeni yaz. Senin başına gelenler başkalarının başına gelmesin diye yaz’’ demiş. Eline harçlık vermekle kalmayıp, bir otele yerleştirmiş.‘‘Otelde kaldım. Her sabah Necati Abi ben şuraya, buraya gideceğim diye haber veriyordum. O da git ya da gitme diyordu bana.’’ Dursun bir müddet eski savcının hukuk bürosunda yatıp kalkmış. Sonra eski savcı Dursun'a ve eski sokak arkadaşı -aynı zamanda eski bir eroinman- olan Serkan'a bir ev tutmuş. Serkan Ilık da 15 yaşında sokaklarda yaşamaya başlamış. Kısa bir süre içinde eroin bağımlısı olmuş. Eroin uğruna dilencilik bile yapmış. Sonunda da öz ağabeyini bıçaklamış. Necati Özdemir'i tanımak onun da hayatında yeni bir başlangıç olmuş. Eroini bırakarak müzikle ilgilenmeye başlamış. 300 kadar bestesi var ve bir kaset çıkarmaya hazırlanıyor. O da Dursun Şentürk gibi anılarıyla ve oyunculuğuyla projeye katkıda bulunuyor.Dursun şu anda eski savcının hukuk bürosunda işçi olarak çalışıyor. Sokakta 18 seneDursun'un 18 senelik sokak hayatı var. Bu 18 sene zarfında her türlü şeyi görmüş Dursun. Tecavüz edilip tren istasyonuna atılan çocuklar görmüş. Tecavüz eden çocukların penislerinin kesildiğini görmüş. Uyuşturucu krizinden yerde iki büklüm titreyen çocuklar görmüş. Dursun, bu çocukların çoğunun, aileleri dağıldığı için sokakta olduğunu söylüyor. İçlerinden sokağa özenip gelen çocuklar da varmış: ‘‘Sokak çoluk çocuk kaynıyor. 11 bin sokak çocuğu var İstanbul'da. Büyükleri de katarsak 15 bin insan sokaklarda. 20 sene olmuş evden ayrılalı. Ailemi görmüyorum. Görmek de istemiyorum.’’Dursun'a sokakları anlat diyoruz: ‘‘Her bölge ayrıdır. Aksaray, Taksim, Bakırköy bölgesi... Kimse kimsenin tarafına geçmez. Sevdiği yerde kalır. Paylaşmak şarttır sokakta. İstersen paylaşma, zorla alırlar. En büyük sorun temizliktir. Hamamda yıkanıp para vermeden kaçardık. Ulaşım pek sorun olmazdı. Otobüse almazlarsa taksi çalardık. Kurulmuş olan grubun içinde herkesin teker teker görevi vardır: Otocudur, sinyalcidir, yankesicidir, tufacıdır.’’ diyor.PARA ARANIYORAvukat Necati Özdemir, filmi şöyle anlatıyor: ‘‘Sokak Çocukları Derneği ve bir takım gönüllü kuruluşlarla irtibat kurduk. Dursun'la sokak çocukları için geniş bir platform oluşturmayı düşünüyoruz. Ama paraya ihtiyacımız var ve dilenmek değil kazanmak istiyoruz. Film olabilir, tv dizisi olabilir. Bu çocuklar ancak ölümlerde, tecavüzlerde aklımıza geliyorlar. Bir araya gelip böyle bir amaç için birleştik. Sponsor arıyoruz. Start verilinciye kadar öyküyü de söylemiyoruz. Yılbaşında çekime başlayacağız. Yılbaşı şaşası içinde, tinerci çocukları çekmek istiyoruz. Gerçek tinerci çocukları oynatacağız. Tanınmış kişileri de destek amaçlı oynatacağız. Popülerlik adına değil. Katkıda bulunsunlar diye. Uzun metrajlı sinema filmi olacak. Yaza kadar bitirmeyi düşünüyoruz. Film için 300 bin dolar gerekiyordu. 200 bin doları bulduk. 100 bin dolar daha gerekiyor.’’
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!