Sevdiğiniz sizin için melek olursa

Güncelleme Tarihi:

Sevdiğiniz sizin için melek olursa
Oluşturulma Tarihi: Ekim 18, 2006 00:00

Profilo Kültür Merkezi içinde yer alan Tiyatro Kedi’nin sahneye koyduğu "Omuzumdaki Melek" oyunu, 20 Ekim’de perdelerini açıyor. Hakan Altıner’in hem rol aldığı hem de yönettiği oyunda Ayda Aksel ve Teoman Kumbaracıbaşı da başrolleri paylaşıyor.

Ayda Hanım sizi en son "Yarım Bardak Su" oyununda izlemiştik. Ne zamandır sahnelerden uzaksınız?

- Ayda Aksel:
Aradan iki yıl geçti. Ama o oyunla şimdiki birbirinden çok farklı. O bir dramdı, bu ise komedi. Bu farktan çok hoşlanıyorum. Çünkü çok uzun zamandır bir komedide rol almamıştım. En son "7 Kadın"da oynadım, aradan 12 yıl geçmiş.

Oyunculuk kariyerinizde ilk ödülünüzü "Yarım Bardak Su" ile mi almıştınız?

- Ayda Aksel:
Hayır, ilk ödülümü "Herkesin Bildiği Sırlar" ile aldım.

Bu oyunda üstlendiğiniz Donna karakterine dönelim mi biraz da?

- Ayda Aksel:
Herkes aşkı arar aslında, ama Donna’nın aradığı, onu koruyacak biri... Asıl istediği bu. Onun daha çok bir ebeveyne ihtiyacı var gibi... Kuşkusuz kadınlar aşk ile birlikte güven de arıyor. Gerçi erkekler için de durum farklı değil, füven duygusu onlar için de önemli.

Teoman Bey, bu kaçıncı oyununuz oldu?

- Teoman Kumbaracıbaşı:
16 yaşımdan beri sahnedeyim. 35 yaşındayım. Hatırlamıyorum kaç oldu ama kendimi bildim bileli hep sahne gerisi ya da sahne üzerindeydim. 15 olmuştur herhalde...

Sizin rolünüz epey ilginç. Bir meleği oynayacaksınız, değil mi?

- Teoman Kumbaracıbaşı:
Aslında rol olarak melek değil. Sevdiği kadın için melek rolünü üstlenen bir adam diyelim... Kolay bir rol sayılmasa da elimden geleni yapmaya çalışıyorum.

Erkekler hayatlarında sevdiği kadın uğruna melek rolünü üstlenirler mi?

- Teoman Kumbaracıbaşı:
Yani mutlaka numaralar yapanlar vardır ama ben onlardan biri değilim. Yani ne isem oyum. Nasıl hissediyorsam öyle davranıyorum. Hissettiğimi söylüyorum, söylediğimi hissediyorum. Yaşadığımı hissediyorum.


Hakan Bey, siz Tiyatro Kedi’nin kurucususunuz ve bu oyunla da 25 yıl aradan sonra yeniden sahne üzerinde olacaksınız. Rolünüzden biraz bahseder misiniz?

- Hakan Altıner:
Bu karakter önceleri sadece genç kızın hayalindeki bir adam, ancak daha sonra Paul olarak sahneye geliyor. Kıza anlattığı öyküsünde evli, 4 çocuklu ve yıkım ihaleleri alan bir müteahhit. Kız ise onun cuma sevgilisi, yani kızla sadece cuma günleri buluşuyor. Olay ilerledikçe yalanlar bir bir ortaya çıkıyor. Adamın hayatı bir dizi yalandan ibaret. Kız masal dünyasında yaşayan, çocuk ruhlu biri olduğu için adamın anlattığı her hikayeye inanıp onu hayalindeki adam yerine koymuş. Bu karakterin İngilizce’deki orijinal ismi "Dream Man", rüya adam yani... Benden rüya adam çıkacak sahnede yani. Seyircilerin en çok buna güleceğini umuyorum.

Yeni tiyatroya yıllanmış oyun

Asuman Dabak, sonunda kendi tiyatrosunu kurdu. Tiyatro Komedi’nin sahneleyeceği ilk oyun, Dormen Tiyatrosu’nun da ilk sahne oyunu olan "Papaz Kaçtı"... Oyun 24 Ekim’den itibaren Profilo Kültür Merkezi’nde.

Tiyatro sahibi olmak gibi bir hayaliniz var mıydı?

- Tiyatro sahibi olmak her oyuncunun hayalidir. Hatta olabiliyorsa, tiyatro salonu da olsun. Tiyatroyu kurmakla başladık, inşallah ileride salonumuz da olur. Haldun (Dormen) hocam, "İnsanlar tiyatro kapatırken sen nasıl büyük bir delisin ki tiyatro kuruyorsun, ne bu cesaret? Kutluyorum cesaretini" dedi. Ama birilerinin de bu işi yapması gerek. Tiyatrosuz bir kültür olur mu? Ben mesleğine aşık bir insanım ve oyunculuktan kazandığımı da oyunculuğa yatıracağım. Ne yapacağım ki başka? Gidip kebapçı ya da güzellik salonu açamam. Gerçi istesem açarım da hedefim bu değil.

Daha iyi para kazanırsınız aslında!

- Evet, doğru! Arkadaşlarım "Asuman kaç paraya batmayı planlıyorsun, gözden çıkartacağın para kaç YTL" diye takılıyor. Ben yılmadım, "Siz dalga geçin" deyip kolları sıvadım.

Peki hangi oyunla, nerede sahne açıyorsunuz?

