Soğan yiyip, sigarayı bırakın!

Ebedi gençlik, güzellik, uzun, sağlıklı yaşam, hep güçlü, dayanıklı olmak... Bunlar, insanoğlunun varoluşundan bu yana peşinden koştuğu hedefler. Yüz binlerce yazıya konu oluyor, gazetelerde, dergilerde çarşaf, çarşaf yazılar çıkıyor, ama doğal çarelere ilgi asla tükenmiyor. Özellikle Batı, Uzakdoğu'nun şifalı formülleriyle kendinden geçiyor.

İngiltere'de kapış, kapış satılan ‘‘Doğal Sağlığın Sırları’’ adlı kitap da döktürüyor. Shyam Singha adlı üstad, günümüz ilaçlarından medet ummadan vücudun dengesini sağlayıp, hastalıklara karşı direncin formüllerini sıralıyor. Singh'e göre doğa kesinlikle her derde deva. Bal, limon, soğan, sarımsak, elma, üzüm, kayısıdan şifa fışkırıyor. Ama öncelikle sağlık konusuna yaklaşımları değiştirmek gerekiyor.

Singha'ya göre alternatif tıp farklıydı. Temel ilkesi vücudu toksinlerden, kirli kandan arıtarak güçlendirmek ve besleyici gıdalarla tam formuna getirmekti. Modern tıp ise gıdayı hiç umursamıyor; tek endişesi bakteriler ve virüsler. Bomba ilaçlarla sindirilen bakteriler, yeniden, daha güçlenmiş olarak vuruyor. Sonuçta vücut direncini yitiriyor. Sağlıklı olma sanatı bedenin sesine kulak vermekten geçiyor. İnsan vücudu da otomobil gibi. Garip sesler geldiğinde, bir olağanüstülük olduğunda dikkat etmeli, önlem almalı. Rahatsızlık sinyallerinin hastalığa dönüşmesine izin vermemeli. Kendinizi, sağlığınızı önemsediğinizde, moralinizi yüksek tuttuğunuzda, sorunları katlettiğinizde sağlıklı ve keyifli olmamanız için hiçbir neden yok.

Doğadan süzülen sağlıkla gelen tedavinin yönü dıştan içe değil, içten dışa doğru. İlaçlarla bakterileri kuşatmak yerine düzgün, doğru beslenmeyle enerjinizi artırıyor, bedeninizi güçlendiriyor, hastalıkları nakavt ediyorsunuz. Sürekli, gereksiz ilaç kullanımı ise kesinlikle yanlış.

Şimdi ayrıntılara geçelim ve örnekler verelim. Diyelim ki grip oldunuz. Her tarafı sızlayan, halsizlikten dökülen bedeninizin ayarı için sıcak bir banyo ardından soğuk bir duş almanız birebir gelecek. Tuzlu, tatlı, ekşi gıdalar yerine biberli, acılı gıdalar tercih edin. Ballı, sıcak limonata için. Soğan ve sarımsağı bol, bol tüketin. Boğazınız yanıyorsa 20 tane karabiber çiğneyip, bir bardak sıcak su içtiğinizde anında iyileşeceksiniz ve bu tedaviyi her dört saatte bir tekrarlayacaksınız.

Soğan siğile de iyi geliyor. Siğilin tedavisinde en etkili ve basit yöntem şöyle: haşlanmış, küçük bir soğanın ortasını çıkarıp siğilin üzerine koymak ve bunu her gün yinelemek. Ezilmiş sarımsak da siğili iyileştiriyor. Bal, ikinci, üçüncü derece yanıklarda bile ideal. Elma sirkesi süper bir ağrı kesici; öksürüklerde, soğuk algınlığında, regl öncesi sancılarda sofranızdaki sirke miktarını artırmanız öneriliyor. Stresli dönemlerinizde daha çok elma yiyin. Sinirleriniz çelik gibi olacaktır. Elma beyninize, böbrek rahatsızlıklarına da iyi geliyor. Kansızlıkta, romatizmada, böbrek rahatsızlıklarının üstesinden gelmede üzümü yeğleyin. Midenizi dinlendirmek istediğinizde sadece meyva ya da sebze tüketin. Yorgun karaciğeriniz için ızgara portakalı deneyin!