Şizofren hasta tarafından öldürülme ihtimali 14 milyonda bir

Güncelleme Tarihi:

Şizofren hasta tarafından öldürülme ihtimali 14 milyonda bir
Oluşturulma Tarihi: Haziran 13, 2012 15:28

Türkiye birkaç ay arayla gelen iki cinayet ve iki aile dramıyla sarsıldı, üzüldü. İlk önce bir şizofreni hastası annenin cinnet geçirerek 21 yaşındaki kızını bıçaklayarak öldürmesi, ardından yine bir şizofreni hastası olduğu iddia edilen 38 yaşındaki mimar Mithat Cingi’nin önceki gün öğretim görevlisi olan profesör anne ve babasını tüfekle öldürerek intihar etmesi gözleri şizofreni hastalığına çevirdi. Türkiye'de her 100 kişiden birinin şizofren hastası olduğunu belirten Soygür, bu hastalığı taşıyan biri tarafından öldürülme ihtimalinin 14 milyonda bir olduğuna dikkat çekti. Soygür, üzücü durumların ise hastalığın tedavi edilmediği, ilaçların kullanılmadığı dönemlerde yaşandığını belirtti.

Haberin Devamı

Türkiye Şizofreni Konfederasyonu Başkanı Doç. Dr. Haldun Soygür, Türkiye’de 700 bin şizofreni hastası bulunduğuna, ailelerle düşünüldüğünde yaklaşık 2.8 milyon kişinin şizofreniden etkilendiğine dikkat çekerken medyada çıkan haberleri de sert bir dille eleştirdi.

 

ŞİZOFRENİ NEDİR?

Şizofreni hastalığının ön belirtileri, hastada tuhaf davranışlar görülür. Örneğin günlerce evden çıkamamak, alıp başını gitme arzusu, odada bir takım sesler duymak, görünmeyen kişi yada varlıklarla konuşmak gibi durumlardır. Genellikle 18-25 yaşlarında başlayan bir hastalık olan şizofreni de hastalık tedavi edilmediğinde belirtiler daha da ağırlaşıyor. Kişinin uyku uyanıklık döngüsü bozulup, kendine bakımı azalıyor. Metafizik ve uzayla ilgili garip düşünceler geliştiriyor. Uzaylılarla konuşmak gizli güçlerle mesajlaşmak yada birilerinin onu takip edip öldürmeye çalıştığını düşünmek gibi durumlar yaşıyor. Halusinasyonlar görmek, gergin, sinirli ve öfkeli bir ruh hali tabloya eşlik ediyor. Yapılan araştırmalar şizofreni hastalığının daha çok köylerde, metropol kentlerde göç alan bölgeler, varoşlar ve sosyal eşitsizliğin olduğu yerlerde yoğun olarak görüldüğüne dikkat çekiyor.

Basında bu tip haberlerin veriliş uslubünün çok önemli olduğuna da dikkat çeken Soygür, ”Özellikle bu tip haberlerin verilişinde kullanılan dil korkunç. Direkt bir ön yargı ve damgalama biçiminde dile getirilen bu haber dilinin değişmesi gerek. Toplumda ruh ve sinir hastalıkları için bilinç oluşması için basına çok büyük bir görev düşüyor. Bu konuyla ilgili Türkiye Psikiyatri Derneği ve Türkiye Şizofreni Konfederasyonu olarak, ulusal basına eğitim ve bilgi vermek, elimizdeki raporları paylaşmak gibi her türlü konuda yardımcı olmaya, her türlü paylaşıma hazırız. Yeterki ruh ve sinir hastalığıyla ilgili doğru bir bilinç uyansın bu kişiler toplumda potansiyel bir suç makinası gibi algılanıp, gösterilmesinler”dedi.

 

Haberin Devamı

'OĞLUM BENİ ÖLDÜRDÜN' / Arşiv

 

Haberin Devamı

PROFESÖRLER EVLAT KURBANI OLDU / WEB TV

 

ŞİZOFREN HASTA TARAFINDAN ÖLDÜRÜLME İHTİMALİ 14 MİLYONDA BİR


Doç. Soygür,”Türkiye’de her yüz kişiden biri şizofren. Şizofreni hastalarında yüzde 10 oranında bir şiddet potansiyeli var. Ama bu şiddet daha çok öncelikle kendine zarar verme biçimindedir. Hastalarda şiddet dürtüsünün ortaya çıkması ise daha çok hastalığın tedavi edilmediği ve ilaçların düzenli olarak kullanılmadığı alevlenme döneminde yaşanabiliyor”dedi.

 

Doç. Soygür, “Son yapılan araştırmalar gösteriyor ki herhangi birimizin bir şizofreni hastası tarafıdan öldürülmesi ihtimali 14 milyonda bir. Evet şizofrenide şiddet olasılığı var ve bu oranda yüzde on. Ancak araştırmalar gösteriyor ki şizofrenide şiddet oranının düzgün tedavi ve düzenli ilaç kulanımıyla çok büyük bir oranda azaldığı görülüyor. Şiddet daha çok tedavi aksatıp ilaçlarını kullanmayan yada hiç tedavi edilmemiş hastalarda görülüyor”dedi. Alkol ve uyuşturucu madde kullanımının şizofreniye eşlik etmesinin şiddet eğilimini arttırdığına dikkat çeken Soygür sözlerine şöle devam etti: “Esrar, kokain, lsd gibi uyuturucu maddeler şizofreni de gerçekliği bozarak şiddet duygusunu arttırıyor. Yapılan aratırmalar gösteriyor ki taamlülen yani planlanarak işlenen cinayetlerin yüzde 99’u normal insanlar tarafından işleniyor.”

 

Haberin Devamı

ESKİŞEHİR'İ YASA BOĞDU / WEB TV

 

ENTELLEKTÜEL AİLE ŞİZOFRENİ TANISINI KABUL ETMİYOR


Ailelerin, çocuklarına konulan şizofreni tanısından korktuğu için hastalığı kabul etmeye yanaşmadıklarına dikkat çeken Doç.Soygür, ”Bu yüzden hastalık tedavi edilemedan, hasta yaşamını sürdürüyor. Dolayısıyla insanlar “Benim oğlum yada kızım şizofreni hastası değil. İlaçta kullanmasına gerek yok” şeklinde hastalığı ve tedaviyi yok sayıp erteliyorlar. Bu yüzden her iki örnekte olduğu gibi sonu çok ağır durumlar malesef yaşanabiliyor. Tanı ve tedaviden kaçmaktaki en önemli neden hastalığın adından korkup yada bunu bir aşağılanma gibi düşünüp hastalığı inkar etme ve yadsıma. Özellikle entellektüel düzeyi yüksek ailelerde, şizofreni hastalığı bir delilik olarak algılanıp sanki hiç yokmuş gibi bir davranış içine giriliyor. Bir psikiyatriste başvurmaktan, yada bir uzmana görünülse bile ilaçların kullanımından kaçınılıyor. Entelektüel ailelerde hastalığı yok sayma ve doğal olarak tedaviyi sürdürmeme gibi davranışlara çok sık rastlıyoruz. Şizofreni hastalarına karşı oluşan toplumsal ön yargı ve baskı yüzünden aile itibarının azalması şizofreni hastası olan ailelerde yoğun baskı yaratıyor. Daha düşük profilli ailelerde ise bu duruma daha az rastlanıyor. Çünkü apoletleri düşmüyor. şizofreniyi toplum olarak ciddiye almadığımız sürece ne yazıkki bu tip durumlarla karşılaşmak mümkün.

Mine TUDUK / Radikal

 

 

 

 

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!