Şarkıcının göbek deliğinin çapını bilmeliyim
Güncelleme Tarihi:
Bütün gazetelerin genel yayın yönetmenlerine ve magazinden sorumlu müdürlerine mektubumdur.
Önce Türkiye'nin en büyük ihtiyacını gidermekte göstermiş olduğunuz birlik ve beraberlikten dolayı hepinizi tebrik ederim.
Hepimizin hayatında bir boşluk vardı, ne olduğunu anlayamıyorduk. Siz bunu keşfettiniz, hem de aynı anda. Boşuna ‘‘Aklın yolu birdir’’ dememiş büyüklerimiz. Şamdan, Gala, Viva, Pasha... Ülkemize hayırlı uğurlu olsun.
Yalnız son günlerde üzülerek okuyorum, birçok arkadaşınız köşelerinden size veryansın ediyorlar. Sakın onlara aldırmayın. Ben onların neden bu dergilerin aleyhine yazı yazdıklarını çok iyi biliyorum. Hanımlarından korktuklarından!
Bu beyefendiler her ne kadar hanımlarından çekinseler de ne zaman elbisesini giymemiş bir hanımefendi resmi görseler içine düşüyorlar. Ne yapsınlar onlar da böyle olmasını istemezler, ama doğa kanunu işte... Ve doğa bu kanunu çıkarırken ‘‘İster misiniz?’’ diye sormamış erkeklere. ‘‘Nerede bir kadın ya da kadın sureti görülse tepeden tırnağa yiyecekmiş gibi bakılacak, mümkünse elle, değilse lafla sarkıntılık edilecektir. Bu iş buluğ çağında başlayıp, hakkın rahmetine kavuşuncaya kadar böyle sürüp gidecek, mümkünse bütün kadınlara uygulanacak, asla ve asla ben doydum artık denmeyecektir’’ diyen kanunu emrivaki yaparak koyuvermiş erkeklerin önüne.
Ne diyordum, erkekler bu dergilerin içine düşünce, kadınlar da aptal değiller ya bunun farkına varıyorlar tabii. Ancak çıkıp dobra dobra ‘‘Kocacığım seni çok kıskanıyorum, bu resimlere bakma, benimle ilgilen’’ ya da ‘‘Şu her tarafı estetikli kadınların nesini beğeniyorsun, beni aldığında bunlardan daha güzel değil miydim?’’ veya ‘‘Sen daha benim hakkımdan gelemiyorsun, bunlarla ne yapacaksın?’’ diyemediklerinden çoluk çocuğun ahlakını bahane ederek, eşlerine bu konuda baskı yapıyorlar. Yani kısacası, bu beyefendilerin eleştirileri zevahiri kurtarmaktan ibaret. Yoksa durumdan gayet memnunlar.
Çok faydalı bunlar...
Aklı başında hiç kimse bu dergilerin faydasını inkar edemez. Dünyanın öbür ucunda ahalisinden, falanca ülkedeki iç savaştan dakikası dakikasına haberi olan halkımızın, bağrına bastığı sanatçının sevgisiyle yaptığı kavgadan haberi olmasın, öyle mi? Haksızlık bu! Halkı her konuda aydınlatmak gerekir. İşte siz bunu başardınız.
Sonra siz halkla sanatçıyı kaynaştırmak gibi önemli bir misyon yüklendiğinizin farkında mısınız?
Mesela ben, kaç senelik kardeşimin bacağının dizden yukarısını görmedim daha, ama Hande Ataizi'nin kaşında kaç kılı var biliyorum. Hakkari'deki adam Sibel Can'ın koltuk altındaki benden haberdar. Neredeyse ‘‘Hanım kızım beniniz geçen seneden bu yana büyümüş, bir doktora gösterseniz iyi olur’’ diyecek.
Hem size bir şey söyleyeyim mi? Ben göbek deliğinin çapını bilmediğim şarkıcıyı ne yapayım? İsterse Ümmü Gülsüm olsun, benim için farketmez.
Ayrıca sayenizde herkes kılığına kıyafetine çekidüzen verdi. Çünkü pabuç pahalı, taa Amasya'daki adamın bile rüküşlüğümüzden haberdar olması söz konusu. Öyle eskisi gibi ne bulursak giyemiyoruz.
Kısacası bu dergi işini çok isabetli ve başarılı buluyorum. Bu sizin ilk başarınız değil. Daha önce de mutfaktaki boşluğu farketmiştiniz. Yine hepiniz aynı anda tabii. Eksik olmayın benden sonraki beş kuşağı idare edecek kadar tencere tava var evde.
Bir tavsiyem var
Mektubumu bitirirken size naçizane bir tavsiyem olacak: Siyasi haberleri halkın hoşlanacağı biçimde biraz yumuşatarak verebilirsiniz. Mesela: ‘‘Kendisini enflasyon konusunda ispatlayan, politika dünyasının genç ve yakışıklı lideri Mesut Yılmaz, şimdi de çeteler konusunda iddialı konuştu. Şu sıralar Berna Hanım'la büyük aşk yaşayan Mesut Yılmaz'ın önümüzdeki günlerde çetelerle ilgili önemli açıklamalarda bulunacağı söyleniyor. Formunu ve yakışıklılığını korumak için bol bol spor yapan başbakanın resimde cazip bir pozu görülüyor’’ gibi...
Son bir tavsiye daha: İleride tiraj canavarını doyurmak için resmini bastığınız kızları kupon karşılığı canlı olarak göstermeye falan kalkışırsanız sizi ben bile kurtaramam, haberiniz olsun.
Ve sizi eleştirenlere son söz: ‘‘Bekara karı boşamak kolaydır.’’
Mış, muş köşesi
‘‘Yeni Yüzyıl’’ satılmış.
Tanrı gelecek yüzyılları korusun!
İtilmiş'le Kakılmış bir gazeteciyi evire çevire dövmüşler.
Hayat böyledir, itile kakıla itip kakmayı öğrenirsiniz.
Erkekler kadınlardan daha utangaçmış.
Belli! Hangi derginin kapağında erkek memesi gördünüz bugüne kadar?
Hande Ataizi, Harika Avcı, Berna Laçin gibi ünlüler ‘‘Biz olsak Clinton'ı affetmezdik’’ demişler.
Sizin gibi dünya güzellerinin üzerine gül koklayacak Clinton daha anasından doğmadı zaten.
Demet Şener ‘‘Erkekler çok canımı yaktı’’ demiş.
Allah Allah! Genelde pek canı yanmaz insanın. Bir yanlışlık yapıyor olmayasınız.
Kadınların çoğunluğu dayak yiyormuş.
Hâlâ dayak yemeyen bir azınlık var demek ki. Buna da şükür.
İçişleri Bakanı Aktaş yeni atanan 30 ilin emniyet müdürüne ‘İllerinizde mafya istemiyorum’’ demiş.
Biz Türkiye'nin hiçbir yerinde istemiyoruz sayın bakanım, haberiniz olsun.
Bir sigorta şirketi, kooperatif üyelerini ayda 700 bin liraya yolsuzluklara karşı sigortalıyormuş.
Bu sigorta şirketi ya Türkiye'yi hiç bilmiyor ya da batmak istiyor.