Siyam ikizleri beyin ve bağırsak
Güncelleme Tarihi:
Siniri midesine vuranlar… Stresten yemeden içmeden kesilenler… “Sınav” deyince midesine kramp giren çocuklar… Yalnız değilsiniz! Son zamanlarda hepimizin midesi ayakta, atakta. Gündem malum, iç güveysinden hallice. Üzüntüsü, stresi, kaygısı, endişesi, korkusu, depresyonu hepsi midemizde. “Son zamanlarda midemizde, bağırsaklarımızda neler oluyor? ” dedim ve “Duygusal Beyin: Bağırsak kitabının yazarı Prof. Dr. Hüseyin Nazlıkul’dan bakın neler öğrendim.
Doktorumuz bağırsaklar için “İkincil beyin” diyor. Peki; ikincil beynimizde neler oluyor? Bedenin diğer kısımlarının aksine bağırsak; geniş, karmaşık, yarı-otonom bir beyinmiş. Ve biraz da başına buyruk çünkü en bağımsız karar alan bölümmüş. Tüm bedeni uyaran endokrin iç salgısı da çok karmaşık ve detaylıymış.
Beyin ve bağırsak siyam ikizleri gibi… Üstelik hep de sohbet halindelermiş. Ama oldu da biri bozuldu, hop diğeri de bozulurmuş. Yani bağırsakların beyin sağlığıyla yakın ilişkisi varmış. Deneyimlediğimiz, hissettiğimiz, yaptığımız her şey beyin işlevlerinden biriymiş. Keyif almak, algılamak, anlamak, hayatı deneyimlemek ise her iki beynin sağlığıyla ilgiliymiş.
Dikkat dikkat: Duygular karında oluşur ve karında etkili olurmuş! Modern tıp bağırsak ve mide işlerinin kişinin ruhsal durumuyla bağlantılı olduğunu gözlemlemiş. İşte bu yüzden duygu durum, kaygı bozukluklarından, beynimizde bozuk plak gibi dönüp duran düşüncelerden şıp diye etkilenen organ mide ve bağırsaklarımızmış. Yeri gelmişken ülkedeki, iş yerindeki, ekonomideki güvensizlik, antidepresanlar ve antibiyotikler de bağırsaklara atılan demir bir yumrukmuş.
Mutluluk da bağırsaktan geliyor; “Serotoninin yüzde 85’i bağırsaklarda üretiliyor” diyor Nazlıkul. Tabii gergin ve stres altındaysanız durum başka. Çünkü gerginlik ve stres serotonin üretimini olumsuz etkiliyor. Huzursuzluk ve depresyon tavan yapıyor.
“Bağırsak” deyip geçmeyin! Son derece duygusal ve hassaslar üstelik karar veriyorlar. “Huzursuz bağırsak sendromu”; ikinci beynin zihinsel hastalığıymış. Özellikle kadınlarda daha sık görülüyormuş. Belirtilerine gelince; karında rahatsızlık hissi, gaz, şişkinlik ve bağırsak alışkanlıklarındaki değişiklik. Doktorumuz, “Bu hastalık ikinci beyindeki hassasiyetin en önemli örneği” diyor, aman diyeyim! “Karar verme” meselesine gelince… İki şekilde karar veriyormuşuz; biri içgüdüsel yani hızlı ve duygusal, diğeri de yavaş ve analitikmiş. Hızlı tepkilerimiz genelde “bağırsak kararlarıymış”. Motor bellek ve otobiyografik anılarında dâhil olduğu deneyimlerimize dayanan bedensel hislerimiz bağırsak ile fevkalade bağlantılıymış.
10 ADIMDA ASLAN GİBİ BAĞIRSAKLAR VE SİNDİRİM SİSTEMİ: TEK ÖĞÜN ve HAFTADA BİR GÜN ORUÇ!
1) Organik ve ekolojik gıdalar yine listenin birincisi.
2) Uzun uzun çiğneyin, bütün bütün yutmayın!
3) Şeker gibi ağrı kesici, antibiyotik almayın.
4) Tatlıya, alkole bir dur deyin. Çaya kahveye, dadanmayın. Şu sigarayı da bırakın.
5) Probiyotikler candır! Evde boş oturmayın kefir yapın, yoğurt mayalayın.
6) Geç saatlerde buzdolabı zombisi olmayın.
7) Hazır gıdalarla aranıza mesafe koyun.
8) Su için ama yemekle birlikte içmeyin!
9) Hareket edin! Günde en az 30 dakika yaylanarak değil, tempolu yürüyüş iyi gelir.
10) Son adım altın adım: Tek öğün! Doktorumuz “Günde tek öğün yemek ve haftada bir gün oruç bedensel ve ruhsal rahatlık sağlar” diyor.
Tek öğünde ne yemeli? Tahıl ürünleri, mevsiminde sebze meyve ve yemeklerde zeytinyağı.
Tek öğün zor geldiyse “akşam yemeği yememe” konsepti de olur. 17.00’den sonra bir elma ya da bir kâse yoğurtla da hayat mümkün.