Görme engellilerin mücadelesi
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Şubat 12, 2008 11:03
Toplumdaki ön yargılardan rahatsızlık duyan görme engelliler, diğer insanlarla kaynaşarak sosyal hayata katılmayı arzu ediyor. Görme engelliler, kendilerini “muhtaç değil, hak ve ihtiyaç sahibi bireyler” olarak değerlendiren düzenlemeler bekliyor.
İstihdamda yer alarak ekonomik özgürlüklerini kazanmayı amaçlayan görme engelliler, işverenlerin kendilerine fırsat vermesini istiyor. Yerel yönetimlerden de özürlerine uygun fiziki düzenlemelerin yapılmasını ve ücretsiz ulaşım imkanı sağlanmasını isteyen görme engellilerin beklentileri arasında hastanelerde sesli mesaj veren araçlar ve kabartma materyaller bulundurulması, medyanın engelli sorunlarına karşı duyarlı ve tutarlı bir tutum izlemesi de yer alıyor.
Altınokta Körler Derneği Genel Sekreteri İsmail Acer, görme engellilerin sosyal hayatta rahatlıkla yer alması için öncelikle toplumun bu fikri benimsemesi gerektiğini söyledi. Görme engellilerin, sosyal hayatta var olabilmeleri için ekonomik özgürlüklerini kazanması gerektiğine işaret eden Acer, “Görmeyenlerin yüzde 90'ı şanssız, 10 işverenden bir tanesi bile görme engellileri işe almak istemiyor” dedi.
Engelli çalıştırmayla ilgili kota uygulamasında sıkı bir denetim yapılmasını isteyen Acer, “Bir parmağı olmayan da engelli olarak görülüyor ve bu kota dahilinde istihdam ediliyor” diye konuştu.
Sosyal hayatta rahatlıkla yer alabilmeleri için gerekli fiziki düzenlemelerin yapılmasının önemine değinen Acer, var olan koşulların kendilerini zorladığını söyledi. Acer, yerel yönetimlerden bir an önce gerekli çalışmaları yapmasını beklediklerini kaydetti. Ulaşım konusunda da bazı sıkıntılar yaşadıklarını dile getiren Acer, sağlık sorunu yaşayan görme engellilerin, belediyelerce evlerinden hastaneye ücretsiz ulaştırılmasını ve engellilerin tüm şehirlerde toplu taşıma araçlarından ücretsiz yararlanmasını istediklerini belirtti.
Türkiye Körler Federasyonu Kadın Komisyonu Üyesi Zeynep Yıldırıcı ise Türk toplumunda kadın olmanın yeterince zor olduğunu ifade ederek, “görme engelli bir kadın olmak daha da zor” dedi.
Görme engelli kadınlar olarak hayatlarını kolaylaştıracak bir takım düzenlemeler yapılmasını istediklerini anlatan Yıldırıcı, şunları kaydetti:
“Alışveriş merkezlerine ve marketlere gidip kendi alışverişimizi yapmak istiyoruz. Ama bir markete girdiğimizde önümüze engel çıkıp çıkmayacağını, hangi ürünün nerede olduğunu bilemiyoruz. Bu tür yerlerde bizlere yardımcı olacak engellilere nasıl davranacağını bilen eğitimli görevliler bulundurulmalı. Aynı şey konser salonları, tiyatrolar ve hastaneler için de geçerli. Görme engelli kadınlar olarak biz de formumuza dikkat ediyoruz. Fazlalıklarımızdan kurtulmak için spor salonlarına gitmek istiyoruz. İsteğimiz, engellilere özel mekanların yapılması değil. Herkesin kullandığı yerlerin bize de uygun hale getirilmesi. Buralara rahatlıkla gidebilmeli, sosyal hayattan dışlanmamalıyız.”
Görme engelli kadınların günlük yaşamını kolaylaştırıcı bir el kitabı hazırlanmasını isteyen Yıldırıcı, yemek yapımı, çocuk bakımı, makyaj, ev işleri konusunda pratik bilgilere yer verilmesinin hayatlarını kolaylaştıracağını söyledi.
“GÖRME ENGELLİ ANNELERE PRATİK BİLGİLER VERİLMELİ”
Yıldırıcı, anne olmak isteyen görme engelli kadınların bebek bakımıyla ilgili bazı endişeler yaşadıklarını ifade ederek, “Örneğin, diğer anneler çocuklarına şurup vermek istediklerinde ölçü kabından yararlanabilirler ancak, bizler için bu mümkün değil. Sağlık kuruluşlarında görme engelli annelerin karşılaşabileceği bu ve benzer sorunlara yönelik pratik bilgiler verilmesi gerekiyor” diye konuştu.
Çocukların okul öncesi döneminin eğitimleri açısından önemine işaret eden Yıldırıcı, çocuk eğitim materyallerinin görme engelli annelerin
anlayabileceği şekilde kabartma olarak yapılmasını istedi. Yıldırıcı, engelli
çocukların anne ve babalarının eğitiminin de önemli olduğunu belirterek, “Anne babalar, çocuklarının engelini kabul edip onu toplumda yaşayacak bir birey olarak yetiştirmeli” dedi.
