Dev adamın incelme hikâyesi

Güncelleme Tarihi:

Dev adamın incelme hikâyesi
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 07, 2012 00:00

Murat Yurdakul (47) 1 metre 96 santimetre boyunda, 175 kiloluk dev gibi bir adamdı. Diyabet, hipertansiyon, karaciğer, reflü, uyku-apne sorunları had safhadaydı. Sadece diyet ve sporla dokuz ayda tam 75 kilo verdi, öyle ki yeni halini arkadaşları bile tanıyamıyor.

Haberin Devamı

Bu habere kadar bir insanın 75 kiloyu ameliyat gibi radikal bir yöntem veya ilaç kullanmadan verebileceğine inanmazdım. Bunu başarmak için az yemek yetmez, beslenmeyi adeta bir bebek gibi baştan öğrenmeniz gerekir. Kararlılık ister, güçlü irade, hayat tarzı değişikliği de... Ki tüm bunlar göründüğü kadar kolay değildir. Makine mühendisi Murat Yurdakul bunu başardı, bedenindeki bir adam ağırlığındaki yağdan kurtuldu.


Yurdakul’un çocuk ve gençliği spor yaparak geçti. Üniversite yıllarında Galatasaray takımında basketbol oynadı. Hatta çeşitli kategorilerde 24 kez milli formayı giydi. Sıkı idmanlar nedeniyle kiloyla ilgili bir sorunu yoktu. Ancak sıra üniversiteye geldiğinde bir tercih yapması gerekiyordu ya spor ya da eğitim... Eğitimi seçti. Üniversiteden sonra askerlik, iş hayatı, evlilik ve çocuk geldi. Düzensiz besleniyor ve çok yiyordu. Akşam geç saatlerde yenen, bazen alkolün eşlik ettiği uzun akşam yemekleri, üzerine tatlı, bolca meyve Yurdakul’a kilo üstüne kilo kattı.

 

Haberin Devamı

HER DİYETİ DENEDİ

 

Artık tartıda 175 kilogramı görüyordu. Cipe bile sığmadığı için mecburen kamyonet kullanıyordu. Giysilerini yurtdışından alıyordu. Değişen sadece görüntüsü değildi, sağlık sorunları da giderek artıyordu. Dizleri, ayak bilekleri ağır gövdeyi taşımaktan yorulmuş, ağrılarla alarm veriyordu. Çatlayan kılcal damarlar yüzünden ayak bilekleri mosmordu. Horlama, uyku-apne sorunu, reflü farkında olduğu sorunlardı.


Bunun da ötesinde kendinden memnun değildi, etrafındakileri de kırmaya başlamıştı. “Gazetelerde orada burada okuduğum, duyduğum yok Ahmet diyeti, yok Mehmet diyeti, meyve diyeti, bir hafta tek besini yeme diyeti gibi tüm önüme çıkan tüm diyetleri denedim. Beş kilo verdiysem 10 kilo geri aldım.” Bir ara 30 kilo vermeyi başardı. Ama bu sefer de kuvvetten düştü, bitap oldu. Yürüyecek hali bile kalmamıştı belli ki yanlış yaptığı bir şey vardı.

 

Haberin Devamı

BEYİN-MİDE BAĞLANTISI

 

2011’e girilen yılbaşı gecesi kendini ciddi derecede rahatsız hissetti. “Sabaha karşı saat 05.00’de inanılmaz bir başağrısıyla uyandım. Hiç böyle bir ağrı hissetmemiştim. Hastaneye fırladım, tansiyonum 24-16’ydı (ideali 12-8). Artık tansiyon hastalığı tanısı da konmuştu.


Bir kez daha kendi kendine kilo vermeyi denedi ama 14 kilo verebildi; arkasını getiremedi. “Beynim midema hütkmetmiyordu sanki. Doymak bilmiyordum bir türlü” diyor. Yine bir gün Sarıyer Börekçisi’nde ettiği kahvaltıdan dönerken direksiyonda gözleri karardı. Bir aksilik olduğunu anladı, en yakındaki eczanede şekerini ölçtüler. 410’tı (normali 140 ve daha düşük). Anladı ki diyabet sorunu da vardı. Karaciğer enzimleri bozulmuştu.

