Sibel’den selülit tüyoları

Güncelleme Tarihi:

Sibel’den selülit tüyoları
Oluşturulma Tarihi: Haziran 25, 2007 00:00

"Akşam Sefası" adlı yeni albümünü çıkaran Sibel Can, meslektaşlarına "selülitsiz görüntülenme" tüyoları verdi:

Haberin Devamı

Sibel Can fotoğrafları için tıklayın

Önce biraz yanacaksınız. Sonra güneş yağını sürüp, akşam 6’dan sonra denize gireceksiniz. Bu şekilde görüntülenirseniz vücudunuz kaymak gibi çıkar. Güneş tepedeyken görüntülenirseniz kusurlar ortaya çıkar. Suyun yansıması vücudunuzda selülit gibi durur. Ben öğlen görüntülendim ama zaten benim selülitim hiç yok. Benimki genetik. 

Öğlen denize girdiği için Hülya’nın (Avşar) başına bu geldi. Yoksa ben Antalya’da baktım, öyle selüliti falan yok. Pırıl pırıl vücudu var. Bikini seçimi de önemli. Bikinin altı, kalça kemiklerinizin üzerinde durmalı. Bu kadını daha uzun ve zayıf gösterir. Kalın bikini altı ise, kısa boylu ve şişman görünmenize neden olur.

ADIMI SÖYLERKEN DESTUR DEYİN

ÖĞLEN FOTOĞRAF ÇEKTİRMEYİN

Sibel’den selülit tüyoları
Fotoğraflarda vücudunuzun kusursuz görünmesini istiyorsanız, şimdi söyleyeceklerime kulak verin; önce birazcık yanacaksınız. Sonra güneş yağını sürüp, akşam altı gibi denize gireceksiniz. O saatte çekilen fotoğrafta, vücudunuz kaymak gibi çıkar. Ama benim tangalı fotoğrafım öğlen çekildi. Bunun da altını hemen çizeyim. Bikini seçimi de çok önemli. Bikinin altı, kalça kemiklerinizin üzerinde durmalı. Bu kadını daha uzun bacaklı ve zayıf gösterir. Kalın bikini altı ise, kısa boylu ve şişman görünmenize neden olur. "Akşam Sefası" adlı yeni albümünü çıkaran Sibel Can, Kelebek’e özel açıklamalarda bulundu. 23 yıldır müzik piyasasının içinde olduğunu ve saygı beklediğini belirten ünlü sanatçı, "İyi ile kötünün ayrımı yapılmalı. Öyle her önüne gelen artık hakkımda atıp tutamaz. Adımı söylerken, önce destur alın" dedi.


Akşam Sefası kaçıncı albümünüz oldu?
- 16’ncı. İlk albümümü 17 yaşında Orhan Gencebay’la çalışarak yaptım. 760 bin satmıştı. Çok iyi sesler var ama ben de kendi kulvarımda iyi bir yerde olduğuma inanıyorum. 

Yeni albümünüzde Sezen Aksu’nun, Tarkan’ın ve Serdar Ortaç’ın şarkıları da var. Duyduğuma göre hiçbiri sizden ücret talep etmemiş...
- Evet, hiçbiri benden para almadı. Çok şanslıyım. Sezen Aksu başımın tacıdır. Onun üzülmesini hiç istemiyorum. Bir konserinde baştan sona ona vokal yapmayı çok istiyorum. Buradan Serdar’a (Ortaç) Tarkan’a ve diğer müzisyen arkadaşlarıma da çok teşekkür ediyorum. Yine çok güzel bir aşk albümü hazırladığımı düşünüyorum. Şarkıların bütününde kendimden bir şeyler bulamazsam, okuyamam... Ben, şarkılarımla hayata tutunuyorum. Annemin vefatından sonra bu albümü hazırladım. O yüzden "Akşam Sefası", en kıymetli albümlerim arasında yer alıyor.

Sibel Hanım, 14 yaşından itibaren yani 23 yıldır sanat camiasının içindesiniz. Kimseyle polemiğe girmiyorsunuz. Gerçekten zor bir işi başarıyorsunuz.
- Kimseyle küs olmak istemem. Huzuru ve sakinliği seviyorum. O yüzden herkesten uzak yaşıyorum. Kendimi her gün gazetelerde de görmek istemiyorum.

HELİN'İN TÜRKÜSÜ

Sibel’den selülit tüyoları
İkinci ilkokulumu annem Sezer Cangüre adına Van’da yaptırıyorum. Allah kısmet ederse 2007-2008 eğitim yılına yetişecek. Ben, okuyamayan çocuklara çok üzülüyorum. Bu konuda eylül ayında da bir projem olacak. TOÇEV’le birlikte eğitime katkıda bulunmak üzere bir single çıkaracağım. Bu single’da "Helin" adında bir türkü olacak ki, bu türkünün hikayesi gerçek... Helin, ailesi tarafından para karşılığında kendisinden 40 yaş büyük bir ağayla evlendirilmek isteniyor. Ama o, evlenmek değil, okumak istiyor. Ailesinden kaçıp, öğretmenine sığınıyor. Öğretmen Ailesiyle konuşmaya gidiyor ama onlara engel olamıyor. Okuldan alınan Helincik, evlenmek istemediği için kendini uçurumdan aşağı atarak canına kıyıyor. İşte Helin’in türküsünden elde edilecek gelirin hepsi, okumak isteyen çocuklara harcanacak.

