Astım psikosomatik bir hastalıktır!

Güncelleme Tarihi:

Astım psikosomatik bir hastalıktır
Oluşturulma Tarihi: Ekim 06, 2016 11:40

 Astım tablosunda zaman zaman nefes kısıklığı, akciğerde tipik “ral” denen muayene bulgularına rastlanır.Nöbetler gerek bahar dönemlerinde alerjiye bağlı olarak, gerekse  de sigara içilen ortamlarda artar.

Haberin Devamı

 Astımın klasik patofizyolojisinin her çeşit stresör faktörle tetiklendiği bilinmektedir. Evrimsel psikoloji açısından baktığımızda ise bu nöbetler aslında hatalı bir boğulma alarmıdır.

Klasik psikanalitik bilgilere göre nefes almada sorun yaşama şeklindeki nöbetlerin (globus histerikus) temelinde psikolojik açıdan bastırılmış cinsellik ve öfkenin yanı sıra erotik fantezilerin yer aldığı ifade edilmiş olsa da, modern tıpta, çevresel ve ailesel faktörlere bağlı olarak, özellikle de allerjik zeminde  bronş duvarlarının kasılması sonucunda alınan havanın rahatlıkla dışarı verilememesi sonucunda ortaya çıkan nöbetler olduğu bilinmektedir.

Astım psikosomatik bir hastalıktır

Haberin Devamı

Kişinin yaşadığı kötü hayat olayları ve ruhsal sıkıntı, işte bu patofizyolojiyi olumsuz olarak tetikler. Şiddetli kaygıları ve depresyonu olup, ayrıca astıma ailesel yatkınlığı olan kişilerin astım nöbetlerinin sıklığının ve şiddetinin çok daha arttığını gözlemlemekteyiz.

Nöbet sırasında aşırı balgam çıkışı ve nefes alıp verirken boğulma duygusu olur.Şiddetli öksürük hastayı perişan ederMüköz (sümük gibi) bir parçayı öksürerek çıkarmak için büyük sıkıntı çeken hasta bazen o kadar şiddetle nefes verir ki, kendini boğulacakmış gibi hisseder.

Çırpınarak soluk almaya gayret ederken nihayet öksürünce, sıkışmış olan salgılar ve balgam çıkar.Sonunda derin nefes alıp verirken rahatlar ve kendine gelir.Sonunda şiddetli tonda bir öksürükle rahatlar. Dolayısıyla, Astım aslında genetik bir hastalıktır fakat psikiyatrik bir yönü de vardır.

Astımın temel belirtilerinin tedavisine ek olarak, psikiyatrik açıdan destekleyici nitelikte pek çok ilaç ve tedavi işe yarar.Biz genellikle antidepresanlar ve sakinleştiricileri tedaviye ekleriz.Bazen de destekleyici olarak akupunktur gibi teknikler uygulanabilir. Hipnoterapi ve benzeri uygulamalar da işe yarayabilir ama temel fizyopatolojinin tedavisine yönelik, nefes açıcılar ve akciğerin solunum kapasitesini arttıracak bütün tedavilerin öncelikli olarak kullanılması esastır. 

Haberin Devamı

Prof. Dr. Kerem Doksat

Son güncelleme: 27.10.2016

arpanetmedya.com Tarafından hazırlanmıştır.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!