Güncelleme Tarihi:
- Fikret Hakan: Öncelikle şunu söylemek istiyorum, aile içinde yaşanan travmaları anlattığı için kadınlar "Kaybolan Yıllar"ı çok sevdi. Dizideki üç arkadaşımızın (Esmer, Ali, Ezel) fizikleri ve yorumları çok doğru olduğu için seyirci onları beğendi, kabullendi. "Kaybolan Yıllar"ın hikayesi, gerçeklere teğet geçiyor. Doğru olan da budur. O yüzden "Bazı şeylerin altını çizmezseniz, seyirci sizi itmez" dedim. Seyirci, bilmişçe, ukalaca ders veren işleri sevmiyor. Bizim dizinin en başarılı yönlerinden biri, seyirciyi aptal yerine koymadan, bazı mesajları çaktırarak vermesidir. Fakat ilk bölümlerde tabii ki birtakım endişelerim vardı.
Ne endişelendiriyordu sizi?
- F.Hakan: Esmer’in o donukluğu, suskunluğu, seyirci tarafından reddedilir mi diye korkuyordum. Ama olmadı. Bu adam çok sevildi. Öyle ki bir zamanlar rahmetli Ayhan Işık’ın tutturduğu sevgi düzeyini tutturdu. Ayhan Işık’ın karizması müthişti. İşte bu karizma Saruhan’da da var. Az konuşan, duygulu, ağır ağabey. Kadınlar bu duruma deliriyorlar. Bu ilginden ben de nasibimi alıyorum.
Nasıl alıyorsunuz?
- F.Hakan: Dizide ben Esmer’i çok seviyorum. Esmer’i sevdiğim için beni de seviyorlar. Yoksa sevmeyecekler vallahi! Şaka bir yana Saruhan, bana göre çok başarılı ve yetenekli bir oyuncu. Önü çok açık. Şu an piyasada Saruhan’dan çok daha yakışıklı belki 10 tane oyuncu vardır. Onlara bakıyorum, bir de bizim adama bakıyorum, çok büyük fark var. Sanırım karizma denilen şey de bu. Allah kem gözlerden uzak tutsun bu ekibi. Bazıları kıskançlıktan çatlıyorlar.
Kimler mesela?
- F.Hakan: Kimler olacak, yüzleri, gözleri botokslu adamlar! O halleriyle aktörlük yapmaya çalışıyorlar. O değerli hatlarınızı, çizgilerinizi yok ederseniz,
Hangi aktör botoks yaptırdı da genç oyuncularla yarışıyor Fikret Bey?
- F.Hakan: İsim vermem. Ama yaptıranlar çok. Her yaşın bir güzelliği vardır.
HİÇBİR AKTÖR FİKRET BEY GİBİ DEĞİL
Siz neler söyleyeceksiniz Saruhan Bey? Fikret Bey sizi yere göğe sığdıramıyor.
- Saruhan Hünel: Çok şanslıyım. Türkiye’nin en iyi aktörlerinden biriyle çalışıyorum. Fikret Bey, 1952’den bu yana 300 film çekmiş. Yani benim yaşımın 10 katı film çekmiş. Ayrıca Fikret Bey, diğer dizilerde oynayan, aynı jenerasyondaki aktörlerde olmayan bir kaliteye sahip.
Bir örnek verir misiniz?
- S.Hünel: Diğerlerinde hep bir ego tatmini vardır. Oysa Fikret Bey, kendine o kadar güvenen bir oyuncu ki... Ben maksimum derecede onun karşısında oynamaya çalışırken, o sadece gözünü hafifçe kısarak benim oyunculuğumun kat be kat üstüne çıkabilecek kadar güçlü bir oyuncu. Zaman zaman başka aktör ağabeylerimizle de çalıştım. Asla Fikret Bey gibi değiller.
Nasıllar?
- S.Hünel: Hep genç oyuncuları ezmeye çalışıyorlar. "Aman benim üstüme çıkmasın, aman benim üstüme oyun basmasın" gibi endişeleri oluyor. O yüzden Fikret Hakan, benim örnek aldığım oyunculardan. Set ve iş ahlakı müthiş.
