Kadınları en çok bu 5 hastalık vuruyor

Güncelleme Tarihi:

Kadınları en çok bu 5 hastalık vuruyor
OluÅŸturulma Tarihi: Mart 07, 2012 00:00

Kadın hastalıkları geniş bir yelpaze oluştursa da bunlardan bazıları üreme çağındaki kadınları daha çok etkiliyor.

Haberin Devamı

 
Acıbadem Fulya Hastanesi Kadın Hastalıkları ve DoÄŸum Uzmanı Doç. Dr. Hüsnü Görgen, en sık rastlanan beÅŸ kadın hastalığını anlattı ve tedavileri hakkında bilgi verdi.Â

 

1-VAJÄ°NAL AKINTI

 

Ergenlik çağından itibaren her kadının mutlaka karşılaÅŸtığı vajinal akıntı sorunu fizyolojik nedenlerle ya da bir hastalığa baÄŸlı olarak ortaya çıkıyor.   Â


ENFEKSÄ°YONA BAÄžLI AKINTILAR

 

Fizyolojik nedenlerin dışındaki akıntılar ise mantar, bakteriyel vajinozis, trikomonas denilen ve bir kısmı cinsel yolla bulaÅŸan (Klamidya, Mykoplazma gibi) enfeksiyonlar nedeniyle oluÅŸuyor. Kötü kokulu, süt kesiÄŸi görünümlü, koyu renkli veya kaşıntıyla beraber görülen bu tür akıntıların tanısı, muayene ve gerekiyorsa kültür alınması gibi ek incelemeler sonucunda konuluyor. Bu akıntılara neden olan enfeksiyonlar tedavi edilmediÄŸi takdirde ilerleyen yıllarda üreme organlarında yapışıklık, tıkanma ya da dış gebelik gibi sorunlar ortaya çıkabiliyor. Enfeksiyonların tedavileri ağız yoluyla alınan antibiyotikler ve vajinal tabletlerle yapılıyor.Â

Haberin Devamı


FÄ°ZYOLOJÄ°K AKINTILAR

 

Ä°ki adet arasındaki yumurtlama döneminde rahim aÄŸzındaki tıkaç, spermlerin içeri girmesine izin verebilmek için sıvı hale geliyor. Bu nedenle, sanki rahim aÄŸzı nezle olmuÅŸ gibi bir akıntı baÅŸlıyor. Bu tür ÅŸikayeti olan kadınlar, yumurtlama dönemini takip ederek akıntının bu günlere denk gelip gelmediÄŸini belirleyebiliyorlar. EÄŸer akıntılar söz konusu dönemde meydana geliyorsa herhangi bir tedaviye gerek duyulmuyor. Kadınlar fizyolojik akıntıdan rahatsız olup, aşırı titiz davranarak vajeni, antibakteriyel madde, sabun ya da su ile sık sık temizleyebiliyorlar. Oysa bu davranış vajenin florasını bozuyor, mantar ve bakterilerin üremesine neden oluyor. Renksiz ve kokusuz olan fizyolojik akıntıların bir diÄŸer nedeni de özellikle hamilelik ve adet dönemlerinde rahim aÄŸzının dışa dönmesi (servikal eversiyon), yara benzeri kırmızı bir görüntü alması ve salgı bezlerinin dışa dönmeye baÄŸlı olarak daha fazla çalışması oluyor. Bu tür ÅŸikayeti olan kadınların smear testleri normal sonuç veriyorsa, akıntı normal kabul ediliyor. Â

Haberin Devamı


2- ADET DÜZENSİZLİĞİ

 

Düzenli bir adet mekanizmasında beyinden salgılanan hormonlar yumurtalıkları uyarıyor ve yumurta hücresi büyümeye baÅŸlıyor. Büyüyen yumurta hücresi östrojen ve progesteron üretiyor. Bu hormonların etkisi ile rahim içerisindeki doku gebeliÄŸe hazırlanmak üzere kalınlaÅŸmaya baÅŸlıyor. Kadın hamile kalmadığı her ay bu dokuyu yaklaşık 60-80 ml kan ile birlikte atıyor. Bu mekanizma çeÅŸitli nedenlere baÄŸlı olarak bozulabiliyor. Hormonal nedenlere baÄŸlı düzensiz kanamalar ‘disfonksiyonel kanama’ olarak adlandırılıyor. Polip, miyom, endomterium (rahim) kanseri ve hiperlazi (rahmin iç duvarının kalınlaÅŸması) gibi patolojik nedenlerle kanama düzensizlikleri de görülebiliyor. Hastanın öyküsü alınıp, muayenesi gerçekleÅŸtirildikten sonra kanama düzensizliÄŸinin nedeni ortaya çıkıyor. EÄŸer sebep patolojikse tedavide cerrahi ön plana çıkıyor veya histereskop yöntemi ile polip ya da miyom alınıyor. Fonksiyonel bir kanama ise hormonlar ilaç tedavisi ile düzeltilmeye çalışılıyor. Â

