Gözler şeker sevmiyor

Güncelleme Tarihi:

Gözler şeker sevmiyor
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 27, 2021 12:24

Yüksek tansiyon ve şeker hastalığı çağımızın sık rastlanan ve önemli sağlık sorunları arasında yer alır. Vücudu birçok açıdan olumsuz yönde etkileyebilen bu rahatsızlıkların, gözlerin ve görme ile ilgili işlevleri nasıl etkilediği konusunda Medicana Kadıköy Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Fatih Kenar ayrıntılı bilgi verdi.

Diyabetik ve Hipertansif Kişilerde Göz Nasıl Etkilenebilir? 

Şeker hastalığına sahip kişilerde, gözün arka kısmında yer alan ve göze gelen ışığın merkezi sinir sisteminde değerlendirilmesi için sinyale çevrilmesi işlevini gören retina tabakasının damarları hastalığın seyri esnasında hasar görebilir. Bu damar düzeyindeki mikrovasküler hasar diyabetik retinopati olarak ifade edilir. 

Diyabetik retinopati çeşitli derecelerde görme problemi ile kendisini gösteren ve müdahale edilmediği takdirde tamamen görme kaybı ile sonuçlanabilen bir durumdur. Kontrol altına alınmamış bir şeker hastasında retinopati dışında katarakt ve glokom (göz tansiyonu) gibi görme ile ilgili rahatsızlıklar da ortaya çıkabilir. 

Şeker hastalarında olduğu gibi hipertansiyon (kan basıncı yüksekliği) hastalarında da retina tabakası rahatsızlığın seyri sırasında hasara uğrayabilir. Hipertansiyonda bu durum “uç organ hasarı” olarak ifade edilir. Yüksek kan basıncı, retinada yer alan damarların çeperlerinde kalınlaşmayı ve sklerozu-sertleşmeyi tetikleyebilir. Kalınlaşan damarların lümen içi hacimleri azalır ve böylelikle gözün bu bölgesine kan akışı yavaşlar hatta kesintiye uğrayabilir. Retinanın fonksiyonlarını kısıtlayan ve damarlarına zarar ve yüksek kan basıncı, hipertansif retinopati olarak adlandırılır. 

Diyabetik ve Hipertansif Kişilerde Gözün Etkilenmesi Sonucu Oluşan Belirtiler Nelerdir? 

Şeker hastalığına sahip kişilerde retinopati gelişimi sonrası erken evrelerde herhangi bir belirti meydana gelmeyebilir. Zaman içerisinde makula tutulumu ve göz içine kanama nedeniyle kısmen ya da tamamen körlüğe ilerleyebilecek bu durum çeşitli belirtiler ile kendisini gösterebilir: 

Görme alanında sinek uçuşması ya da noktalanma

Görme alanın bir kısmında karanlık alanlar

Bulanık görme

Odaklanma sorunları

Dalgalanma şeklinde görme bozukluğu

Renkleri algılamada değişiklikler 

Diyabetik retinopatinin genellikle iki gözüde etkilediğini belirten Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Fatih Kenar, bazı kişilerde tek gözde de oluşabileceğini belirtti. 

Şeker hastalığına bağlı oluşan görme sorunlarında olduğu gibi hipertansiyona bağlı oluşabilecek görme sorunları da etkilenmenin derecesine bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Hipertansif retinopatinin geliştiği kişilerde bazı belirtiler meydana gelebilir: 

Görme kalitesinde azalma,

Bulanık görme,

Görme alanında karartı görme

Kılcal kan damarlarının hasarlanması

Göz retinasında kanama,

Baş ağrısının eşlik ettiği çift görme 

Diyabetik ve Hipertansif Retinopati Nasıl Tedavi Edilir? 

Şeker hastalarında gelişen diyabetik retinopati için erken evrede sınırlı düzeyde bir tedavi imkanı mevcuttur. Bu hastaların düzenli olarak göz hekimlerine gitmeleri, muayene olmaları önem arz eder. Düzenli muayenenin amacı hastalarda gelişen retinopatinin tedavi gerektirecek düzeye ulaşıp ulaşmadığının düzenli şekilde değerlendirilmesidir. Düzenli göz muayenesi dışında kan şekeri, kan kolesterolü ve kan basıncı düzeylerinin de düzenli kontrol edilmesi şeker hastalarının takibi için önemli parametrelerdir. 

Diyabetik retinopatinin ileri evrelerinde durumun ciddiyetine göre tedavinin şekline karar verilir. Argon Lazer Fotokoagülasyon (ALFK) , gelişebilecek görme kaybını engelleyici etki gösterebileceği için önemli bir tedavi yöntemidir. Lazer kullanılarak gerçekleştirilen bu prosedürün amacı şeker hastalığına bağlı hasarlanmış kan damarlarının kontrol altına alınmasıdır. 

Yüksek tansiyon hastalarının da şeker hastaları gibi düzenli olarak göz muayenesi olmaları önemli bir konudur. Hipertansif retinopati hastalarında ilaç ve yaşam tarzı değişiklikleri bir kombinasyon halinde uygulanarak kan basıncının normal sınırlarda tutulması sağlanır. Dengeli ve sağlıklı beslenme, tuz tüketimini sınırlama, tütün kullanımını sonlandırma ve düzenli fizik aktivite yüksek kan basıncı hastalarında önerilen yaşam tarzı değişiklikleri arasındadır. Hipertansiyonun farmakolojik tedavisinde ise dahilie veya kardiyoloji doktorları diüretikler (idrar söktürücü), beta-blokörler ya da ACE (anjiyotensin dönüştürücü enzim) inhibitörleri gibi ilaçlara başvurulabilir. 

Göz Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Fatih Kenar yüksek kan basıncı hastalarında hipertansif retinopati gelişiminin ileri zamanlarda gerçekleşebilecek bir inme için risk faktörü olarak kabul edilmesinden dolayı dikkat edilmesi gereken bir durum olduğunun altını çizdi.


İLANDIR

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!