Yıldırıcı, medyanın engellilerin sorunlarına duyarlı bir şekilde yaklaşması gerektiğini vurgulayarak, “Medya yöneticileri ve çalışanları da engellilik konusunda eğitilmeli” diye konuştu.
Görme engellilerin tüm Türkiye'den ulaşabilecekleri ücretsiz bir danışma hattına da ihtiyaç duyulduğunu belirten Yıldırıcı, bu hat aracılığıyla sosyal yaşamda karşılaşılan sorunlar konusunda danışmanlık hizmeti verilebileceğini ifade etti.
Altınokta Körler Derneği Genel Sekreteri İsmail Acer, görme engellilerin sosyal hayatta rahatlıkla yer alması için öncelikle toplumun bu fikri benimsemesi gerektiğini söyledi. Görme engellilerin, sosyal hayatta var olabilmeleri için ekonomik özgürlüklerini kazanması gerektiğine işaret eden Acer, “Görmeyenlerin yüzde 90'ı şanssız, 10 işverenden bir tanesi bile görme engellileri işe almak istemiyor” dedi.
Engelli çalıştırmayla ilgili kota uygulamasında sıkı bir denetim yapılmasını isteyen Acer, “Bir parmağı olmayan da engelli olarak görülüyor ve bu kota dahilinde istihdam ediliyor” diye konuştu.
Sosyal hayatta rahatlıkla yer alabilmeleri için gerekli fiziki düzenlemelerin yapılmasının önemine değinen Acer, var olan koşulların kendilerini zorladığını söyledi. Acer, yerel yönetimlerden bir an önce gerekli çalışmaları yapmasını beklediklerini kaydetti. Ulaşım konusunda da bazı sıkıntılar yaşadıklarını dile getiren Acer, sağlık sorunu yaşayan görme engellilerin, belediyelerce evlerinden hastaneye ücretsiz ulaştırılmasını ve engellilerin tüm şehirlerde toplu taşıma araçlarından ücretsiz yararlanmasını istediklerini belirtti.
Türkiye Körler Federasyonu Kadın Komisyonu Üyesi Zeynep Yıldırıcı ise Türk toplumunda kadın olmanın yeterince zor olduğunu ifade ederek, “görme engelli bir kadın olmak daha da zor” dedi.
Görme engelli kadınlar olarak hayatlarını kolaylaştıracak bir takım düzenlemeler yapılmasını istediklerini anlatan Yıldırıcı, şunları kaydetti:
“Alışveriş merkezlerine ve marketlere gidip kendi alışverişimizi yapmak istiyoruz. Ama bir markete girdiğimizde önümüze engel çıkıp çıkmayacağını, hangi ürünün nerede olduğunu bilemiyoruz. Bu tür yerlerde bizlere yardımcı olacak engellilere nasıl davranacağını bilen eğitimli görevliler bulundurulmalı. Aynı şey konser salonları, tiyatrolar ve hastaneler için de geçerli. Görme engelli kadınlar olarak biz de formumuza dikkat ediyoruz. Fazlalıklarımızdan kurtulmak için spor salonlarına gitmek istiyoruz. İsteğimiz, engellilere özel mekanların yapılması değil. Herkesin kullandığı yerlerin bize de uygun hale getirilmesi. Buralara rahatlıkla gidebilmeli, sosyal hayattan dışlanmamalıyız.”
Görme engelli kadınların günlük yaşamını kolaylaştırıcı bir el kitabı hazırlanmasını isteyen Yıldırıcı, yemek yapımı, çocuk bakımı, makyaj, ev işleri konusunda pratik bilgilere yer verilmesinin hayatlarını kolaylaştıracağını söyledi.
“GÖRME ENGELLİ ANNELERE PRATİK BİLGİLER VERİLMELİ”
Yıldırıcı, anne olmak isteyen görme engelli kadınların bebek bakımıyla ilgili bazı endişeler yaşadıklarını ifade ederek, “Örneğin, diğer anneler çocuklarına şurup vermek istediklerinde ölçü kabından yararlanabilirler ancak, bizler için bu mümkün değil. Sağlık kuruluşlarında görme engelli annelerin karşılaşabileceği bu ve benzer sorunlara yönelik pratik bilgiler verilmesi gerekiyor” diye konuştu.
Çocukların okul öncesi döneminin eğitimleri açısından önemine işaret eden Yıldırıcı, çocuk eğitim materyallerinin görme engelli annelerin
anlayabileceği şekilde kabartma olarak yapılmasını istedi. Yıldırıcı, engelli
çocukların anne ve babalarının eğitiminin de önemli olduğunu belirterek, “Anne babalar, çocuklarının engelini kabul edip onu toplumda yaşayacak bir birey olarak yetiştirmeli” dedi.
Yıldırıcı, medyanın engellilerin sorunlarına duyarlı bir şekilde yaklaşması gerektiğini vurgulayarak, “Medya yöneticileri ve çalışanları da engellilik konusunda eğitilmeli” diye konuştu.
Görme engellilerin tüm Türkiye'den ulaşabilecekleri ücretsiz bir danışma hattına da ihtiyaç duyulduğunu belirten Yıldırıcı, bu hat aracılığıyla sosyal yaşamda karşılaşılan sorunlar konusunda danışmanlık hizmeti verilebileceğini ifade etti.