Haberin Devamı


3- CÄ°NSEL FONKSÄ°YON BOZUKLUKLARI

 

Ãœlkemizde cinsel fonksiyon bozuklukları konuÅŸulmuyor. Bu tür sıkıntıları olan kadınlar doktora genellikle aÄŸrı ÅŸikayeti ile baÅŸvuruyor. Kadın hastalıkları ve doÄŸum uzmanları, hastaların anatomik problemleri olup olmadığını inceliyor, cinsel iliÅŸki sırasında oluÅŸan fizyolojik deÄŸiÅŸiklikleri anlatıyorlar. Patolojik bir sorun, endometriozis, aÄŸrıya neden olan miyom ya da geçirilmiÅŸ bir doÄŸum sonrası vajinal yara dokusu, cinsel iliÅŸki sırasında aÄŸrı yapabiliyor. Bunlar ayırt edildikten sonra eÄŸer anatomik bir neden bulunamazsa, hastalar psikiyatri uzmanlarına yönlendiriliyor.Â


4- PELVÄ°K AÄžRILAR

 

Miyomlara bağlı ağrılar Miyomlar en sık ağrı ve adet düzensizliği ile belirti veriyor. Rahim duvarında çıkan ve birçok kadında görülebilen bu iyi huylu tümörlerin birçoğunda tedavi gerekmiyor. Ancak makat, idrar torbası gibi organlara baskı yaptığı durumlarda ve büyüdüğünde ağrıya neden olabiliyor. Miyomların rahim içi dokuya baskı yapması durumunda ise kanama düzensizlikleri görülebiliyor. Böyle durumlarda, cerrahi tedavi tercih edilebiliyor.   Adet sancıları Rahim içindeki endometrium dokusu atılırken, rahmin kasılması ve rahim ağzı kanalından atılan pıhtılı kanın rahmin kasılmasıyla beraber oluşturduğu ağrı mekanizması birçok kadında görülüyor. Bu durumdan şikayeti olanlara, kanamayı da azaltan ağrı kesiciler verilebiliyor. Bazı kadınlar, kanamanın azalmasından endişe ediyorlar. Oysa bu ilaçlar rahim içindeki kanamayı azaltmasına karşın fazla dokunun atılmasını engellemiyor. Ağrıyı azaltmak için doğum kontrol hapı da kullanılabiliyor. Bu hapların içindeki hormon miktarı az olduğu için rahim içi dokusu az kalınlaşıyor ve az atılıyor. Kanama az olunca, ağrı da azalıyor. Ancak aşırı ağrılı adet dönemi geçiren hastalarda endometriozisten de (çikolata kisti) şüphelenmek gerekiyor. Rahim içinde bulunan endometrium dokusunun karnın içerisindeki zarlar ile yumurtalığın içerisinde de bulunması anlamına gelen bu hastalık, 100 kadının 6’sında görülüyor. Kesin tanısı laparoskopik cerrahi ile konulabilen endometriozis, adet kanamasının azaltılması ile tedavi edilebiliyor.

Haberin Devamı


5- KISIRLIK

 

Yaşam koşullarının değişmesiyle oluşan hormonal dengesizlikler, cinsel yolla bulaşan hastalıkların ve endometriozis hastalığının artması, hastaların sosyal yaşantı nedeniyle geç hamile kalmak istemesi, hamilelikle ilgili olumsuzlukların birikmesine ve hamileliğin oluşmamasına neden olabiliyor. Öte yandan hamileliğin oluşması için belli bir sürenin geçmesi gerekiyor. Kişilerin bilinen bir hastalığı yoksa en az bir yıl boyunca korunmasız birliktelik öneriliyor. Sağlıklı çiftlerin yüzde 25’i yumurtlama döneminde hamile kalıyor. Bir yılın sonunda hamilelik oluşmadıysa yapılacak üç temel test bulunuyor: Erkeğin sperm ölçümü, rahim içi filmi çekimi ve hormon testleri. Bu testlerin sonuçlarından elde edilen verilere göre tedavi planlanıyor. Yumurtlama planlanıp, uygun zamanda ilişkiye girme, spermin rahim içine konulması (aşılama) ya da yumurta ve spermin dışarıda birleştirilmesi (tüp bebek) yöntemi ile tedavi yapılıyor.
 

 

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!