Sibel’in blog kahvesi

Güncelleme Tarihi:

Sibel’in blog kahvesi
Oluşturulma Tarihi: Ocak 04, 2009 00:00

Sibel Yeşilçay (31) sibelinkahvesi.blogspot.com isimli blogunu Ağustos 2005’ten beri yazıyor. Yeşilçay Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler Bölümü mezunu, İstanbul’da bir şirkette proje grup asistanı olarak çalışıyor.

Yazmayı ve araştırmayı seviyor, mutfağa özel ilgi duyuyor. GİT dergisinde bir yıl süren yemek tarifi de içeren yazılar yazmış: "En büyük ilgi alanlarımdan biri sinema diğeri mutfaktı. Blogumda yemekleri filmlerle bağdaştırarak anlattığım oldu, okuduğum kitaplar ve izlediğim filmlerle ilgili de yazıyorum. Bu yüzden blogun adını Sibel’in Kahvesi koydum. Çünkü bir kafede hem sohbet edersiniz, hem bir şeyler yersiniz hem de kitabınızı okuyabilirsiniz. Hayalimdeki gerçek kafeyi henüz açamadığım için ben de bloguma bu ismi verdim. "

Sibel Yeşilçay’ın hayali Ayvalık’ta bir kafe açmak. Aydınlı olduğu için ailesinde hep Ege yemekleri pişermiş. Hem bu yüzden hem de vejetaryen olduğu için hep zeytinyağlı yemekler yapıyor, organik malzemeler kullanmaya çalışıyor, hamur işlerine de meraklı. Evde ekmek yapmaya annesinden gelen bir ilgisi var. Annesinin nohut mayalı ekmeği onun için çok özel. Blogda kendi mutfağında pişenleri anlatıyor; tarifler ona veya tanıdıklarına ait olabiliyor. Günlük hayatından, bu yemekleri ve tatlıları yaparken bulunduğu ortamlardan, pazar gezmelerine kadar gülmüseten kesitler de sunuyor. Sibel’in Kahvesi’nin sıkı takipçileri var.

blogdan alıntı

İrem bebeğimiz çikolatalı turtayı sevecek mi?


Sadece üç gün kalabildim İrem bebeğimizin yanında... Uyuduğu ya da anneciğinin koynunda olduğu zamanlarda da pek mutfaktan çıkmadım:) İremcik ilk doğum gününe kadar tadamayacak da olsa teyzesinin pastalarını; bu çikolatalı turta onun şerefine yapılanlardan biriydi. Biraz büyüdüğünde mutfağa girip benim küçükken yaptığım gibi her şeyi karıştıracak belki. Tabureye çıkıp tezgaha uzanmak isteyecek, kurabiye hamuruna parmaklarını sokacak, herşeyi ağzına götürecek, ortalığı dağıtacak, sonra da gülücükler atacak kızamayalım diye...

Turta bol çikolatalı oluşuyla herkesin kalbini kazandı o gün. Tarifi Yemekbiz mail grubumuza uzun bir zaman önce sevgili Yelda göndermişti. Onun tarifi bademliydi (hamura 1 çay bardağı ince çekilmiş badem ekleniyordu) ama ben badem bulamadığım için bademsiz yaptım. İşte malzemeler:

100 gr. bitter çikolata, 2 Türk kahvesi fincanı erimiş tereyağı, 1 su bardağı pudra şekeri, 4 adet yumurta, 3 Türk kahvesi fincanı un, 1 paket kabartma tozu, 200 gr. bitter çikolata (üzeri için)

Yapılışı:

1. Tereyağı ve çikolatayı benmari usulü eritin. (Ben önce ölçmek için tereyağını eritip daha sonra sıcak yağa çikolatayı ekleyerek onu da erittim.)

2. Derin bir kabın içinde pudra şekerini yumurtalarla birlikte mikserle köpürene dek çırpın.

3. Sürekli çırpmaya devam ederek çikolatalı karışımı bu karışıma yedirin.

4. Unu ve kabartma tozunu eleyerek ilave edin. Hamuru yağlı kağıt serilmiş yuvarlak kalıba dökün. Ben ince bir turta olması için büyük kelepçeli kalıp kullandım.

5. Önceden 170 derece ısınmış fırında 35- 40 dk kadar pişirin. Fırından aldıktan ve kalıptan çıkardıktan sonra soğumasını bekleyin.

6. Bitter çikolatayı benmari usulü eritin, biraz ılıyınca spatula yardımıyla turtanın üzerine sürün. Dilerseniz bu haliyle, dilerseniz yanına krema veya vanilyalı dondurma koyarak servis yapın.

(16 Ağustos 2007 tarihli yazıdan alıntı)

Blogcunun köşesi
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!