Sağlık

Güncelleme Tarihi:

Sağlık
Oluşturulma Tarihi: Mart 02, 2000 00:00

Gündüz TEZMENOkur mektuplarıHer doğal ilaç zararsız değildirGeçen hafta 'ilaç mı, gıda maddesi mi?' başlıklı bir yazı yazmıştım. Bu yazıda, bitkisel kökenli olduğu için bazı ilaçların ithal izninin Tarım Bakanlığı tarafından verilmesini ayrıca tıp fakültelerinde öğretilen tıbbın dışında bazı yöntemleri uygulayan, aralarında hekimlerin de bulunduğu bazı kişilerin herhangi bir denetim olmadan faaliyet sürdürmelerinin engellenmesi gerektiğini belirtmiştim. Konuyla ilgili olarak çok sayıda okurumdan mektup, faks ve e-mail geldi. Aynı görüşte olanlara teşekkür ederken, karşıt görüşlere yanıt vermek istiyorum.Bazı okurlarım benim bu konuları okumadığımı ve cahil olduğum için doğanın gücüyle alay ettiğimi, oysa kendilerinin bu konuda çok eser okuduklarını ve birçok hastalığı bu yöntemlerle tedavi ettiklerini belirtiyorlar. Ayrıca yan etkileri nedeniyle kaş yapayım derken göz çıkaran bazı kimyasal maddeleri ilaç diye yutturmanın çağ dışı olduğunu ileri sürüyorlar. İlaç olarak kullanılıyorsa bakanlık denetlemeliBu yazıları okuyunca önce kendimden şüphe ettim. Acaba ben başka bir şey yazmak istedim de farkında olmadan bunları mı yazdım diye düşünerek yazımı birkaç kez daha okudum. Sonra da bu okurlarım hakkında kaygılanmaya başladım. Birçok kitap okuduklarını bu nedenle konuyu çok iyi bildiklerini söyleyen bu okurlarım acaba bu kitapları da mı yanlış anladı?Öncelikle o yazıda bitkisel ilaçların kötü olduğu ve tedavi gücü bulunmadığı gibi bir anlam yoktu. Ben doğanın gücüne inanmasam, doğanın en mükemmel yaratıklarından biri olan insanın sağlığıyla ilgilenmezdim. Benim bu yazımın tek hedefi, herkesi insan sağlığına saygılı olmaya çağırmaktır. Bir madde ilaç olarak satılacaksa, etkileri ve yan etkileri konusunda araştırmalar yapılır, Sağlık Bakanlığı bunları denetler, uygun görürse ilaç olarak satılmasına izin verir. Aynı şekilde birisi, klasik tıp bilgilerinin dışında bir yöntemle hasta tedavi etmek istiyorsa, yetkililer önce bu yöntemin ne kadar doğru olduğunu araştırır, daha sonra da uygulayacak kimsenin bu konuda ne kadar ehil olduğunu test eder. Bundan sonra önce o yöntemin ülkede uygulanması konusunda izin verilir daha sonra da uygulamayı yapmaya aday kişiler sınava sokularak bu konuyu ne kadar bildiği araştırılıp uygulama izni verilir. Bu yöntemin hangi ülkede kaç asırdır uygulandığı beni ilgilendirmez, önemli olan ülkemin sağlık konularını düzenlemek ve gerekli izni vermekte tek yetkili olan Sağlık Bakanlığı tarafından incelenmesi ve izin verilmiş olmasıdır. Kullananlar bitkilerin zararlarını da bilmeliO yazımda bitkisel ilaçlarda da yan etkiler olabileceğini belirtmemin amacı, 'doğal maddelerde hiçbir yan etki yoktur, o halde denetlenmeye de ihtiyacı yoktur' yutturmacasına kimsenin sapmamasını sağlamak içindir.Bir kimyasal ilacın prospektüsünde uyarılar yazılması buna karşılık bitkilerin yanında böyle uyarılar olmaması klasik tıbbın bilimsel çalışmasındandır. Örneğin aldığınız bir maddenin yanında uyarı yazısı olsa ve, 'bu madde gözde yanma sulanma ve kızarma yapabilir. Ağızdan alındığında ağız kokusu, hassas kişilerde mide ağrısı ve bağırsak gazı yapabilir' diye yazsa bu madde ilaçsa, çoğu kişi 'çok yan etkisi var' diye kullanmaktan kaçınır, oysa bu madde bildiğimiz soğandır ve hepimiz sürekli yeriz ve şifasına da inanırız. Ya da çoğumuzun evlerinde, salonların baş köşesinde süs bitkisi olarak yer alan Difenbahya bitkisinin satışı sırasında yanında, 'çok zehirli olduğu' yolunda uyarı yazısı bulunması zorunluğu getirilse belki de çoğumuz evlerimize bile sokmayız.Bana kimse 'doğanın gücü' edebiyatı yapmasın. Ben doğanın gücünü belki de bu kişilerin çoğundan daha iyi biliyorum. Üstelik ben onların bilmediği bir şeyi, gücün yanlış kullanılmasının ne kadar riskli olduğunu da biliyorum. Benim tek şikayetim bu başıboşluk ve görevlilerden buna kontrol getirmesini istiyorum. Başıboşluğa kontrol getirilmesi isteği, hele konu insan sağlığı ise, kimsede tedirginlik yaratmamalı.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!