 

Haberin Devamı

BUZDOLABIYLA DOLAŞIYOR

 

Geçen yılın şubat ayı sonunda “Kilo vermeliyim, yoksa öleceğim” diyerek ailesiyle niyetini paylaştı. Zaman kaybetmeden diyetisyenden randevu aldı. İlk gün tartıda 160.4 kilo gösterdi. Beden kitle indeksi 41.8’di yani morbit obez kategorisinin eşiği olana 35’in hayli üzerindeydi.. Yağ oranı yüzde 30.5’di, vücut yaşı 50’ydi.


Bu rakamları da görünce kafasına dank etti. Diyetisyeninin söylediklerini harfiyen yerine getirdi. Tüm öğünlerini kendi hazırladı, nereye giderse gitsin yemeklerini yanında küçük buzdolabıyla taşıdı. Hâlâ da taşıyor. Eklemlerindeki sorun nedeniyle hemen spora başlayamadı. Kilo verdikten sonra işyerine yakın bir spor salonuna kaydoldu. Haftanın beş günü 05.00’de kalkıyor, egzersizlerini yapıyor. “Her gün iki-iki buçuk saat spor yapıyorum. Tatil için gittim mekânlara bile spor salonu soruyorum. Antremanlara gittiğim yerlerde devam ediyorum.”

 

Haberin Devamı

ŞAMPİYONAYA HAZIRLANIYOR

 

Bu dikkat ve özeni kısa zamanda sonuç vermeye başladı. Dokuz ayın sonunda, 100 kiloya kadar düştü. Spor salonundaki hocalarından kaslarını geliştirmek için program istedi. Haftanın üç günü vücut geliştirme çalışmaya başladı. Yağ oranı 12.9’a kadar düştü. “Kilo ve spor sayesinde artık ne tansiyonum ne de şekerim kaldı. Vücut yaşım artık 40” diyor. Yurdakul, profesyonel bir sporcu gibi çalışıyor. Hedefi en az yağ oranıyla, düzgün kaslara sahip olmak. “Salondaki arkadaşlar beni Türkiye masterlar vücut geliştirme şampiyonasına hazırlıyorlar.”

 

KENDİME DAHA ÇOK GÜVENİYORUM

 

Yurdakul, yemek kültürünü tamamen değiştirmekle kalmadı. Sosyal hayatını da buna göre planlamaya başladı. Yemeğe çıktığında arkadaşlarına, “Masada yediğim-içtiğimle ilgili laf ederseniz, orayı terk ederim diyorum. Balık, et ya da tavuk yiyorum. Tuzsuz ve yağsız salata tercih ediyorum. En fazla bir kadeh şarap içiyorum.”

Haberin Devamı


Hem Yurdakul hem de eşi Gamze kendindeki değişikliklerden son derece hoşnut. “Nefes alışımdan, yürüyüşüme, kendime olan güvene kadar çok şey değişti. Kiloluyken de kendime güvenirdim ama şimdi daha çok güveniyorum. Beynim, aklım, insanlara bakışım değişti. Eşim ‘daha keyifli bir adam oldun’ diyor. 20’inci evlilik yıldönümüzde Yunanistan’a gittik. Bir kez daha balayı yaptık.”

 

EVDEKİ BU ADAM KİM

 

Kilo vermek fiziki görüntümü inanılmaz değiştirdi. 50 beden kot giyerken, 32 bedene düştüm. Kızım, “Anne, babam nerede, bu evdeki adam kim?” diye takılıyor bana. Eşim, “Başka bir adama sarılıyor gibiyim” diyor. Şirkete gelip, “Murat Bey nerede?” diye soran arkadaşlarım bile var. O eski günleri öylesine unutmak istiyorum ki küçülen her giysiyi derhal attım.

 

BESLENMEYİ YENİDEN ÖĞRENDİ


Memorial Şişli Hastanesi diyetisyeni Yeşim Çelik:
Murat Bey vermesi gereken kiloyu verdi, son yedi aydır koruma programındayız. Ona özel hazırladığımız programa büyük bir disiplinle uydu. Onu hayattan soğutacak, yaşamdan keyif almasını engeleyecek bir liste vermedik. Mevcut beslenme alışkanlıklarında miktarları biraz azalttık. Spora başlayınca daha hızlı yol aldık ve dokuz ayda hedefimize ulaştık.

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!