Ama arada bir hoşluklar da yapıyorsunuz. Mesela geçen yıla damgasını vuran tangalı fotoğrafınız. Bunlar istem dışı hareketler mi?
- Evet. Benim bazı hareketlerim istem dışı oluyor. Mesela yıllar önce bir konserimde eteğimi tutmam, olay olmuştu. Yıllardır o hareket konuşuluyor. Bunun sebebi de sanatçı ışığım galiba... Sahnedeki Sibel Can’ı ben bile tanıyamıyorum. O Sibel Can’ın, ne repertuvarına, ne kostümüne, ne tavrına, ne duruşuna ne de dansına müdahale edebilirim. Ama sahneden indikten sonraki haliniz de çok önemli. İşte ben bunu ayırt edebiliyorum. Sahne sanatçısı Sibel ayrı, anne, ev kadını Sibel ayrı. Bunu ayıramazsanız, arayış içinde, dengesiz, aile hayatı dağılmış, hayatına bir sürü ilişkiler girmiş mutsuz bir insan olursunuz. Ben, Sezen Aksu ve Tarkan bu ayrımı çok güzel yapabiliyoruz. O yüzden herkesle barışığız, huzurluyuz.

Hülya Avşar bu ayrımı yapabiliyor mu?
- Hülya çok büyük zorluklara katlandı. Ben onun kadar olamazdım. Ben daha ani kararlar verir, bitirirdim. O çok sabırlı davrandı. O yüzden ani çıkışlarının olması çok normal. Ama uzun bir süredir Hülya’nın da sahneyle özel hayatını net ayırabildiğini görüyorum. Ben de sahneden indikten sonra sıradan bir kadın oluyorum. Aslında bu camianın içinde aykırı bir çiçeğim ben.

HÜLYA AVŞAR’IN SELÜLİTİ YOK

Aykırı çiçek!

- Sezen Aksu’nun bir şarkısı bu... Yeni albümümde var. Aykırılığımı ise anlatayım; 14 yaşında Maksim Gazinosu’nda sahneye çıktım. Dansımla Türkiye’ye damga vurdum ve en güzel dönemimde de dansözlüğü bıraktım. 1986 yılında, 17 yaşında assolist oldum. Yine mesleğimin zirvesindeyken, 17 yaşında evlendim. 21 yaşında çocuğum oldu, 24 yaşında bir kez daha anne oldum. Daha ne olsun? Bunların hepsi bizim camiamıza göre aykırı hareketler değil mi?

Sulhi Bey’le aşk evliliği mi yaptınız?
- Evet, çok güzel bir aşk evliliği yaptım... Sulhi ile tanıştığımda 30 yaşındaydım. O yaşlarda daha aklı başında oluyorsunuz ve adam gibi seviyorsunuz. Tabii ki, heyecan oluyor ama 20 yaşındaki gibi olmuyor. Kadınlar, 30 yaşındayken hayatlarını güçlü bir erkekle birleştirmek isterler. Sulhi bana çok sahip çıktı, güven ve güç verdi. Sevgimiz hiç azalmadı. Her gün daha da büyüyor. İyi ki Allah onu karşıma çıkardı.

Kim tanıştırmıştı sizi?
- Koral Sarıtaş... Ona buradan teşekkür ederim. Biliyorsunuz, çok tatsız, üzüntülü bir boşanma yaşamıştım. Ondan sonra evlenmeyebilirdim. Ama çocuklarım vardı ve onların boynunu büktürmek istemem. İyi ki Sulhi’yle tanışmışım, iyi ki onunla evlenmişim. Yoksa bu patırtının içinde hayatta yapamazdım. 

Tangalı fotoğrafınıza kızmadı mı Sulhi Bey?
- Kızdı tabii ki. Benimle 3-4 gün konuşmadı. Konuşmaması bana daha çok acı verdi.

Sulhi Bey’den çekinir misiniz?
- Korkmam ama çok sayarım. Tangalı fotoğrafımın çekildiği teknenin sahibi, Sulhi’nin yakın arkadaşıydı. Yanımdakiler de ev hanımıydı. Onlar bu olayın nasıl olduğunu anlatınca, o da anladı. Ben öyle halka açık bir yerde dolaşmadım ve bir yıldır bu olayın konuşulması beni çok sıktı. Vallahi bu yaz korkudan Bodrum’a gitmek bile istemiyorum. Ama Sulhi gitmek istiyor. Dolayısıyla ben de gideceğim. Dikkat edeceğiz artık.

Sizde selülit var mı?
- Yok... Çok şanslıyım, genetik bir özellik galiba... 

Hülya Avşar desem...
- Hülya’da da selülit yok. Geçen gün Antalya’ya beraber gittik. Baktım da çok güzel bir kadın. Öyle selülitli falan da değil yani. Hiçbir şeyi yok. Pırıl pırıl vücudu var. Bakın, ışıklar insanı çok yanıltıyor. Hülya’nın geçen gün gazetelerde çıkan görüntüsü de selülit değil, suyun yansımasından kaynaklanan bir görüntüydü. Onlar gölgeydi... Öğle güneşinde kim denize girerse girsin, aynı durum ortaya çıkar. Hülya’ya bu kadar haksızlık yapılmamalı. Bakın, Hülya Avşar, Sezen Aksu, Tarkan, Ajda Pekkan, İbrahim Tatlıses gibi bir sürü kıymetli sanatçılarımız var. Onlara artık zarar verilmemeli. Ayrım yapmasını bilmeliyiz.

/images/100/0x0/55eae7f7f018fbb8f89e465d
Kendiniz için de böyle bir talebiniz var mı?
- Var tabii. 23 yıldır müziğe hizmet ediyorum. Az bir zaman değil. Yıllarıma ve okuduğum şarkılara biraz saygı bekliyorum. Öyle her önüne gelen hakkımda atıp tutamaz. Artık benim hakkımda konuşurken, destur almanız şart.


 

Röportaj: Sema DENKER

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!