Kardeşinden "can" alacak

Güncelleme Tarihi:

Kardeşinden can alacak
Oluşturulma Tarihi: Haziran 20, 2007 13:36

Mersin'de Talasemi (Akdeniz Anemisi) hastalığından kurtulmak için 1,5 yıl bekleyen 2,5 yaşındaki Buket'in ailesi, Antalya Akdeniz Üniversitesinden gelen müjdeli haber sonrası verici ablanın hastalanması ve doğan ek masrafla sıkıntılı günler geçirmeye başladı.

Anne Hürü Kuzucuoğlu (30),  kızının hastalığının erken teşhisi ve ablasının iliğinin uyması ile yakaladıkları şansın, talihsizlikler nedeniyle zora girdiğini söyledi.

Kızının talasemi hastası olduğunu, henüz 1,5 aylıkken bir rahatsızlığı sonucu götürdüğü hastanede yapılan tetkikler sonucunda öğrendiklerini anlatan Kuzucuoğlu, şöyle devam etti:

“Önce kabullenemediğim hastalığın tedavisi için, bugüne kadar çok mücadele ettik. Tedavi için gittiğimiz Antalya Akdeniz Üniversitesinden beklediğimiz nakil sırası yaklaşık 1,5 yıl sonra geldi. Eşim asgari ücretli. Tedavi bedelinin büyük bölümü devlet tarafından karşılanmasına karşın özellikle konaklama ve bedeli ödenmeyen ilaçlar nedeniyle büyük sıkıntı yaşayacaktık. Ama kızımız her şeyden önemliydi, akraba, eş-dost ve komşulardan topladığımız 10 bin YTL ile Antalya'ya gittik, kızıma serum, ilaç, hem de beslenebilmesi için gerekli olan kateder cihazı takıldı.”

ŞANSSIZLIK

Bu arada, ilik alınacak büyük kızı Beyza'nın su çiçeği hastalığı geçirdiği için naklin ertelendiğini ifade eden Kuzucuoğlu, bu nedenle de doktorların hastalığın tamamen iyileşmesi için birkaç hafta beklenmesinin uygun olacağını söylediklerini belirtti.

Anne Kuzucuoğlu, birbuçuk yıl beklediklerini, bir süre daha bekleyebileceklerini söylediklerini ancak, verici kızının da hastalığının tam olarak geçmesi için özel bakıma alınması gerektiğini ve bunun da artı bir maliyete yol açtığını ifade ederek, şunları kaydetti:

“Antalya'da sürecek yaklaşık 7-8 aylık tedavi için topladığımız 10 bin YTL zaten yeterli olmayacaktı. Üstüne bir de verici kızımın hastalığı çıkınca maliyet bir anda arttı. Çünkü Beyza'nın da hastalığının tam geçmesi için 2 ay süreyle özel bakımı ve beslenmesi gerekiyormuş. Eşim asgari ücretle çalışıyor. Parasal imkanımızın en sonunu kullanmıştık. Kendi bünyemizde tedaviyi gerçekleştirelim demiştik, ancak artık yetkililer ve hayırseverlerin desteğinden başka çaremiz kalmadı.”

EVLİLİK ÖNCESİ TESTİN ÖNEMİ

Kuzucuoğlu, uzaktan akrabası olan eşi ile evlendikleri 1998 yılında evlilik öncesi kendilerinden herhangi bir test istenilmediğini, fakat, kızının rahatsızlığının ortaya çıkmasından sonra yapılan testlerde hem kendisinin, hem de eşinin taşıyıcı olduğunun belirlendiğini söyledi.

“Bile bile çocuklarımı ateşe atar mıyım?” diyen Kuzucuoğlu, “Eğer o dönemde test yapılmış olsaydı, bugün bu durumlar yaşanmazdı. Ama bu saatten sonra yapacak bir şey yok. Tek isteğim iki çocuğumun da sağlıklı bir şekilde yaşamlarını sürdürmeleri” şeklinde konuştu.

Baba Ahmet Kuzucuoğlu da (36) en büyük sıkıntıyı SSK'nın ödemediği ilaç paraları ve diğer giderlerde yaşadıklarını söyledi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!