- F.Hakan: Karşındaki oyuncuya oyunu vermezsen, en büyük oyunculuk ahlaksızlığını yapıyorsun demektir. Bu işte ego olmaz. Ben ego meselesini yıllar önce anladım, diğer jön arkadaşlarıma da anlatmaya çalıştım.
Dinlediler mi sizi?
- S.Hünel: Fikret Bey sete geldi mi başka bir şey oluyor. Onun müthiş bir enerjisi var. O enerji sayesinde herkesin de enerjisi yükseliyor. Deneyimlerini herkesle sonuna kadar paylaşıyor.
- F.Hakan: Olması gereken bu değil midir? 50 yıllık meslek hayatım boyunca ne Ayhan’ı ne Ekrem’i kıskanmışımdır. Hepimiz kendi seyircimizi bilirdik çünkü. Yeni gelene de tavır almadık. "Bir boşluk var ki bu arkadaş geldi" dedik. O da kendi müşterisini buldu. Ediz Hun geldi, bizim kapatamadığımız bir boşluğu buldu, orayı doldurdu.
Biraz önce Fikret Bey sizi Ayhan Işık’a benzetti... Sizce benziyor musunuz?
- S.Hünel: Çok teşekkür ederim. Çok duygulandım, mutlu oldum. Bir döneme damgasını vuran bir oyuncuya benzetilmek gurur verdi tabii ki. Benziyor muyum bilmiyorum ama göz yapımızı annem de çok benzetir. Romantik bir rol olduğu için de benziyor olabilirim.
- F.Hakan: Rahmetli senin kadar düzgün bakamıyordu, o da ayrı. Ayhan’ı çok severdim, getirdiği prensiplerle hepimize yol göstermiştir. Ağabeylik yapmıştır.
GENÇLERDEN UMUTLUYUM
Genç nesil oyunculardan kimi beğeniyorsunuz?
- F.Hakan: Saruhan, Burak Hakkı, doğru tipler. Jön, düzgün ve iyi oyuncular. Düzgün adam gibi görünmemesine karşın Nejat İşler... O çocukta manyakça bir oyunculuk var. Timuçin Esen de fizikli bir çocuk. Şimdiye kadar
Ya Necati Şaşmaz?
- F.Hakan: Başarılı bir star oldu. Sahip olduğu o donukluk, bu işte çok işe yaradı ve doğru oturdu.
- S.Hünel: Bazı insanlarda iş oyuncuyu yiyor. Oyuncu işi yiyemiyor. Orada iş onu yedi. Yani bu, işin başarısıdır. Orada bizim şoförü oynatsanız, yine Polat Alemdar olurdu!
Fikret Hakan: Çolpan’a kırıldım
Geçtiğimiz günlerde bazı gazeteci arkadaşlarımız, yıllar önce Çolpan İlhan’la nişanlı olduğumuzu, ben askere gittiğimde de onun Sadri Alışık ile arkadaşlık yaptığını duymuşlar. Beni aradılar, doğru mu, değil mi diye sordular. Yalan söyleyemedim. Sonra beni ayıpladılar. Beni ne ayıplıyorsunuz! O zamanki ses mecmualarını, yıldız mecmualarını yok edecek gücüm yok ki. Biri bana telefon açtı sordu. Ben sadece "Evet böyle bir şey vardı ama bu bizim dostluğumuza toz kondurmadı, sevgimiz, saygımız devam etti" dedim. Buna rağmen Çolpan kendim açıklamışım gibi ele almış... Buna çok üzüldüm, kırıldım. Bence bunlar, benim hassasiyetime karşı yapılmış kötü bir tavır.
Saruhan Hünel: Filmi çekilmeli
Kaybolan Yıllar’ın bir sinema versiyonu her an olabilir. Eğer devam edecekse ya da etmeyecekse bir sinema filmiyle bu işi bağlamak çok doğru olur.
Röportaj: Sema DENKER Fotoğraflar: Sinan ÖZBALKAN