Sağlıklı Cumhuriyet

Daha 20-30 yıl önce Avrupa'ya, Amerika'ya yönelmiÅŸ hasta akını bugün tersine dönmüştür. Artık Ä°ngiliz, Fransız ve Almanlar tedavi için Türkiye'yi tercih ediyorlarsa bunu gerçekleÅŸtiren de Cumhuriyet'tir. BaÅŸaramadıkları yok mu Cumhuriyet saÄŸlıkçılarının? Ana-çocuk saÄŸlığında, süregen hastalıklarda, organ nakillerinde, kanserle savaÅŸta hala yeterince organize deÄŸiliz. Cumhuriyet bize çok ÅŸey kazandırdı. Ama saÄŸlıkta kazandırdıkları daha bir gurur verici. 1924 yılında sadece 48-50 yıl kadar olan Türk insanının ortalama yaÅŸam beklentisini 2000'li yıllarda 65-70 yıla yükselten de, 1920'li yıllarda sadece bin civarında olan doktor sayısını bugün neredeyse 100 binlere yaklaÅŸtıran da Cumhuriyettir. Yetenekli, bilimsel ve mesleki güçlerini uluslararası düzeye taşımış pek çok doktoru, saÄŸlık bakanlığı, üniversite ve özel sektöre baÄŸlı dünya ölçeÄŸinde çok sayıda hastaneyi, teÅŸhis ve tedavi merkezini bize kazandıran da yine Cumhuriyettir. Ä°NANILMASI ZORTeknolojik boyutları ile yüksek nitelikli saÄŸlık kadroları ile sadece bölgede deÄŸil, neredeyse Avrasya coÄŸrafyasının tümünde lider ve örnek konumdaki saÄŸlık yapılanmaları, Cumhuriyet'le saÄŸlanmıştır. Daha 20-30 yıl önce Avrupa'ya, Amerika'ya yönelmiÅŸ hasta akını bugün tersine dönmüştür. Artık Türk hastalar Hollanda, Ä°ngiltere, Fransa'ya tedaviye gitmiyorlar. Ä°ngiliz, Fransız ve Almanlar tedavi için Türkiye'yi, Türk doktorlarını ve Türk hastanelerini tercih ediyorlarsa bunu gerçekleÅŸtiren de Cumhuriyet'tir. Yüksek nitelikli tedavi edici üçüncü basamak saÄŸlık hizmetleri konusunda gerçekten de inanılması zor baÅŸarılara imza attık. Koruyucu hekimlikte önemli bir yol katettik. Çiçek, trahom ve daha pek çok bulaşıcı hastalık ülkemizden tümüyle uzaklaÅŸtırıldı. Tüberküloz, sıtma ve frengiyle savaÅŸta çok yol aldık. Ve cumhuriyetin bir baÅŸka gururu ilaç sanayimiz dünya standartlarında üretim yapıyor, pek çok ülkeye ilaç ihraç edebiliyor.NEYÄ° YAPTIKBunlar baÅŸardıklarımız. Bu baÅŸarılara katkısı olanların hepsine teÅŸekkür borçluyuz. Gayretlerini, yorgunluklarını, uykusuzluklarını ve hizmetlerini hiç unutmayacağız. Tevfik SaÄŸlam, Akil Muhtar, Ä°rfan Titiz, Zafer Paykoç ve daha onlarcası, yüzlercesi hep kalbimizde sımsıcak anımsanacak. Anadolu'ya durup dinlenmeden ÅŸifa dağıtan binlerce doktorumuz, eczacımız, diÅŸ hekimimiz, ebemiz, hemÅŸire ve saÄŸlık memurumuz... Refik Saydam, Türkan Akyol, Mehmet Aydın ve daha pek çok saÄŸlık bakanımız... Onlarca, yüzlerce bürokratımız, saÄŸlık müdürü ve saÄŸlık çalışanımız... Ne çok insanın emeÄŸi var bu baÅŸarıda! Ve ne çok insanın yorgunluÄŸu, alın teri, uykusuzluÄŸu... Her biri cumhuriyetin eserleri, doktoru, eczacıcı, diÅŸ hekimi, hemÅŸiresi ve saÄŸlık memuru... Ve hepsine bir kez daha, bin kez daha teÅŸekkürler. Ödenmesi imkansız bir gönül borcumuz var onlara. NEYÄ° YAPAMADIKBaÅŸaramadıkları yok mu Cumhuriyet saÄŸlıkçılarının? Var! Hem de pek çok! Ana-çocuk saÄŸlığında, süregen hastalıklarda, organ nakillerinde, kanserle savaÅŸta hala yeterince baÅŸarılı, organize deÄŸiliz. SaÄŸlık hizmetlerinin yurt düzeyine dengeli dağılımını birinci basamak saÄŸlık hizmetlerini, aile hekimlerinin sorunlarını, hastanelerdeki kuyrukları henüz yeterince çözümleyemedik. Ama yine de saÄŸlıktaki baÅŸarılar Cumhuriyet'in ve yetiÅŸtirdiÄŸi saÄŸlık ordusunun gururudur. Daha çok umutlanmamız, baÅŸarıya daha çok odaklanıp biraz daha hızlanmamız için yeterince baÅŸarımız ve birikimimiz var. Bence 80 yıl sonra ve yeniden YAÅžASIN CUMHURÄ°YET!Â