35 yıl sonra ilk adımlar

Uzun, hastalığa 35 yıl önce yakalandığını belirterek, doktorlara başvurduklarında hastalığının tedavisinin olmadığını söylediklerini aktardı. Ayağının şişip, ağırlaşması nedeniyle tek başına hareket edemediğini ifade eden Uzun, bu nedenle kalp ve akciğer problemleri de yaşadığını söyledi.

Uzun, umutlarının tükendiği bir dönemde fizyoterapistler Gökhan Aygül ve Mehmet Ünal'la tanıştığını dile getirerek, "Bazı muayenelerin ardından ayağıma masaj yapmaya başladılar. Her geçen gün ayağımın şişliği ve ağırlığı inmeye başladı. Allah onlardan razı olsun 15 günde çok iyi bir duruma geldim. Eskiden yürümüyordum, tek başıma hareket edemiyordum, bir kişiye bağımlı haldeydim. Yürümeye başlayınca yeniden doğmuş gibi oldum. Yaklaşık 35 yıl sonra istediğim gibi dolaştım, uzun süreden sonra yürüyünce yollar hiç tükenmesin istedim" ifadesini kullandı.

Çocuklarının kendisini birçok doktora götürerek tedavi ettirdiğini ancak bunlardan sonuç alamadıklarını belirten Uzun, Ünal ve Aygül'ün masaj yöntemine başladığında da sağlığına kavuşacağını umut etmediğini bildirdi.

Uzun, hastalığından dolayı ümitsizliğe kapıldığını anlatarak, "Şimdi istediğim gibi geziyorum. Oğlum, şimdi beni memleketim Trabzon'a götürmeyi planlıyor. Memleketime en son gittiğimde ayağımdan dolayı dolaşamamıştım. Artık doğduğum toprakları görüp gezmek istiyorum" dedi.

"AYAK 35 SANTİMETRE İNCELDİ"

Fizyoterapist Aygül de Uzun'un lenfödem hastalığının ayağında ilerlemiş durumdayken kendilerine başvurduklarını belirterek, yaptıkları incelemede hastanın ayakları arasında yaklaşık 35 santimetre kalınlık farkı bulunduğunu tespit ettiklerini söyledi.

Tedaviye başlamalarının ardından ayaktaki şişkinliğin giderek azaldığını ifade eden Aygül, şöyle konuştu:

"Hastamızın ayağındaki sıvıyı nasıl gönderecekleri konusunda planlama yaptık ve bunu uyguladık. Herhangi cerrahi müdahale etmeden bu şişkinliği giderdik. Lenfödem tedavisi günümüzde yeni yeni yaygınlaşıyor ve özel bir masaj tekniğidir. Lenf notlarını uyararak su yolunu açarak aktive ettiğimiz, bununla bandajlama tekniğini kullanarak tedaviyi sonuçlandırdığımız bir yöntemdir. Tedavi sonunda yaklaşık 30 litre ayaktan atıldığını tahmin ediyoruz. Tedaviye başladığımızda ayağı ölçtük, tedavi sonunda da ölçtük arasında 35 santimetre incelme vardı. Bir hafifleme olmasa adım atmakta dahi güçlük çeken hastamız, bugün kendi başına gezer oldu."

Aygül, bu hastalığın tedavisi için varis çorabının yeterli olmadığını dile getirerek, uyguladıkları yöntemle tedavideki başarı oranlarının yüzde 90'ın üzerinde olduğunu kaydetti.

Fizyoterapist Ünal da tedavi yöntemlerinde elde ettikleri başarı oranın insanlara umut olduğunu belirterek, İran, Almanya ve Azerbaycan'dan hastaların tedavi için kendilerine başvurduğunu bildirdi.