- 24 Ekim’de Profilo Kültür Merkezi-Salon 1’de sahne açıyoruz. Oyunumuzun adı "Papaz Kaçtı"... Enteresandır, bu oyun Dormenler’in de ilk oyunu... Yönetmenimiz de Haldun Dormen. Haldun hoca "Bize şans getirdi bu oyun, sana da şans getirir umarım. Ben de bu oyunla başlamıştım, sonra salonumuz oldu, yerleşik hale geldik" dedi. Oyunumuzda Ufuk Özkan, Ferdi Akarnur, Ayşen Gruda, Hilmi Özçelik, Hilmi Erdem, Buket Özkat, Murat Ergül, Onur Öztay ve ben rol alıyorum. Çok keyifli bir kadro oluşturduk. İnsanlar henüz afişimiz bile basılmadan oyun günlerini doldurdular.

İş Sanat Kültür Merkezi

Ben Eskiden Küçüktüm

Ali Poyrazoğlu’nun yazıp yönettiği ve başrolünde oynadığı "Ben Eskiden Küçüktüm" adlı oyun, 19 Ekim’de saat 20:00’de ve 12 Kasım günü saat 15:00’te İş Sanat Kültür Merkezi’nde sahneleniyor. Oyuncuların, palyaçoların, kuklaların, canlı müziğin ve dansın iç içe geçtiği komedi tarzında bir oyun bu... Tiyatronun perdesinin, koltuklarının, kostümlerinin, anılarının, kulise asılı kalmış tiradların satıldığı bir açık arttırmanın öyküsünün anlatıldığı oyunda, yaz ortasında kar yağıyor, oturma odasından gemiler geçiyor.

Sadri Alışık Tiyatrosu

Kaç Baba Kaç

Ray Cooney’in yazdığı ve Haldun Dormen’in Türkçeye uyarladığı "Kaç Baba Kaç", Çetin Akçan yönetiminde Sadri Alışık tiyatrosunda 24 Ekim’de perdelerini açıyor. Cengiz Küçükayvaz, Melih Ekener, Levent Ünsal, Özlem Savaş, Melda Gür gibi usta tiyatrocuların rol aldığı oyunun kostümlerini de Çolpan İlhan hazırladı.

İstanbul Büyükşehir Tiyatrosu

Rumuz Goncagül

Oktay Arayıcı’nın Ortaoyunu özelliklerinden yola çıkarak 1977 yılında yazdığı, Timur Selçuk’un müziklerini bestelediği "Rumuz Goncagül", kadının toplumdaki yeri ve evlilik kurumunu ele alan bir komedi. Taner Barlas’ın yönettiği oyunda, kocası ölen İnsaf Hanım, kızı Gülsün’e zengin bir koca bulmak için çareler aramaya başlar. Tek isteği geçim derdinden kurtulmaktır. Bir gün aklına müthiş bir fikir gelir ve gazetelere ’Goncagül’ rumuzuyla evlenme ilanı verir. İnsaf Hanımı Sema Keçik, kızı Gülsün’ü ise Hasibe Eren’in canlandırdığı oyun, pazartesi ve salı hariç her gün Kağıthane Sadecet Sahnesi’nde.

Oyun Atölyesi

Atinalı Timon

Başrollerini Haluk Bilginer, Tülay Bursa, Mahmut Gökgöz ve Cüneyt Uzunlar’ın paylaştığı W. Shakespeare’in yazdığı Atinalı Timon, bu sezon Oyun Atölyesi’nde sahneleniyor. Etrafındaki insanları parasıyla yanında tutmaya çalışan Timon, terk edilince insanlardan nefret etmeye başlıyor. Oyunun giriş repliğiyse gayet açıklayıcı "Biz burada dünyayı değiştirmek için toplanmadık. Mütevazı bir önerimiz var, yeni bir dünya yaratmak." Bugün sezonun ilk perdesini açacak olan oyun, pazartesi salı ve çarşamba hariç diğer günler sahnelenecek.

Mahşer-i Cümbüş Hayalhanesi

Tiyatro Sporu

"Mahşer-i Cümbüş"ün sahnesini mutlaka tatmalısınız. Başrollerde izleyicinin dışında Ayça Işıldar Ak, Özlem Türay, Dilek Çelebi, Yiğit Arı, Burak Satıbol’un yer aldığı gösteride, oyunculardan oluşturulan takımlar seyircilerden aldıkları yönlendirmelerle doğaçlamalar yapıyorlar. Bu gösteri her cuma ve cumartesi günleri çeşitli saat aralıklarıyla Sadri Alışık Sokak’ta.

Caddebostan Kültür Merkezi

Bana Mastikayı Çalsana

Yazar Nilbanu Engindeniz’in aynı adlı eserinden sahneye uyarlanan "Bana Mastikayı Çalsana (Herkesin Bir Hikayesi Var)" adlı müzikal, Caddebostan Kültür Merkezi’nde seyirciyle buluşmaya devam ediyor. Çingenelerin bilinmeyen yönlerini Ayşenil Şamlıoğlu yönetiminde sahneye taşıyacak olan müzikalde "Avrupa Yakası"nın Şesu’su Bülent Polat’ın yanı sıra Yıldırım Fikret Urağ, Şebnem Köstem, Hale Akımlı, Günay Karacaoğlu, Funda Şirinkal ve İsmail Hacıoğlu gibi ünlü isimler rol alıyor. Müziklerine Hüsnü Şenlendirici’yle birlikte Orhan Şallıel ve İsmail Tunçbilik’in imza attığı müzikalde, 8 kişilik bir orkestra canlı müzikle oyunculara eşlik edecek.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!