Sefertası öğütleri
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Nisan 27, 2002 01:44
Alibey İstanbul Köftecisi, Develi, Feriye, Hacı Abdullah, Beltur ve Çiya Sofrası ile börek ve tatlılarıyla tanınan Güllüoğlu'nun da aralarında bulunduğu ‘Sefertası Hareketi’, fast food beslenmeden kaçınmak için yazılı öğütler hazırladı.
Yemek zamanı, sadece beslenme saatiniz değil, hayattan keyif almak için kendinize ayıracağınız zamandır.
Mümkün olduğunca dostlarınız, sevdikleriniz ile birlikte yemek yiyin, yemeğe sohbetin de tadını katın.
Evde yemek pişirilmesini ve ailenin sofrada biraraya gelmesini teşvik edin. Yemek pişirene, aile için çok değerli bir şey yaptığını hissettirin. Aile sofrasını çekici hale getirin.
Haftada veya 15 günde bir ailece geleneksel lokantaya gidin ya da evde alışılmışın dışında bir mönü hazırlayın. O gününüz, sadece bu yemekten dolayı özel olsun.
Öğle yemeklerinde ev dışındaysanız her gün aynı şeyi yemeyin. Bu aynı şey sadece hamburger değil, ekmek arası döner, pizza, lahmacun da olabilir. Çevrenizdeki lokantaları, kafeleri, büfeleri öğrenin, değişik lezzetler arayın. Arada bir evden işyerinize yemek getirmekten çekinmeyin. Bunun için size bir sefertası gerekebilir.
Çocuğunuzun beslenme çantasına evde hazırlanmış yiyecekler koymaya gayret edin.
Çocukları fast food restoranlarının çekim alanlarından uzak tutmaya çalışın, ama baskıcı, yasakçı değil, alternatif gösterici, geliştirici olun.
Fast food restoranlarında satılan köftemsi yiyeceklerin içinde ne olduğunu ve dünyanın her tarafına yayılmış, gittikçe çoğalan bu restoranların her yerde, her zaman aynı olan mönüleri için bunca etin, patatesin, diğer gıda maddelerinin nasıl tedarik edildiğini öğrenmeye çalışın.
Bir fast food restoranına gitmek zorunda kalırsanız, kendi kendinize keyifli bir yemek için orada bulunduğunuzu telkin ederek, atmosferi, nesneleri ve olup biteni iyice gözlemleyin.Fast food kurmayları, restorana girişinizden azami 7 dakika sonra çıkış kapısının yolunu tutmuş olmanızı ‘ideal durum’ olarak belirlemişlerdir.
Fast food sisteminin esasını kavramaya çalışın. Tekdüzelik size göre değilse, bir makine gibi ömür tüketmek değil, insanca haz alarak yaşamak istiyorsanız, bu sisteme karşı koyun.
Mümkün olduğunca dostlarınız, sevdikleriniz ile birlikte yemek yiyin, yemeğe sohbetin de tadını katın.
Evde yemek pişirilmesini ve ailenin sofrada biraraya gelmesini teşvik edin. Yemek pişirene, aile için çok değerli bir şey yaptığını hissettirin. Aile sofrasını çekici hale getirin.
Haftada veya 15 günde bir ailece geleneksel lokantaya gidin ya da evde alışılmışın dışında bir mönü hazırlayın. O gününüz, sadece bu yemekten dolayı özel olsun.
Öğle yemeklerinde ev dışındaysanız her gün aynı şeyi yemeyin. Bu aynı şey sadece hamburger değil, ekmek arası döner, pizza, lahmacun da olabilir. Çevrenizdeki lokantaları, kafeleri, büfeleri öğrenin, değişik lezzetler arayın. Arada bir evden işyerinize yemek getirmekten çekinmeyin. Bunun için size bir sefertası gerekebilir.
Çocuğunuzun beslenme çantasına evde hazırlanmış yiyecekler koymaya gayret edin.
Çocukları fast food restoranlarının çekim alanlarından uzak tutmaya çalışın, ama baskıcı, yasakçı değil, alternatif gösterici, geliştirici olun.
Fast food restoranlarında satılan köftemsi yiyeceklerin içinde ne olduğunu ve dünyanın her tarafına yayılmış, gittikçe çoğalan bu restoranların her yerde, her zaman aynı olan mönüleri için bunca etin, patatesin, diğer gıda maddelerinin nasıl tedarik edildiğini öğrenmeye çalışın.
Bir fast food restoranına gitmek zorunda kalırsanız, kendi kendinize keyifli bir yemek için orada bulunduğunuzu telkin ederek, atmosferi, nesneleri ve olup biteni iyice gözlemleyin.Fast food kurmayları, restorana girişinizden azami 7 dakika sonra çıkış kapısının yolunu tutmuş olmanızı ‘ideal durum’ olarak belirlemişlerdir.
Fast food sisteminin esasını kavramaya çalışın. Tekdüzelik size göre değilse, bir makine gibi ömür tüketmek değil, insanca haz alarak yaşamak istiyorsanız, bu sisteme karşı koyun.